Erdoğan karakıştan çıkarken…
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Erken seçim olur mu?” sorusuna yanıt verdi: Ben sonbaharda seçim olacağını düşünüyorum. Karakıştan çıkarken bir seçimi tercih etmez Erdoğan.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TV100 kanalının canlı yayınına katıldı. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Erken seçim olur mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:
– Ben sonbaharda seçim olacağını düşünüyorum. Karakıştan çıkarken bir seçimi tercih etmez Erdoğan. Tercih kendisine ait sonuçta, bu sandık gelecek milletin önüne. Vatandaşa duyurum sağduyulu olun, sokağa çıkmak için tahrik edeceklerdir.
– Başkaları aday olmak istiyorsa buyursun gelsin. Millet herkese boyunun ölçüsünü versin. Bu tartışmalar artık geride kalmalı. Bir karabasandan Türkiye’nin kurtulması lazım. Bütün alanlar tahrip edildi. Duygular, adalet kurumu tahrip edildi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun diğer açıklamaları şöyle:
İSTANBUL’U KAYBETMEYİ İÇİNE SİNDİREMEDİ
(İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, kar yağışının etkisini sürdüğü saatlerde İngiltere Büyükelçisi Dominick Chilcott’la yemek yemesi)
– Erdoğan, İstanbul’u kaybettiğini bir türlü içine sindiremedi. Çünkü İstanbul’un rantından yararlanıyordu. Ekrem İmamoğlu kazanmanın ötesinde başarılı bir belediye başkanlığı performansı da sergiledi.
DOZERİN BAŞINDA MI DURACAKTI?
– Duran bütün metro yatırımlarının kaynağını bularak sözleşmelerini imzaladı. 10 ayrı yerde 10 ayrı metro inşaatını birden başlattı. Yolsuzlukların da üzerine gitti. AK Parti’nin yönetiminde ya da kadın kollarında görev alan kişilerin dolar bazında burs alarak nasıl yurt dışına gittiklerini ortaya çıkardı.
– Her kar yağışından sonra kentte olağanüstü bir durum vardır. Katıldığı yemekten haberim vardı. Ekrem İmamoğlu gidip dozerin başında mı duracaktı. Hayır, yönetecekti orayı.
TELEFONLARIMIZ DİNLENİYORDU, İZLENİYORMUŞUZ
(Ekrem İmamoğlu’nun görüntülerini içeren MOBESE kayıtlarının servis edilmesi)
– Ben zaten “Telefonlarımız dinleniyor” diye söylüyordum ama izlendiğimizi de düşünemiyordum. MOBESE de gösterdi ki izleniyoruz… Bu da devletin parti devleti olduğunu gösteriyor.
SARAY, HSK’YI TESLİM ALMIŞ DURUMDA
– Halkın devleti olmaktan, liyakatli ve adaletli bir devletten olmaktan çıkmış, bir kişinin ve ailesinin şahsi egolarına teslim olmuş bir devlet yapısına dönüşmüş olduğunu görüyoruz. Bunun için bürokratlara çağrı yaptım. Bu suçun üstüne giden yok. Hakimler Savcılar Kurulu’nu Saray teslim almış durumda.
GÜL, HAKSIZLIKLARA KARŞI “BU DOĞRU DEĞİL” DERDİ
(Abdulhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı görevini bırakması)
– “Erdoğan çok iyi bir adam, mükemmel biri ama etrafı kötü” diyorlar ya… Ne derlerse desinler bütün bunların sorumlusu Erdoğan. Devlet ona teslim edilmiş vaziyette.
– Adalet bakanları çok fazla konuşmaz. (Abdulhamit Gül) Yeri zamanı geldiğinde haksızlıklara karşı “Bu doğru değil” diye söylerdi. Adalet reformu nasıl olacak diye açıkladılar ve bunların hepsi de doğruydu. Ama bunların hiç biri hayata geçirilmedi. Adalet Bakanı’nın gidişten rahatsız olup çekildiği söylendi.
ERDOĞAN KARŞIMA ÇIKMA CESARETİNİ GÖSTEREMEZ
(Cumhurbaşkanı Erdoğan’la canlı yayına çıkar mı?)
– Erdoğan karşıma çıksa reyting yüksek olur. O bana istediği soruyu sorsun. Ben ona 5-6 soru soracağım. Yeter ki karşıma çıkma cesareti göstersin ama gösteremez. Arzu ederse soruları önceden de verebilirim. İsterse cevaplarını prompterle hazırlasın.
HDP’NİN MİLLET İTTİFAKI’NDA OLMA TALEBİ YOK
(Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?)
– Millet İttifakı kendi içinde tutarlılığı olan görüş birliği sağlamış bir ittifak. Çok yakında altı lider bir araya geleceğiz. HDP’nin Millet İttifakı’nda olma talebi yok. Bu sürecin böyle olması lazım. Cumhurbaşkanı uzlaşmayı sağlar, demokrasinin erdemlerini anlatan erdemli konuşmalar yapar, devletin adaletli yönetilmesini sağlar. Cumhurbaşkanının kişisel egolardan arınması lazım, gücün esiri olmaması lazım.
(TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları)
– Hazine ve Maliye Bakanı zaten yüzde 50’nin altında olacağını söyledi. TÜİK de “Enflasyon yüzde 50 olmasın, altında olsun” diye bir açıklama yaptı.
KAÇ KİŞİNİN ELEKTRİĞİ KESİLDİ
– Rakamı küçük gösteriyorlar ama olağanüstü bir problem başladı. Önceden gıdada görüyorlardı, şimdi doğalgaz, elektrik parası öderken zammı görüyorlar. Kaç kişinin elektriği, doğal gazı kesildi? Açıklamalarını isterim.
KİMSE PARA VERMİYOR
– Bu tablo Türkiye’nin kaldırabileceği bir tablo değil. Geçmişte bol miktarda borç aldılar, özelleştirme yaptılar, satacak fabrika kalmadı kimse de para vermiyor.
(Faiz politikası ve yeni mevduat sistemi)
– Dolar yükselmesin diye iki model denediler. Türk Lirası’nı eriteceğiz, ihracat patlayacak. Cari açık azalacak. Cari açık patladı.
– Merkez Bankası’nın politika faizini düşürdüler. Hangi faiz düştü? Kredi faizi mi, ticari kredi mi? Hiç biri düşmedi. “Politika faizi inince bütün faizler inecek, enflasyon düşecek” dediler. Hem faizler yükseldi hem enflasyon yükseldi.
ERDOĞAN’I KİMSE CİDDİYE ALMIYOR
(Hükümetin dış politikası)
– Libya ile ilişkiler yanlış kuruldu. Taraf olduk, iki tarafı barıştırmalıydık. Suriye’yle barışacağız. Bütün sorunları çözeceğiz. Suriyeliler ülkelerine dönecek. Rusya 33 askerimizi şehit etti. Hesap sormak yerine hesap vermeye gidildi.
– Türkiye’yi kimse ciddiye almıyor artık. Erdoğan’ı kimse ciddiye almıyor artık. Dış politika milli olmak zorundadır.
– Senin Suriye’de ne işin vardı? Egemen güçlerin talimatıyla oraya girdiniz. 3 milyon 600 bin Suriyeli bizde şimdi. “Biz verdiğimiz sözü tutamadık, çekiliyoruz buradan” demeleri gerekiyordu. “Biz hâlâ burada kalacağız” diyorlar.