İbrahim Sanalp yazdı; KELİME
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
Kelime, tek başına anlamı olan ve ses değeri taşıyan dil birimidir. Kelime, cümle içinde anlam kazanır.
Her şey topluma ve toplum örgütlenmesine dayanır. Laik-laiklik kelimesinin, kelime kökeni ve kavram anlamı vardır. Kelimelerin kelime köken anlamlarının ve kavram anlamlarının, toplum örgütlenmesinde, görevleri vardır.
Laiklik, toplumun iki ayrı kurum olarak: din ve devlet örgütlenmesini belirtir. Din işleri bilgisiyle din örgütlenmesi yapılır. Devlet işleri bilgisiyle devlet örgütlenmesi yapılır.
İnsanlar toplum olarak gelişirler. İnsanların toplum olarak gelişimi, “ilkel toplum, köleci toplum, feodal toplum, kapitalist toplum” olarak sıralanır. Sosyalist toplum hayali kurulur.
Demokrasi yönetimi, kapitalist toplum örgütlenmesidir. Kapitalist toplumda, her şey kayıt altına alınır. Geçmişten günümüze, üç türlü şekilde kelimelere: bilgi ikiye ayrılarak anlam verilir. İyi-kötü, kural-kuralsızlık, olumlu-olumsuz. Bu ikiye ayırım yoluyla düşünerek yeni bilgi oluşturulur.
Din örgütlenmesinde ve devlet örgütlenmesinde, iyi-kötü, kural-kuralsızlık, olumlu-olumsuz ayrımı: farklı kelimelerle belirtilir. Din işleri bilgisinde, iyi, kural, olumlu karşılığı: helal ve sevap olur. Kötü, kuralsızlık, olumsuz karşılığı: haram ve günah olur. Devlet işleri bilgisinde, iyi, kural, olumlu karşılığı: meşru olur. Kötü, kuralsızlık, olumsuz karşılığı: gayrimeşru olur. Anayasa ve kanunlara uygun olan meşru olur. Tersi, gayrimeşru olur.
Din örgütlenmesine, uhrevi örgütletme denir. Devlet örgütlenmesine, dünyevi örgütlenme denir. Devlet-dünyevi örgütlenme, emek-sermaye ayrımına göre yapılır. Emek ve sermaye bütünlüğü, serbest piyasayı oluşturur. Emek, sol olur. Sermaye, sağ olur. Siyasi partiler, emek-sermaye ayrımına göre, siyasi partiler yelpazesinde yerini alır. Siyasi partiye oy veren seçmen ayrımı vardır. Başka ayrım yoktur.
Emek-sermaye serbest piyasasında, meslekler oluşur. Kuruluşlar, çalıştıracakları kişileri, belirli kurallara göre seçerler. Toplum, herkesi bünyesinde barındırır. Çalışma gücü olanlar içinden seçilenler çalıştırılır. İşsizler ve çalışma gücü olmayanlar için de toplumun örgütlenmesi gerekir. Din örgütlenmesinde, fitre, sadaka, zekât yardımı yapılır. Devlet örgütlenmesinde, vergi, sigorta sistemiyle yardım yapılır.
Devlet, yerel yönetimler ve merkezi yönetim olarak örgütlenir. Yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin, görev alanları vardır. Her kuruluş görev alanıyla sınırlı çalışır. Devlet örgütlenmesi, en gelişmiş örgütlenmedir. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, dini bilginin ibadet kurallarıyla sınırlı görev yapar.
Değerlendirme yapmak için geçmişten günümüze ve geleceğe yönelik bir bütünlük içinde düşünülür. İnsanlığın gelişimi ve örgütlenmesi, dikkate alınır. Herkesin devlet örgütlenmesi içinde olması istenir.
Temsili demokraside, herkesin bir oyu vardır. Sosyal demokraside, herkesin bir oyu ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacağı bir geliri vardır. Devlet bütçesinden, herkese pay verilmesi gerekir.
Seçimde sandığa gidildiğinde, toplumun bütününü düşünerek oy vermek gerekir. Toplum bütün, birey parça olur. Bütün-parça kuralına göre, düşünmek ve hareket etmek gerekir.