Emeğimizden, Hayatımızdan, Mücadelemizden!
Bursa Kadın Platformu üyeleri 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle 15 Temmuz Meydanı’nda bir araya gelerek kadına yönelik şiddete karşı açıklamalarda bulundu.Bursalı kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla 15 Temmuz Meydanı’nda bir araya gelerek verdikleri mücadeleye ilişkin basın açıklaması yaptı.
Bursa Kadın Platformu adına açıklamalarda bulunan Avukat Sinem Varlı Hazanar, “Emeğimizden, hayatımızdan, mücadelemizden vazgeçmiyoruz” dedi.
‘KELEBEKLERİN KANAT ÇIRPIŞINI MEYDANLARA TAŞIYORUZ’
Hazanar, “Mirabel kardeşler 25 Kasım 1960’da Dominik Cumhuriyeti’nde özgürlük mücadelesi verdikleri için rejim güçleri tarafından tecüz edilerek katletildiler. Diktatörlüğe karşı direnen ve katledilen Mirabel kardeşler, bugün bütün dünyaa şiddete karşı mücadele eden kadınların sesiyle yaşıyor. Kelebeklerin kanat çırpışını meydanlara taşıyoruz.” ifadesini kullandı.
‘KADINLAR İÇİN İSE PANDEMİ DÖNEMİ DAHA ZOR VE YIPRATICI’
Koronavirüs pandemisi nedeniyle kadınların hayatının daha da zorlaştığını belirten Hazanar, “Tüm dünya 2020’de virüs nedeniyle zor zamanlar geçirdi, geçirmeye devam ediyor. Kadınlar için ise pandemi dönemi daha zor ve yıpratıcı. Var olan eşitsizlikler daha da derinleşti. Ücretli bir işte çalışsın çalışmasın evdeki bakım emeği yükü kadınların omuzlarına yıkıldı. Birlikte yaşadığımız bireylerin hijyen ve sağlık kontrolü, öğrencilerin açılıp-kapanan okulları, sürekli çöken EBA sistem, ödev kontrolü biz kadınların omuzlarında. Her krizde olduğu gibi Covid krizinde de ilk işten çılarlanlar bizler olduk. Açıklanan ekonomi önlemlerinde ise kadınların çoğunlukta olduğu güvencesiz çalışanlara karşı hiçbir önlem yoktu. Omuzlarımıza yüklenen duygusal emek, ev içi emek ve yoksullukla mücadele ediyoruz.” dedi.
Sinem Varlı Hazanar sözlerini şöyle devam etti:
“Bu yıl en az 353 kadın erkekler tarafından katletildi. En yakınındaki erkekler tarafından. “Evde kal” çağrılarının yapıldığı 11 Mart’tan itibaren 20 günde 21 kadın öldürüldü. Covid-19 salgını bir kez daha evlerin kadınlar için en güvensiz yerler olduğunu gösterdi. Ev içi şiddetin önlenmesinde en etkili araçlardan biri olan İstanbul Sözleşmesi, AK Parti-MHP ittifakı, tarikat ve cemaatler tarafından hedef alınıyor. Kadınların bedeni, emeği ve cinselliği üzerindeki patriyarkal denetimin aracı olarak dinci gericilik yaşamlarımızı kuşatıyor. Biliyoruz! Her gün karşı karşıya kaldığımız şiddetin kaynağı, bizi katledenler İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya çalışanlardır. Ve haykırıyoruz! Birbirimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Haklarımız için, emeğimiz için, hayatlarımız için sokaktayız. Yaşasın kadın dayanışması!”