İznik devlet hastanesinde bulunan doktorlarımızı tanıyalım. Diş hekimi Dr. Sümerya Sancar Ulusoy İznik devlet hastanemizde Kron, Köprü, Hareketli protez, Dolgu,...
DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ. BİZDE OLMAYANI VE İSTİSMAR EDİLENLERİ KUTLAYACAĞIZ!!!!
Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
BM Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini kabul etmesi insan haklarının uluslararası düzeyde korunmasının ilk adımı olması nedeniyle, 10 Aralık tarihi bütün dünya ülkelerinde “İnsan Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır.
Türkiye, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne kabul oyu verdi.
“İnsan hakları, tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışına dayanır.
İnsan hakları, her bir bireye bağımsız seçim yapma ve yeteneklerini geliştirme özgürlüğü sağlar.
Bu özgürlükler başkalarının haklarına saygılı olmak ve bu hakları çiğnememe zorunluluğu ile dengelenmektedir.”
İnsan haklarının korunması için en temel konuları anayasada da güvenceye alarak şöyle sıralayabiliriz:
ANAYASAL HAKLARIMIZ
Yaşama hakkı
Kişi dokunulmazlığı
Kişi hürriyeti ve güvenliği.
Özel hayatın gizliliği ve korunması
Yerleşme ve seyahat hürriyeti.
Din ve vicdan hürriyeti.
Düşünce ve kanaat hürriyeti.
Bilim ve sanat hürriyeti.
Yıllarca sağ ve sığ iktidarlarca ve defalarca askeri faşist darbelerle yok edilen insan haklarımızda en temel başlıklarla şunlardır:
Yaşamak Hakkı.
İşkence ve her türlü kötü muameleden korunma hakkı
Cezaevleri
Düşünce ve İfade özgürlüğü
Toplanma ve Gösteri özgürlüğü
Kürt sorunu
Kadın ve LGBT Hakları
Ayrıca Cumhuriyetin getirdiği özgürlükleri sıralarsak:
1- Yaşama hakkı …
2- Sağlık hakkı …
3- Eğitim hakkı …
4- Kadınlara seçme ve seçilme hakkı …
5- Düşünce, toplantı ve gösteri özgürlüğü …
6- Din ve vicdan özgürlüğü …
7- Özel hayatın gizliliği. …
8- Dilekçe hakkı
Ülkemizde anayasamızdan gelen haklarımız ne yazık ki sağcı, dinci ve soygun düzeninin temsilcisi iktidarların keyfi karaları ile her türlü istismar ve ihlallere muhatap olmaktadır.
Ülke kaynaklarının tüm halkların hakkı olan gelir ve kazançların bir avuç kan emici çete ve onlara bu olanağı tanıyan yozlaşmış iktidarların keyfi kullanımında yok edilmektedir.
Fazla söze gerek yok.
Ülkenin tüm kaynaklarını ve kazançlarını saraylarda yaşayanlar, yüzlerce lüks araçla korunanlar ve onlarca uçakla seyahat edenler ve ülke zararlısı tarikat ve cemaatleri besleyenler yok etmektedir.
Her şeyi affetsek bile çocukları aç yatıran, anne babaları çaresiz bırakan ve emeklisini süründürenlerin egemen olduğu ülkemizde hangi insan haklarını kutlayacağız?
Bu kabul edilemez koşullarda halkın vicdanı olması gerekenler kalem oynatamıyor ve gerçekleri yazamıyor veya suskun kalıp sanalda kutlama yapıyorlarsa bu durum çürümenin kanıtı değil midir?
Offf offff….
Ülkemizdeki Tek Adam keyfiyetindeki gerçekleri, ihmal ve istismarları yazmaya kalksam günler geceler yetmez.
Tek Çözüm hemen hiç beklemeden halka gitmek ve bu dinci, soygun düzeninden kurtulmaktır.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY
YORUMLAR