İbrahim Sanalp yazdı; İNSAN OLMAK
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
Yaşadığı yeri cennet, yuva yapan insandır. Geçmişi ardında bırakıp yaşadığı yeri yaşanılır yapan insandır. Yer yurt kurmak, bir birikim yapıp geleceğe umutla bakmak insanın özelliğidir.
Bana benzeyeni sevmek… Ortak beğeniler, ortak zevkler, ortak inançlar etkisinde, kuşku duymadan sevebilir insan. Ait olmak, grup olmak, taraftarlık önemlidir. Sevmenin imkânları olur. Gelenek görenek sevmeyi belirler. Geçinmeye, sevmeye gönlü varsa insanın, sivri yanlarını kendi törpüler.
Yanlışla doğru, eğriyle büğrü, iyiyle kötü, helalle haram, meşruyla gayrimeşru birer bütün olur. Bütünlük içinde gerçeği anlamaya çalışırız. Tecrübeler birer filtre olur. Filtrelerin içinden bir gerçek süzülür.
Komşularımızın alışkanlıklarından payımıza düşeni alırız. Kendi âdetlerimizden birer parça onlara veririz. Böylece birbirimize karışa karışa yaşarız. Yaşadığımız yeri severiz.
İnsanın bir kendi odası, bir kendi alanı olmalı… Kendi dünyanı kur orada. Kendine ait düş alanında çiz: geleceğe dair tasarılarını. Sohbet edebilmek insanı büyütür, derinleştirir.
Şarkılar, kokular ve tatlar gibi tamamlayıcı olur. Toplumda yardımlaşma, kurumlar aracılığıyla olmalı… Bireysel yardımlaşma, yeterli olmaz. Kurumlara bağlı gönüllü ve görevli kişiler tarafından yardım toplanıp dağıtılmalı… Birbirimize tutunup ayakta kalırız.
Bitki örtüsüne, kültürel coğrafyaya, tarihsel değişime uyumlu yapılar tasarlamak… Var olanı yeniye katmak! Çevreye uyumlu olmak gerekir.
Samimiyet ve içtenlik, belirli sınırlar içerir. Ölçülere bağlı olmak gerekir. Ölçüsüzlük, sınırsızlık olur. Sınırları öğrenmek gerekir. Ölçü aynı zamanda değişmezlik belirtir.
İnsanı kendi işinde, diğer insanlardan ayıran genel kültürü ve edebiyat bilgisidir. Gerekli sistem ve malzemeyi kullanıp üretim yapmak gerekir. İnsan hayal etmeli, düşünmeli, eleştirmeli işini.
Nesnelere, insanlara, kavramlara biz insanlar anlam yükleriz. Anlamları gözümüzde büyütürüz. Büyüttüğümüz anlamlardan korkarız. Korktuğumuzu olduğundan büyük zannetmek de insanın özelliğidir. İnsanın bir stili olmalı… İnsanları birbirine bağlayan düğüm, geçmişimizdir.
Tasarlamak, düşünmek, hayal etmek: ancak olanaklarla gerçekleşir. Yönetmek, istemek, zevkler, sınırlar: zorlu süreçlerde öğrenilir. Bir tasarıma sadık kalarak: kalanı korumak gerekir.
Dün, bugün, yarın: bir bütün olur. Bugünden düne ve yarına zihni geçişler yapılır. Hayatın her boşluğu dolduran her izi kapatan bir gücü vardır. Bu gücü ömür boyu içimizde duyarız. Çözüm üretiriz, bilgi toplarız, öğrenmeye çalışırız. Anlatmaya göre susmak kolaydır.
Ev, yaşananlar ve yaşayanlar yüzünden değerlidir. Çalışmak, okumak, öğrenmek, üretmek: hayatın bütünlüğü içinde birer parça olur.