Haberde Bursa

Eski Digitürk yöneticisinden Ulusal Kanal’ın iddialarına cevap

20.04.2021

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı bir yayında Ulusal Kanal’ın Digitürk’e alınıp alınmamasına ilişkin bir soruya verdiği cevabın ardından Ulusal Kanalın hedef gösterdiği eski Digitürk yöneticisi Abdullah Güzeldülger konuştu: “Ulusal Kanal’ın iddiaları gerçekle örtüşmemenin ötesinde zorlama bir hayal ürünü olup, siyasi istismar hevesi barındırmaktadır.”

Ulusal Kanal’ın iddiasına göre, Güzeldülger’in Digitürk’te yöneticilik yaptığı dönemde Ulusal Kanal’ın platforma başvurusu kabul edilmedi.

2015-2016 yılları arasında Digitürk İcra Kurulu Üyeliği görevinde bulunan Abdullah Güzeldülger ise TMSF tarafından Digitürk’e görevlendirildiğini ve kanalların Digitürk’e alınma protokollerinin daha önceki şirket yönetimi tarafından belirlendiğini belirtti.

Ulusal Kanal temsilcilerinin görevde olduğu tarihte kendisiyle herhangi bir görüşmesi olmadığını ifade eden Güzeldülger, “Ancak siyasi malzeme yapma istekleri nedeniyle sanki benim Sn. Davutoğlu’nun talimatıyla kendilerinin platforma girişini engellediğim tezini oluşturmaya çalıştıklarını hayretle izlemekteyim. Sayın Davutoğlu’nun Digitürk’te görev yaptığım dönemde hiç bir talebi ve talimatı söz konusu olmamıştır” dedi.

Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyeleri arasında bulunması nedeniyle Ulusal Kanal tarafından hedef gösterildiğini söyleyen Abdullah Güzeldülger, Ulusal Kanal’ın iddialarının gerçekle bağdaşmayan birer hayal ürünü olduğunu dile getirdi.

Abdullah Güzeldülger, Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:

Geçtiğimiz gün Ulusal Kanal temsilcileri, kurucuları arasında yer aldığım Gelecek Partisi’ndeki konumumu konu ederek, geçmişte Digitürk’te görev yaptığım dönemde platforma alınmadıklarından bahisle bir takım gerçeğe uygun olmayan açıklamalarda bulunmuşlardır. Sayın Davutoğlu ile siyasi birlikteliğimiz Gelecek Partisi kurulma evresinde gerçekleşmiştir. Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Ulusal Kanal’ın Digitürk’e alınıp alınmama, başvuru yapıp yapmadığı o dönemde onun ilgi alanında ve tasarrufunda olmayan bir konudur.

Bir kanalın platforma hangi şartlarda alınacağı şirket yönetimi tarafından biz (TMSF) el koymadan önce belirlenmiş ve RTÜK’e bildirilmiş bir maddi yükümlülüğü yerine getirme şartını içeriyordu. Dolayısıyla bu maddi yükümlülüğü yerine getirme taahhüdünde bulunan şirketlerin platforma alınması süreci yönetimin gündemine geliyordu. Bazı kanal sahiplerinin o dönemde bu şartları ağır bularak daha düşük bedeller ödeyerek kanala girme istekleri gündeme geliyordu. Ancak kanallar arasında rekabet eşitliğini ihlâl anlamına gelen bu taleplere sıcak bakmıyorduk. Ulusal Kanal temsilcilerinin o dönemde benimle bu konuda bir görüşmeleri olmamıştır. Ancak siyasi malzeme yapma istekleri nedeniyle sanki benim Sn. Davutoğlu’nun talimatıyla kendilerinin platforma girişini engellediğim tezini oluşturmaya çalıştıklarını hayretle izlemekteyim.

Ulusal Kanal’ın iddiaları gerçekle örtüşmemenin ötesinde zorlama bir hayal ürünü olup, siyasi istismar hevesi barındırmaktadır. Kanala o maddi şartları oluşturarak ya da oluşturmadan girip girmedikleri ise, o tarihte yönetim organının dışında olmam hasebiyle bilgim dışındadır. Kaldı ki, Sayın Davutoğlu’nun Digitürk’te görev yaptığım dönemde hiç bir talebi ve talimatı söz konusu olmamıştır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>