İş 3.0, büyük bir devrim olarak geliyor
Pandemi ile birlikte artan evden çalışma uygulaması yerini giderek hibrit çalışma modellerine bırakıyor.
4C1H Çalışan Deneyimi Kurucusu ve Kültür Tasarımcısı Pınar Yarar, “İş 3.0 devriminin başındayız. Artık işi nerede, ne zaman yaptığınız değil; işin kendisi önemli” diyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre 2019 yılında dünyada yüzde 7,9 olan evden çalışan kişi oranı, pandemiyle birlikte yüzde 15’e yükseldi; Amerika ve Avrupa’da bu oran yüzde 30’lara çıkıyor. Hastalığa karşı aşı ve ilaç çözümlerinin yaygınlaştığı bu dönemde ise şirketler, esnek çalışma ile tamamen ofise dönme arasında kararsızlık yaşıyor.
Önde gelen şirketlere çalışan deneyimi alanında danışmanlık hizmeti sunan 4C1H’nin Kurucusu ve Kültür Tasarımcısı Pınar Yarar, esnek çalışma modelini ifade etmek için kullanılan İş 3.0 Trendi’nin pandemi sonrası normalleşme dönemde hızlanacağını belirterek şu açıklamalarda bulundu: “18. yüzyılda yaşanan endüstri devrimi, kırsaldan şehirlere göç dalgası yaratarak fabrikalarda çalışmaya başlayan iş gücünü doğurmuştu. Bu dönemi İş 1.0 olarak adlandırıyoruz. 20. yüzyılda internet ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte çalışma modeli yeni bir dönüşümden geçti. İş gücü bu sefer de fabrikalardan ofislere taşındı ve böylece İş 2.0 dönemi başladı. Şimdi ise İş 3.0 devriminin başındayız. Yani artık işi nerede, ne zaman yaptığınız değil; işin kendisi önemli.”
Teknolojinin sağladığı hız ve esneklik sayesinde belirli çalışma saatlerinin ve aynı kişilerin hep aynı işi yapmasının demode olmaya başladığına da dikkati çeken Yarar, “Pandemi ile birlikte, yeni çalışan modelinin, mekan bağımsız da üretebildiğini, çalışabildiğini gördük. Bununla beraber insani ihtiyaçlar gereği bir araya gelmenin bir gereklilik olduğunu da zaman zaman hissettik. Tüm bunların sonunda Hibrit Çalışma Düzeni, İş 3.0 döneminin tam ortasındaki yerini aldı” diye konuştu.
Yöneticilerin yüzde 52’si uzaktan çalışmaya izin verecek
Amerika merkezli danışmanlık şirketi Gallup’un yaptığı araştırmaya göre şu anda, 10 yöneticiden yaklaşık 6’sı, yöneticisi oldukları kişilerin evden çalışmalarına izin verildiğini paylaşıyor. Araştırmaya katılanların 55’i, hükümet kısıtlamaları kaldırıldıktan ve çocuklar okula döndükten sonra, COVID-19 deneyiminin uzaktan çalışma politikasını değiştireceğini söylüyor. Bu deneyim sonucunda, yöneticilerin 52’si uzaktan çalışmaya izin vereceği görüşünde.
“Veriler İş 3.0 devrimi içinde olduğumuzu gösterir nitelikte” diyen Pınar Yarar açıklamalarını şöyle sürdürdü: “2027’de bağımsız (freelance) çalışanların, maaşlı çalışanların sayısını aşacağı; şu anki çocukların 65’inin henüz varolmayan mesleklerde çalışacağı tahmin ediliyor. Yeni çalışma modellerini kurumsal dünyaya ve girişimlere (start-up) adapte etmek, bugün artık bir gereklilik. Aylık maaş sistemleri, hiyerarşik yapılar, iç süreçler, sabit iş gücü gibi tek tipleşmiş fonksiyonlar, İş 3.0’da kendilerine yer bulamayacaklar. İş dünyasının, bu trendi yakalaması, gelecekte de varlığını sürdürebilmek için şart, diyebiliriz. İşte tam da bu sebeplerden dolayı İş 3.0, tüm şirketleri ve her seviyedeki çalışanı etkileyecek kadar büyük bir devrim olarak geliyor. Bizler de, iş dünyasında yaşanan tüm bu gelişme ve değişimler çerçevesinde 4C1H ekibi olarak, başta hibrit çalışma modeli olmak üzere, insanı odağa alan çalışan deneyimi tasarımları yapıyor ve hem kurumların hem de tüm çalışanların yaşanan değişime en hızlı ve uygun şekilde adaptasyonuna yardımcı oluyoruz.”
Her şirket kendi hibrit çalışma modelini oluşturmalı
Hibrit çalışma düzenine geçişte en kritik noktanın, doğru tespit ve uygulama olduğunu söyleyen Pınar Yarar, açıklamalarını bu süreçten başarıyla çıkmak isteyen şirketlere şu tavsiyelerde bulunarak tamamladı:
Kendi hibrit düzeninizi yaratın: Her şirket kendi çalışan kitlesine, çalışan ihtiyaçlarına göre kendine özgü çalışma sistemini, bir diğer deyişle hibrit düzenini ile adaptasyonunu kendi bulmalı ve kurmalı. Kendine en uyan çalışma ortamını bulan çalışan, daha bağlı olmasının yanında, hep bahsettiğimiz o anlamı da çok daha rahat bulacak ve hissedecektir.
Çalışan iletişimini artırın: Çalışan iletişimi ve buna yönelik kanalların yaratılması, artık her zamankinden çok daha önemli hale geldi. Bu nedenle, pandemi döneminde evden çalışma uygulayan şirketlerin sadece işle ilgili süreçleri değil; takım çalışmasını ve iletişimi desteklemek amacıyla sosyalleşmeyi ön plana çıkaran birçok çalışma gerçekleştirdiğini görüyoruz. Tüm bu gelişmeler ışığında, önümüzdeki dönemde de çalışanla iletişim kilit noktada olmayı sürdüreceği için, kurumların özellikle Lider İletişimi, Wellbeing iletişimi, İşveren markası ve hikayesi, Katılım ve Çeşitlilik ile Dijital İK konularında yapacakları her çalışma etkisini hissettirecektir.
Karşılaştırmalı performans değerlendirmesi yapın: Çalışanların uzaktan çalışmaya geçmeden öncesinde ve sonrasında nasıl bir performans gösterdiği şirketlerin yeni dönem çalışma modellerini oluşturmasında oldukça önemli bir yer tutuyor. Performans düşüşlerinin içinde bulunulan olağanüstü dönemden kaynaklanabileceği unutulmadan, geliştirici ve motivasyon odaklı planlamalar yapılmalı.
Ofisi çekici kılmayı unutmayın: Hibrit düzende önemli bir diğer unsur da eski popülerliğini bir nebze yitiren ofisi yeniden çekici kılmak. Bu nedenle de şirketler bir yandan ‘Çalışan ara sıra da olsa ofise gelmeyi neden istemeli? Ofis çalışanlar için nasıl cazip kılınır?’ gibi soruların yanıtlarını da aram