Güler Buğday yazdı; NAMUSLU, VİCDANLI, AHLAKLI, HAK-HUKUK BİLMENİN, DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMANIN TARTIYA ÇIKMA ZAMANI.

Hiç uzatmadan yazacağım. Her gün karanlığa daha çok gömülüyoruz.

Özgürlüklerimiz tümden yok ediliyor. Artık yaşatılan açlığı, yoksulluğu, çaresizlikleri yazmaktan utanır oldum.

Her sabah oldukça kalabalık bir gruba “Günaydın” yazıp yolluyorum.

Ülkedeki tüm olumsuzlukları ve yolsuzlukları ama daha çokta dikta rejiminin baskılarına sessiz kalmamamız gerektiğini anımsatıyorum.

Objektif olarak bu dikta rejiminin ceberutluğuna karşı birlik içinde ama yüreklice tavır alınmasını yazarken aldatılmaya ve duygularımızla oynanmasına da izin verilmemesini belirtiyorum.

Hatta bana kızmalarını göze alıp kendi partim CHP’nin vekillerini, yöneticilerini ve sorumlularını görev yapıyor görünmek için sabah kahvaltılarda, akşamları yemek veya davetlerde sürekli olarak boy göstermelerini de kınıyorum!!!

Biliyorum Güler Buğday olarak en çok okunan ama çok az beğenilen bir konumdayım!!!

Bunun sebebini de biliyor, bana özelden yazılanlardan dolayı övgü yapanları anlıyor ama kabul edemiyorum…

Bu arada yüreklice tavır koyan herkesi çok ciddi takip ve takdir ediyorum.

Özelden mesajlar yollayıp, övgüler dizen, saygılar sunan ancak korkudan açıkça paylaşım yapamayan herkese de saygı duyamıyorum!!!

Özellikle bu zor günlerde sesi çıkmayan gazetecilerin (!) sorumlu sivil toplum örgütlerinin, sendikaların veya derneklerin tavırlarını kayda alıyorum.

Milletin vekillerinin yaptıkları paylaşımlarda daha çok reklam kokan ve geleceğe kendileri için yatırım yaptıkları paylaşım ve süslenmiş anlam yitirmiş yazılardan dolayı da hayal kırıklığı yaşıyorum!..

Ülkenin yılardır kaymağını yiyen vicdan fakirleri, demokrasi düşmanları ve şeriat özlemcisi diktatörler cennet vatanımızı cehenneme çevirdiler.

Bu ceberut anlayışın temsilcileri halkların sadece varlıklarına el koymadılar.

Milli iradeyi yok sayarak kazanılmış hakları yok edip seçilenlerin yerine Tek Adama bağlı kayyımlar atayarak faşizmi dayattılar.

Ülkede kendilerine biat etmeyen ve yandaş olmayanları korkutarak, susturarak ve sindirerek tüm ülkeyi ceberutlukları ile MANKURTLAŞTIRMAK istiyorlar.

Bunun için toplumun vicdanı olan basını, yürekli ve duyarlı gazetecileri gözaltına alıyorlar.

Şimdi herkes dikkat etsin:

Bursa’da kendi ilimizde bu güne kadar “gazeteciyim” diyen, yâda ister yazılı ister internet gazeteciliği yapan, hatta bu alanda yönetici olup itibar bulan, siyasilerin, özellikle vekillerin gözdesi olan kalemeşorlere dikkatle bakın.

Gözaltına alınan basın emekçilerine, basına organlarına yani kendi onurlarına sahip çıkıyorlar mı?

Hatta gerek gazeteci olarak görev yapan ve bu işten para kazanan basın ve medya mensuplarının paylaşımlarını kayda alınki ilerde ucuz kahramanlıklar yapmasınlar.

Ne yazık ki son zamanlarda bu aldatmalara çok tanık oluyoruz.

Basın mensupları ve gazeteciler toplumun vicdanıdır.

Kim olursa olsunlar halklar ve bireyler haksızlığa ve hukuksuzluğa uğruyorsa sahip çıkan kalemini eğip bükmeyen ve suya tirt yazılar yazmayanlar itibarı hak edenlerdir.

SON SÖZ:

Özgürlüğümüzden, demokrasiden, adaletten vaz geçmeden namuslu kalemlere, yürekli gazetecilere sahip çıkarak onurluca yaşayalım.

Demokrasimize ve laik cumhuriyetimize sahip çıkarak, karanlığa ışık olup insanca yaşayalım.

GÜLER BUĞDAY