Haberde Bursa

İbrahim Sanalp yazdı; DEĞERLENDİRME

12.10.2023

Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;

Değerlendirme, değer kelimesinden türetilmiştir. Bir şeyi analiz etmek, neden-sonuç iletişimine göre incelemek, anlamına gelir. Değerlendirme yapılıp karar verilir. Değer, bir şeyin: bir ölçüye göre karşılığı olur. Roman, hikâye gibi kurgusal eserleri: okurlara tanıtmak için yazılan yazılar, değerlendirme yazısı olur.

Günümüzde, din işleri bilgisiyle ve devlet işleri bilgisiyle ayrı ayrı değerlendirme yapmak gerekir. Din işleri bilgisiyle, helal-haram değerlendirmesi yapılır. Devlet işleri bilgisiyle, meşru-meşru olmayan değerlendirmesi yapılır. Meşru olmak, kanuna dayanır. Helal olan serbest olur. Haram olan yasak olur. Meşru olan serbest olur. Meşru olmayan yasak olur.

Günlük yaşantıda, din işleri bilgisine göre, çocuğa gıda helal, eşya haram, denir. Çocuk, büyüme çağında olduğu için, alınan eşyanın kullanılma süresi az olur. İhtiyacı karşılayacak ucuz bir eşya alınması, tavsiye edilir. Bu tavsiye, bir değerlendirme olur. Devlet işleri bilgisine göre, çocuğun gıdası meşru olur. Çocuğun eşyası da ucuz-pahalı ayrımı yapılırsa, ucuz olan meşru olur, pahalı olan meşru olmaz, denilebilir.

Din işleri bilgisinde, aile, kardeş olmak üzerinde durulur. Biz bir aileyiz, kardeşiz, denir. Devlet işleri bilgisinde, millet-vatandaş ve toplum-birey kelimeleri kullanılır.

Ailenin sınırları dardır. Çekirdek aile, “anne, baba, çocuklar” olur. Dede, nine, baba, anne, çocuklar: Daha büyük aile olur. Bunun dışındaki aileyle ilgili yakınlıklara: Akrabalık denir. Aile ve kardeş kelimeleri, bir üst kimlik olarak kullanılır. Millet-vatandaş ve toplum-birey iletişiminde, vatandaş ve birey kelimeleri: bir üst kimlik olur.

Din işleri bilgisiyle bir arada yaşayan topluma, ümmet denir. Vatan-devlet işleri bilgisiyle birlikte yaşayan topluma, millet denir. Ümmet ve millet kavramları, kişiye aitlik duygusu verir. Kişi, her iki aitlik duygusunu da hisseder.

Helal gıda-haram gıda ayrımının yanında, meşru gıda-meşru olmayan gıda ayrımı yapmak gerekir. Kanunun izin verdiği gıda, meşru olur. Kanunsuz üretilen, satılan gıda, meşru olmaz.

Din işleri bilgisi ve devlet işleri bilgisi, bir bütün olur. Bütünün parçaları eşit olur. Gıda ve eşyanın, din işleri bilgisine ve devlet işleri bilgisine uygun olması gerekir. Sınırlı değerlendirme, yeterli olmaz.  Helal-haram ve meşru-meşru olmayan, bir bütün olarak düşünülmeli…

İş yerlerinde, satılan-alınan gıda ve eşyanın belgesinin, alınması-verilmesi gerekir. Bu durum, helal-haram ve meşru-meşru olmayan ayrımı: özelliği taşır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>