EKONOMİST MURAT ÖZSOY’DAN EKONOMİ YÖNETİMİNE KRİTİK UYARI: ACİL ÖNLEM PAKETİ OLMAZSA DURUM KRİTİK
Ekonomist-Finans Uzmanı Murat Özsoy, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından Türkiye ekonomisinin önemli ölçüde etkileneceğini belirterek enflasyon tehlikesine vurgu yaptı. Var olan krizin daha da derinleşeceğini belirleterek Hazine ve Maliye Bakanlığı’na acil özlem paketi uygulaması çağrısında bulundu. Özsoy, açıklanacak yeni paketle beraber dövizde 21 Aralık tarihinde olduğu gibi büyük bir düşüşün gerçekleşmesi ihtimalinin altını çizdi.
Ekonomist-Finans Uzmanı Murat Özsoy, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyonu sonrası, ekonomi yönetimine kritik uyarılarda bulundu. Özsoy, Rusya’nın müdahalesinin artarak devam etmesi halinde Türkiye’nin iç pazarda üretim yapmakta zorlanacağını ayrıca ihracat için de gerekli hammaddelerin tedarik edilemeyeceğini belirtti.
EKONOMİK ÖNLEM PAKETİ ÇIKARILMALI
Özsoy, savaşın Türkiye’yi ekonomik açıdan büyük bir darboğazın içine sokacağını vurgulayarak, enflasyon oranlarının ilerleyen günlerde daha da yükselmesi tehlikesine dikkat çekti. Ekonomi yönetimine, önlem alması için çağrı yapan Özsoy, yeni bir ekonomik önlem paketi çıkarılmasını önerdi.
Rusya’nın Ukrayna topraklarına girdiği ilk iki günde dolar ve altının yükselişine değinen Özsoy, “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyona başlaması sonrasında perşembe günü hem küresel ekonomilerde hem de yurtiçi piyasalardaki fiyatlamalarda bir hayli sert çalkantılar meydana geldi. Dolar/TL kuru iki ayın zirvesini gördü, gram altın gün içinde 930 TL üzerini test etti, BIST100 endeksi 1900 puanın altına geriledi ve yüzde 9’u aşan kayıplar söz konusu olurken tahvil fiyatlarında da hareketler yukarı yönde gerçekleşti” bilgisini verdi.
RUS MÜDAHALESİ ARTARSA TÜRKİYE ZORDA KALIR
Türkiye’nin savaştaki iki ülkeyle enerji, gıda, demir ve çelik gibi sanayi alanları ve turizm sektörüyle yakın ticari bağları olduğunun altını çizen Murat Özsoy, “Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki ticaret bağlarını düşündüğümüz zaman karşımıza çıkan en öncelikli sektörler turizm, enerji, gıda ile demir ve çelik gibi çeşitli diğer sanayi alanları olarak öne çıkıyor. Eğer Rusya’nın müdahalesi artarak devam ederse ve AB ile ABD tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımlar artarsa Türkiye açısından bu gelişmelerin yol açacağı en büyük sorun, iç pazarda üretim yapabilmek ve dışarıya ihraç mallarını satabilmek için hammadde tedariğinin zorlaşması olacak.” diye konuştu.
ENFLASYON DAHA DA YÜKSELEBİLİR
Özsoy, yurtiçinde en önemli ekonomik problemin enflasyon olduğunu bildirerek şunları söyledi; “Şu anda yurtiçi ekonomide üstesinden gelinmesi en büyük problem yüksek enflasyon. Ülkedeki enflasyonu tetikleyen en önemli faktörlerin başında, yükselen enerji maliyetleri ve gıda fiyatları olduğunu düşündüğümüzde içinde bulunulan durumun devam etmesinin Türkiye’ye faturası, enflasyon oranlarının daha da artması olacak. Türkiye’nin 2021 yılında Rusya ve Ukrayna’dan toplam 8 milyon ton üzerinde buğday, 2’şer milyon ton üzerinde arpa, mısır ve soya fasulyesi ithalatı söz konusu.”
DÜŞÜK FAİZ STRATEJİSİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
ABD merkez bankası dahil dünyanın büyük devletlerinde sıkı para politikası izlendiğine vurgu yapan Özsoy, Merkez Bankası’nın politika faizini düşük tutma stratejisinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Ekonomist-Finans Uzmanı Murat Özsoy’un açıklamaları şu şekilde:
“Ekonomi yönetimi enflasyonu düşürmek için çok kararlı bir politika izleyeceğini ısrarla dile getirmekteyken yaşanan bu kriz öyle görünüyor ki bu politika tedbirlerinin çözüm üretmesini daha da zorlaştıracak. Başta ABD Merkez Bankası FED olmak üzere diğer ülke merkez bankaları sıkı para politikasından bahsederken; TCMB’nin politika faizini yüzde 14 seviyesinde tutması ve ekonomi yönetiminin faizi artırmak konusundaki kararlı tutumunu belki de yeniden gözden geçirmesi gerekebilir. Bunun sonucunda ekonomi yönetimi artan doğalgaz, hammadde, nakliye maliyetlerinin enflasyonist etkilerinin önüne geçebilmek için daha sıkı bir para politikası izlemek (yani politika faiz oranını artırmak) ya da birtakım ilave zamlar yapmak gibi zor seçenekler ile karşı karşıya kalabilir.
“Diğer yandan dolar/TL kurunun da ABD dolarının küresel açıdan değerlenmesi sonucunda artması da Kur Korumalı Mevduat ürününün hem Hazine hem de TCMB üzerindeki yüklerini artırmasına yol açabilecektir. Tüm bu risklerin bertaraf edilebilmesi için en önemli ve en güvenilir döviz girişi olarak görünen turizm gelirlerinin sekteye uğramaması da çok önemli.”
ÖNLEM PAKETİ AÇIKLAMAZSA ENFLASYON PATLAR
“Ekonomi yönetiminin şu anda enflasyon ile mücadele kapsamında çok beklemeden acil bir ilave yeni önlem paketi açıklamasının tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Hatta bu konuda birtakım hazırlıklar içerisinde olduğunu da ümit ediyorum. Beklentim, bu konuda bir açıklamanın kısa sürede birkaç gün içerisinde yapılması ve enflasyonunu ana tetikleyicisi olan döviz kurunun aşağıya çekilmesi. Eğer böyle bir paket duyurusu ile piyasaya güven aşınabilirse 21 Aralık tarihindeki açıklamalar sonrasında yaşanan derecede bir kur geri çekilmesi söz konusu olur. Aksi takdirde gelecek günlerdeki piyasa hareketleri enflasyon hedeflemesini ciddi zora sokacaktır.”