İbrahim Sanalp yazdı; GELİŞİM
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
Her şeyin başı toplum örgütlenmesi olur. İnsanlığın gelişimi sıralaması yapılır. İlkel toplum, köleci toplum, feodal toplum, kapitalist toplum… Sosyalist toplum hayali kurulur.
Kralın, padişahın reayasından, ümmetin ümmetine, vatanın ve milletin vatandaşına, toplumun bireyine doğru bir gelişim yaşanır. Devletin uyruğu olunur. Ümmet, millet, devlet, toplum gibi kavramlar kişiye aitlik duygusu verir.
Laiklik, bilginin ikiye ayrılmasıdır. Bilgi, din işleri bilgisi ve devlet işleri bilgisi olarak ayrılır. Toplum iki ayrı örgütlenme yapar. Din örgütlenmesi ve devlet örgütlenmesi… İki ayrı tören yapılır. Dini tören ve devlet töreni… Dini törende dua okunur. Devlet töreninde saygı duruşu yapılır, milli marş okunur.
Din işleri bilgisi ve devlet işleri bilgisi, dünyaya birer bakış açısı olur. Din işleri bilgisi, inanarak öğrenilir. Devlet işleri bilgisi, sorgulanıp öğrenilir. Din işleri bilgisi, kaderciliği telkin eder. Her şeyden sorumlu Allah olur. Devlet işleri bilgisi, içinde yaşanılan dünya şartlarını sorgular. Her şeyden sorumlu, içinde yaşanılan dünya şartları olur. Varoluşçuluğa göre, toplumun bireyi, toplumdaki her şeyden sorumlu olur.
Kültür, insanın ürettiği her şeydir. Kültür, ilkelden moderne doğru yükselen bir eğri çizer. Her toplum bu eğri üzerinde yerini alır. Bir tane kültür vardır: dünya kültürü…
Bilgi felsefesi, bilgiyi altı bilgi türüne ayırır. Günlük bilgi, teknik bilgi, dini bilgi, sanat bilgisi, bilimsel bilgi, felsefe bilgisi… Her bilgi türü, dünyaya bir bakış açısı olur. Bütün bilgi türlerinin öğrenilmesi sonucu toplumda gelişme olur.
Din işleri bilgisine göre, iyi-kötü ayrımı yapılır. İyi sevap olur. Kötü günah olur. Devlet işleri bilgisine göre, iyi-kötü ayrımı yapılır. İyi meşru olur. Kötü gayrimeşru olur. Din işleri bilgisi, değişmez kuraldır. Devlet işleri bilgisi, değişen kuraldır. Kanuna uygun olan meşru olur. Kanuna uymayan gayrimeşru olur. İki değerlendirme birlikte yapılır.
Toplum farklı bireylerden oluşur. Farklı bireyler bir bütün olur. Bütünün adına toplum denir. Devlet, vatanı ve milletiyle bir bütün olur. Vatan ve millet, farklı iki kavramdır. Vatan ve millet bir bütün olur. Bütünün adına devlet denir. Kadın ve erkek bir bütün olur. Bütünün adına insan denir. Doğada kadın insan ve erkek insan vardır. Cinsiyet, havanın boşluğa yayılması gibi çevreye yayılır. Bütünün parçaları eşit olur.
Diller bir mozaik olur. Diller birbirinden etkilenir. Diller birbirinden kelime alır. Diller bir gül bahçesinin gülleridir. Birbirinden beslenir. Toplumda bireyler, anadil, devlet dili, dini dil konusunda hak sahibi olur. Her dili öğrenmek bireysel haktır. Kişinin istediği dilde ibadet etmesi, bireysel haktır.
Toplumda kararların uzlaşma ile alınması gerekir. Uzlaşma sonucu alınan karar, milli irade olur. Azınlık-çoğunluk durumunda, azınlık ve çoğunluk iradesi oluşur. İsviçre’yi örnek almalıyız. İsviçre, uzlaşma ile karar alan bir toplumdur. Uzlaşılan karar uygulanır. Uzlaşılmayan teklif ertelenir.
Toplumun bireyi, milletin vatandaşı, ümmetin ümmeti, devletin uyruğu olmak: bir bütünün parçaları olmaktır. Bütünü oluşturan gelişime göre düşünmek ve hareket etmek gerekir.