İbrahim Sanalp yazdı; MOTİF
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
Motif, insanı anlamdan anlama sürükleyen şeydir. Bir şey olur ya da söylenir. Motifler, insan hayatının manasını artırıp, manaya bağlar. Motif, fiziki ve hukuki kavram özelliği dışında, anlam özelliği taşır.
Olumlu-olumsuz düşünmek, manayla ilgili olur. Yap durumu ile yapma durumu oluşur. Yap durumu, olumlu düşünmeyi içerir. Yapma durumu, olumsuz düşünmeyi içerir. İstek ve yasak bütünlüğü, olumlu-olumsuz bütünlüğü olur. Anlamlı olmak, olumlu olmak anlamı taşır. Olumlu-olumsuz düşünmek bütünlüğü, insan hayatına mana verir. Olumlu ve olumsuz düşünmek: Dünyanın her yanında, aynı inancı aramak olur.
Aşk, olumlu düşünmenin içinde yer alır. İnsan hayatında, her yeni gözlem, daha önceki gözlemlere eklenir. Gözlemler, iç içe geçmiş gibidir. Gözlemler, yapıcı, yaratıcı özellik taşır. Yapmak ve yapıt, olumlu bir tutumla mümkün olur. Her ânın hem anlamlı hem mümkün olması, olumlu düşünmek olur.
Çelişki, zıt iki tarafı içine alan üçüncü bir taraf olur. İki zıt kavram, çelişki oluşturur. Olumlu-olumsuz düşünmek, belli bir durumun içinden çıkmayı istemek anlamına gelir. Sevgi, dünyaya ve gerçeğe yönelimi belirtir.
Erdal İnönü, bilim adamı özelliği ile tanıtıldı. SHP’nin başına getirildi. CHP’nin içinde “Bilim Kurulu” oluşturuldu. Bilim Kurulu, il merkezlerinde de kuruldu. Bilim, bilimsel bilgi: Bilgi felsefesinin içinde, bir bilgi türü olur. Laikliğin içinde, devlet-dünya- bilgisinin içinde yer alır.
SHP’de Erdal İnönü’nün bilim adamı imajı ve CHP’de “Bilim Kurulu” imajı, bir slogan üslubu olur. Bütünü anlatmak gerekir. Bilgi felsefesine göre, diğer bilgi türlerini anlatmak gerekir. Laikliğe göre, dini bilginin ibadet kurallarını anlatmak gerekir.
SHP bilim adamı imajı ile halka hitap etti. CHP, Bilim Kurulu imajı ile halka hitap etti. MHP, ülkücü-maneviyatçı- imajı ile halka hitap etti. Refah Partisi, manevi kalkınma imajı ile halka hitap etti. SHP ile MHP ve Refah Partisi arasında kutuplaşma oluştu. CHP ile MHP ve Refah Partisi arasında kutuplaşma oluştu.
Süleyman Demirel ve Tansu Çiller, “Baba, ana, bacı” unvanlarını kullanarak popülizm yaptılar. Toplumu, bir aile gibi gördüler. Toplum bütün, birey parça özelliği, görmezliğe gelindi. Aile kavramı, ümmet ve millet kavramından önce oluştu. Aile kavramı, ataerkil özellik taşır. Büyüklerin sözü dinlenir. Baba, ana sözü dinlenir. Çocuklara düşünceleri sorulmaz. Çoban-sürü bütünlüğü, benzetmesi yapıldı. Süleyman Demirel, “Çoban Sülü” imajı ile tanıtıldı. Çoban lider, halk sürü olarak görülmek istendi.
Küçük gemi kaptanına, reis denir. Reis, bir lider özelliği taşır. Mafya liderine, reis denir. Reis kelimesi ile ailenin babası kelimeleri, benzerlik gösterir. Reis ve aile babası imajları, popülist özellik taşır. Toplum-birey bütünlüğünde, “ad ve soy ad” söylenir.
Popülizm, toplumun sorunlarını dile getirir ama çözmez. Devamlı sorunlar dile getirilir. Sorunu dile getirmek ve çözmek, bir bütün olur. Toplum bütün, birey parça olur. Toplum-birey bütünlüğü yerine, “aile, ana, baba, çocuklar-kardeşler bütünlüğü” dile getirilir. Kardeşlerim hitabı, popülist özellik taşır.
Slogan üslubu, bütünün bir parçasını yüceltmeye dayanır. Bütünü anlatmak gerekir. Millet bütün, vatandaş parça olur, ifadesini kullanmak gerekir. Toplum bütün, birey parça olur, kuralına uygun olur.
Maneviyat-maddiyat bütünlüğü, bilgi bütünlüğü olur. Ülkücü-maneviyatçı- ve manevi kalkınma demek, toplumda kutuplaşma yapar. Maneviyat-maddiyat bütünlüğüne göre yaşamak gerekir.