İbrahim Sanalp yazdı; ÇÖZÜM
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
İstanbul, İngilizler tarafından işgal edilir. Osmanlı Meclisi kapatılır. Mebusların ele geçenleri tutuklanıp Malta’ya sürülür. Kaçan mebuslar Ankara’ya gelir. İngilizler “Misak-ı Milli” ye tepki gösterir.
Anadolu ve Rumeli’de milletvekili seçimi yapılır. İl ve ilçelerdeki kurullardan ikinci seçmenler belirlenir. İkinci seçmenler, milletvekillerini seçer. Belediye meclisi, il genel meclisi, il idare kurulu üyeleri arasından ikinci seçmenler seçilir. Belediye meclisi, il genel meclisi, il idare kurulu üyeleri, birinci seçmen olurlar.
Dün, bugün, yarın bir bütün olur. Bugünden düne ve yarına zihin yoluyla geçişler yapılır. Öğrenilen bilgiler hatırlanır. Laikliğin sıfat olduğu belirtilir. Laikliğin, dini ve devleti nitelediği belirtilir. Dinin ibadet kuralları, dini görünür yapar. Bir varlık özelliği kazandırır. Devletin kurumlarının yaptığı işler, devleti görünür yapar. Varlık özelliği kazandırır. Esas olan varlıktır. Dinden ya da devletten yana olunması gerekir, denir. Laikliğin, din ve devlet bütünlüğü olduğu, kabul edilmez.
Peyami Safa, eserinde kahramanını konuşturur. “Düalizm-ikicilik yoktur. Tereddüt-ikilem vardır. Tereddüt insana facia yaşatır. Bundan kurtulmak için dini ya da devleti seçmek gerekir” ifadesini söyletir. Laikliğin, din ve devlet bütünlüğü olduğunu kabul etmez.
Laikliğin sıfat olması iddiasını, önce öğrendim. Laikliğin tereddüt-ikilem olduğu iddiasını sonra öğrendim. Her iki örnekten biri anlatılıp: dünya geçicidir, ahiret kalıcıdır, din kalıcıdır, denir. İnsanlar ikna edilmeye çalışılır. “Laiklik, din ve devlet kavramlarını bir bütün olarak: birlikte ifade eder.” sözünü tekrarlamak gerekir.
Mustafa Kemal, kanunlara uygun meşru çözümler üreterek, milletvekillerini seçtirir. TBMM Ankara’da toplanır. Devlet, vatan, millet kavramları ön plana çıkarılır. Din ve devlet bütünlüğü belirtilir. Dünya geçici olur, ahret ve din kalıcıdır, sözlerinin etkisi azaltılır.
Vatan Şairi Namık Kemal, Hürriyet Şairi Tevfik Fikret, İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif: şiirleriyle toplumu etkilediler.
Bursa, işgal edildiği zaman, Meclis kürsüsü üstüne, siyah bir örtü örtülür. Bir milletvekili, çıkar kürsüye konuşur. Sözünü, Namık Kemal’in şiirinden bir beyitle bitirir. “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini / Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara maderini” üzüntüyle kürsüden iner. Mustafa Kemal, kürsüye çıkar. “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini / Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini” beytini okur. Meclis’e umut verir.
Günümüzde, dünya geçicidir, ahiret kalıcıdır, sözlerinin etkisini azaltmak için laikliğin din ve devlet bütünlüğü olduğunu, tekrarlamak gerekir. Devlet, millet, vatan bütünlüğünü, tekrarlamak gerekir. Ümmet ve millet kavramlarının kişiye ayrı ayrı aitlik duygusu verdiğini belirtmek gerekir. Ümmet ve millet, birbirini tamamlar. Din ve devlet, birbirini tamamlar.
Dante, İlahi Komedya isimli eserinde, dini ve devleti iki ayrı güneşe benzetir. İki ayrı güneş, toplumu aydınlatır. Din ve devlet ışığı, toplumda gelişme ve ilerleme sağlar. Din ve devlet bütünlüğü laiklik olur.