Haberde Bursa

HER TÜRLÜ ŞİDDETE VE KADINLARI KATLETMEYE SON VERİN.

25.11.2024

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Bu resimler Kayyımdan önce Ovacık Belediyesinde çekilmişti.
Çocuklarımızın kitap okuduğu resim belediyenin açık kapısının girişinde bulunuyordu.
Zaten bütün kapılar açıktı ve halk rahat rahat içeri girip sorunlarını çözebiliyordu.
Birkaç yıl önce geçen dönem milletvekilimiz Ceyhun İrgil, Belgin Gökçe, Necla Yörüklü ve Fazıl Eryurt’la birlikte gitmiştik.
Biz gittiğimizde Komünist Başkan Mehmet Maçoğlu Ovacık Belediye başkanıydı.
İnanın Ovacık’ta da, Tunceli’de de adeta huzur, güven ve barış, eşitlik ve çağdaş bir yaşam tarzı her yerde fak ediliyordu.
En yaşlısından en gencine kadar hatta şortlu kızlarımız sokakta rahatça dolaşabiliyor veya küçük taburelerde dükkan önlerinde oturup çayını içerek sohbet ediyorlardı.
Bizler dolaşırken hiç tanımadan aralarına davet edip ısrarla çay söyleyerek dostça ama yüreklice geçmişte yaşanan ve acısı hala hissedilen gerçekleri anlatarak sohbet etmişlerdi.
Bana göre kutsal Munzurun aktığı bu iki güzel il ve ilçeyi tek kelime veya bir cümleyle tanımlayın deseniz:
“HUZUR. GÜVEN. BARIŞ. DOSTLUK. EŞİTLİK VE DEMOKRASİNİN BAŞKENTLERİ” diye tanımlardım
İşte bu iki il ve ilçemiz Tek Adam despotizminin ve yancısıyla birlikte halklarda güveni kaybettikçe en korktuğu ve asla tahammül edemediği konumdaydı.
Bu nedenle halkın iradesi yok edilerek, baskı ve şiddet kullanılarak despotizmi daha açıkçası Faşizmi dayatmak amacıyla ülkemin en güzel, en huzurlu ve barışın hâkim olduğu Tunceli ve Ovacık hedef seçilmiş.
Tek Adam Saray Sultası, resmen hukuku, siyasetin emrine ve arzularına göre keyfi ve haksız kararlar vererek ve halkın iradesi yok sayılarak KAYYIM atamalarına devam ederek ülkede huzur bırakmayıp güven ve umudu tüketmiştir.
Hiç kimse ülkedeki bu keyfi ve despot uygulamalar, haksızlıklar ve ceberutluklardan sonra benden bazı gazeteci (!) veya sanal medyada kahramanlık yapan kalemlerin yaptığı gibi “lay-lay-lom” muhabbetinde suya tirit yazılar beklemesin.
Çünkü benim artık bu kadar zulme, eziyete, haksız- hukuksuz keyfiyete ve halklara uygulanan şiddete tahammülüm kalmadı…
Tek Adam Saray Saltanatında uygulanan halklara ve bizim gibi duyarlı insanlara baskı ve haksızlık 12 Eylül faşizminden beter günleri yaşatıyor.
Artık Atatürk’ü de daha fazla kimse istismar etmesin.
Ülkemizde demokrasi, hak-hukuk ve insan hakları yok edildi buna karşılık ne yapılıyor?
Halklar aç ve çaresiz bırakılmış anne babalar çaresiz, gençler barınamıyor ve okuyamıyor.
Küçük çocuklar cemaat, tarikat yurtlarında sapkınlara kurban ediliyor.
Kadınlarımız her gün öldürülüyor adeta katlediliyor!
Siyasilerde adeta havanda su dövüyorlar!!!
Asgari ücretli ve emekliler resmen sürünüyor ve çöpten yiyecek toplamak için pazarın dağılmasını bekliyorlar.
Bu kadar sorun ve çaresizlik varken hala en büyük parti nasıl oluyorsa KARARSIZLAR olabiliyor.
Aylar oldu mazlum halklar çare olarak CHP’yi birinci parti yaptı ancak hala oyumuz kıpırdamıyor hatta zaman zaman AKP’nin altına düşüyor neden???
Belediye Başkanlarımız veya İl-İlçe yöneticilerimiz elde çiçek veya kahve fincanları ile çoğunlukla geleni gideni ağırlıyor yâda iadeyi ziyaret yapıyorlar.
Bıktık usandık kendi reklamlarını yapmalarından…
Ben 77 yaşında Güler Buğday olarak tüm sağlık sorunlarıma karşın elimden geleni yaparak yazıyor, hatta birçok kimsenin canını sıkmama karşın sürekli uyarıyorum.
Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, kimse kimseyi aptal yerine koyarak kandırmasın.
Bir kez daha uyarıyorum:
Halklar aç ve çaresiz kuru ekmeye muhtaç ancak bu süreçte sizler tüm siyasilerin artan mal varlıklarına ve aile bireylerinin yaşam tarzlarına lütfen bakın.
“TOK AÇIN HALİNDEN NE ANLAR?????”
Artık Salı günleri yapılan kürsü kabadayılıklarından ve meydanlarda, kahramanlık yapmalarından bıktı usandı.
İster inanın ister inanmayın ama ben, Tunceli’de maksatlı olarak atanan Kayyımı protesto etmek isteyen halka karşı sabaha kadar yapılan şiddet ve vahşeti ağlayarak izledim ve anında yine ZONA çıkardım.
SON SÖZ:
Faşizmi remileştirmek isteyen, halk girmesin diye belediye önüne taş duvarlar ören, hala utanmadan ve sıkılmadan sayısız televizyonda satılık kalemlerce haklı gösterilen bu düzen sürdürülemez.
Bu kadar gaddar, acımasız, vicdan fakiri, yetersiz ve ülke soyguncularıyla asla normalleşme veya anayasa bahanesiyle görüşme ve muhabbet yapılamaz.
ACİL OLARAK:
SEÇİM SEÇİM SEÇİM yapılmalıdır.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>