İbrahim Sanalp yazdı; HAYAT DERSİ
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
Günlük tutmak, deneyimi muhafaza etmek, yaşanan şeyi tam yoğunlaştırmak: hayatta eksiksiz bir iletişime geçmenin yoludur. Bunlar dünya ile olan bağlantı olur. Deneyimin kaydı, deneyimin kendisiyle birleşir.
Yaşamak için ihtiyaç duyulan miktar kadar, çalışmak gerekir. Böylece, aza kanaat edilmiş olur. Düşlerin gerçeklikten beslenmeye ihtiyacı vardır. Güneş ışığı gerçekleri gösterir. Ay ışığı gerçekleri gizler.
Öğrencilere giydirilen üniformalar, öğrencilerde grup bilinci yaratmayı amaçlar. Önemli olan yemek isteği değildir. Yemek için şu anda elimizde olanı yemektir. Yemek için elimizde olanı hazırlarız. İnsan için önemli olan şey, gündelik hayata devam etmek olur. Gündelik hayat, bütünlük, devamlılık, sürdürülebilirlik özelliği taşır.
Kültür, insanın ürettiği her şeydir. Üretici olmak, bir tür bolluk bereket hissi verir. Yaşamak, iletişimle ilgilidir. Yaşamak, iletişim kurmaktır. Kendimizi birbirimizle birlikte yaşarken düşünürüz. Biz, birbirimiz sayesinde yaşarız. İnsanların varlığı, iletişim sayesinde sürer.
Tarım, bu dünyayı iyileştirmekte ve onarmakta önemli bir rol oynar. Tarım, insan ve yeryüzü arasındaki iletişimi anlamamızı sağlar. Doğa, kendi içsel dünyamızın bir yansımasıdır. Bu yansıma, kültürümüzün zeminidir.
İcatlar, bilincin bir ürünüdür. İcatların donanımı son derece maddi olur. Ancak bu maddi şeyler icat edilmeden önce, insan bilincinde bir dünya oluşturulur. Bilincimizin içerisindeki isteklerimizin peşinden gitmeyi sürdürürüz.
Tohum, azın bereketi olur. “Az, çoktan fazladır” sözü, az olanın parolası olur. Tohum, azdan çok olmayı, bereketi belirtir.
Belirli yaşam biçiminin verdiği duygu, büyük oranda kullandığımız aletlere ve bizi etkilemelerine bağlıdır. Aletler, insanların maddi nesneler üzerinde güç kazanmalarının yolu olur.
Roman ve hikâyede, kurgulanmış kurmaca anlatımlar, çizimler, yapılanlar: bir yaşama biçimini oluşturur. Kurgulanmış kurmaca metinler, gerçekliğin inşasında, düşlerin rolünü anlatan önemli bir öğreti olur.
Tohum ektiğimizde ve sonra kontrol ettiğimizde, topraktan bitkiler çıkar. Bu basit gerçek, toprakla olan doğrudan bağı gösterir.
Mütevazı olmak, bizi eğiterek, gündelik hayatımızda, azın çoktan fazla olmasına erişmemize yardım eder. Eleştirel bir yaklaşım, yaşantımızın kurulmasını değerlendirmektir. Yaşam kurmak için plan yapmak gerekir. Hedef ve amaç belirtmek gerekir. Düşünmek için zaman ayırmak gerekir.
İhtiyaçlarımızı karşılamayı öğrenmek zorundayız. Doğada zorunluluk ve karşılaşma kuralı vardır. Dini bilgide Allah rızası için hareket kuralı vardır. İnsanlar, zamana bağlı bir değişim içinde yaşar. Yaşamak istediğimizi, dünyayı düşünmeliyiz. Açıklığa, bolluğa, berekete vurgu yapmalıyız.
Acelenin olmadığı ortamlar oluşturmak, gerçek üretkenliği artırır. Bu durum, toplumsal değişime katkıda bulunur.
Yaşantımız, etrafımızda yaşayanlarla belirlenir. Etrafımızda yaşayanlarla beraber, bir bütünlük oluştururuz. Her insan kendi değerlerine, sınırlarına, bu dünyada sahip olduğu güce göre, sorunlara çözüm tasarlar.