İbrahim Sanalp yazdı; TOPLUM KURALLARI
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
İnsanlar toplum halinde yaşar. Topluma katkı yapmak duygusuyla yardımlaşılır. Toplum bütün, birey toplumun parçası olur. Demokraside güçler ayrılığının hâkim olduğu yönetim şekilleri, insanlık tarihinin geldiği en üst mertebedir. İnsanların eşitlik ve uzlaşma ile yaşaması gerekir. Uzlaşma ile alınan karar, toplumun kararı olur.
Yasama, yürütme, yargı: bir bütün olur. Birbirini tamamlar. Güçler ayrılığı, bir yetki paylaşımıdır. Yetkinin sınırlarının çizilmesidir. Eşitlik ve uzlaşma, insanların birbirine değer vermesidir. Yuvarlak masa, eşitlik duygusu verir.
Güven duygusu, toplumun bireyleri ve vatandaş ile devlet örgütlenmesi iletişiminde çok önemlidir. Toplum hayatı, kurallara göre yaşanır. Kurallara göre hareket edene güven duyulur.
İnsanlığın hedefi dayanışmadır, paylaşımdır, güven içinde yaşamaktır. Temsili demokraside, herkesin bir oyu vardır. Sosyal demokraside, herkesin bir oyu ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacağı bir geliri vardır. Sosyal demokrasiyi kurmak gerekir. Devlet, vatanı ve milletiyle bir bütün olur. Devlet, milletin vatandaşlarının örgütlenmesidir. Herkese devlet bütçesinden pay verilmesi gerekir.
Toplumda sigorta sistemiyle ihtiyaç sahiplerine yardım yapılır. Herkesin sırtı pek, karnı tok olur. Aile sigortasıyla ve bireysel yardım yoluyla toplumdaki yardımlaşmayı başarmak gerekir. Kurumlar vasıtasıyla bireylere ve ailelere yardım toplayıp dağıtmak gerekir. Her şeyi kayıt altına almak, kapitalizmin ve demokrasinin kuralı olur.
Geçmişin iyi yanlarını korumalıyız. Geçmişin iyi yanları, tarihin zorluklarını aşıp geleneğe dönüşmüştür. Bugün yaşayan bizler, geleneğe değer vermeliyiz. Geleneği, geleceğe aktarmalıyız.
Bilgi ikiye ayrılır. İyinin bilgisi ve kötünün bilgisi, bir bütün olur. İyi ve kötü, birlikte öğrenilir. Din işleri bilgisine göre iyi, sevap olur. Kötü, günah olur. Devlet işleri bilgisine göre iyi, meşru olur. Kötü, gayrimeşru olur. Kanunlara uygun olan meşru olur. Kanunlara uymayan gayrimeşru olur. İki ayrı bilgi türüyle ayrı ayrı değerlendirme yapılır.
Dini değerler, gelenek değerleri, milli değerler: bir bütün olur. Bu bütünlük, manevi değerleri oluşturur. Manevi değerler ve maddi değerler, bir bütün olur. İnsan, maneviyat ve maddiyat bütünlüğünde yaşar. Maddi değerler, ölçülür. Manevi değerler, ölçülmez.
Olumlu bilgi ve olumsuz bilgi birlikte üretilerek yeni bilgi oluşturulur. Olumlu bilgi ve olumsuz bilgi karşılaştırılır. Bu karşılaştırma sonucu karar verilmeye çalışılır.
Bütün bilgi türlerini öğrenmek gerekir. Her bilgi türü, dünyaya bir bakış açısı olur. Dini bilgi, inanarak öğrenilir. Diğer bilgi türleri, sorgulanarak öğrenilir. Her bilgi türünün kendine has kuralları vardır. Bu kurallara göre her bilgi türü, doğru kabul edilir. Aynı bilgi türüyle tartışma yapılır. Farklı bilgi türüyle tartışma yapılmaz.
Toplum-birey bütünlüğü ve Allah-kul bütünlüğü, benzerlik gösterir. Bütüne ait olmak ve bütünün parçası olmak duygusu hissedilir. Buna ait olmak duygusu denir. İnsanlar, toplumun parçası olmak duygusuyla birbiriyle iletişim kurarlar. İnsanlar, Allah’ın kulu olmak duygusuyla birbirleriyle iletişim kurarlar. Vatan kavramıyla birlikte yaşayarak millet olunur. Din kavramıyla birlikte yaşayarak ümmet olunur. Kişi her iki duyguyu hissederek yaşar.