Haberde Bursa

Keskin’in romanı Bir Papaz’ın Hatıra Defteri Mavi Baba okurlarıyla buluştu

11.06.2021

Atiye Keskin (Kubanlı)’nın eseri Bir Papaz’ın Hatıra Defteri Mavi Baba, düzenlenen imza gününde okurları ile Bursa’da buluştu. Atiye Keskin (Kubanlı)’nın eseri Bir Papaz’ın Hatıra Defteri Mavi Baba, düzenlenen imza gününde Bursa‘da okurları ile buluştu.

 Atiye Keskin (Kubanlı) hanımefendinin neşredilmemiş bir trafik kazası sonucu vefatı dolayısıyla yarım kalmış bir eserini torunlarından Merve hanımın büyük bir gayretle zorlayarak yayına hazırlamak istedi. Ertuğrul Mat ‘ın destekleri ile eser meydana getirildi.

Atiye Keskin (Kubanlı): Kafkasya’dan göç eden ve Sivrihisar’a yerleşen bir ailenin 1925 yılında dünyaya gelen güzel bir kadının anısını yaşıyoruz .Babası memur olduğu için  eğitim öğretimini Bursa’da tamamlayan bir Bursalı Atiye Keskin hanımefendi. Kendisi üniversite eğitimini İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünü tamamlıyor. Türkiye‘nin kıymetli gazeteci ve yazarlarındandır.

Ertuğrul Mat; Biz kendilerine 1000 adet kitap bağışında bulunduk. Ayrıca bağış toplayarak hasıl olan fonu Atiye Keskin adına bir veya birkaç kız öğrencimizin eğitimi için kullanılacaktır. Teşrifiniz dolayısıyla ben teşekkür ediyorum. En iyi kadınlar en iyi talebeleri, en iyi insanları modern Türkiye‘nin evlatları olarak yetiştirecektir. Yetişen modern Türk evlatları bizleri bu günlerden kurtaracak ışık fenerleri olacaktır.

Bu bir kurgudur. Bu kitabın ön okumasını yapan bazı dostlarımız gerçekten papazı merak etmiştir. Papaz kimdir niye bıraktı? Papaz sonunda islamiyeti buluyor, getirip bir başka bir papaz bize bunu verir mi?. Bu Atiye hanımın yazarlık başarısıdır. Tolstoy un bi hikayesini size aksetmek istiyorum. Tolstoy’un bir komşusu gelir oğlu için edebiyat yapmasını rica eder. O da peki der yazar, en zayıf notu Tolstoyun yazdığı kağıt alır. Çünkü herkes annesine babasına yazdırmış ve öğretmen o seviyedeki kültürü baz kabul edip Tolstoyun kompozisyona zayıf vermiş ama Tolstoy’un dehası burada gözüküyor .17 yaşında bir çocuk nasıl yazabilirse deha buradadır Atiye Hanımefendi’nin de bir yazarlık dehası olarak telakki ediyorum. Bu kitabı okuyan herkes böyle bir papaz var zannediyor. Yok böyle bir papaz o bir roman kahramanı.

BİR PAPAZ’IN HATIRA DEFTERİ Yazarı ise merhume Atiye Keskin Kubanlı kitapta Müslüman Türk bir Babadan ve Hristiyan Fransız anneden doğan İstanbullu bir çocuğun hikayesi anlatılıyor. Daha çocuk yaşta dünyayı, evreni, insanı, yaşamı sorgulayabilen zeki bir çocuğun yaşamı var. Sultanahmet meydanında bir idam mahkumunun cezasının infazını iki arkadaşıyla birlikte izleyerek, belki de hayatının en ağır travmasını geçiriyor.

Bursa Soroptimist Kulübü Başkanı Tülay Türkdal Şener

Aklını ve kalbini kullanan başarılı iş ve meslek kadınlarını bir arada bulunduran Bursa Soroptimist Kulübü böyle kıymetli bir yazarın kitabının bağışını almaktan ve bu bağışı gerektiği yerlerde kullanmaktan onur ve kıvanç duyacaktır. Hepinize kulübüm ve kendim adıma söz veriyorum üniversitede felsefe bölümünde okuyan başarılı öğrencilere gelen bağışlarımız ulaşacaktır teşekkürler.

Emirhan Keskin Erşan(kızı)

Efendim en zor benim konuşmam herhalde. Çünkü benim annemdi ve bensiz hiçbir yere gitmezdi. Çok mutlu bir anne evlattık Araya zaman girdi çoluk çocuk derken biraz ihmal etmiş gibi oldum onu. Ama artık el ele verdik yine beraber başladık. Geldiğiniz için teşekkür ediyorum.

Tülay Türkdal Şener: Bir Nükte Bir Işık bir köşenin adı onu on cilt haline getirmiş ve hakikaten sahip olmak ve okumak istiyorum. Oradan bir köşe yazarının almış olduğu alıntıyı paylaşmak istiyorum izninizle. Ben çok etkilendim.

Hintli bir fakir denizden bir inci çıkartmaya çalışıyor sabahtan akşama kadar, dalıyor fakat inci çıkartamıyor, dalıyor inci çıkartamıyor. Onu gören Hint Kralı diyor ki kendisine lütfen son kez dal ne çıkartırsan kefeye bırak ağırlığı kadar sana altın vereceğim. Büyük bir heyecan ve umutla Hintli fakir dalıyor .Fakat çıktığında çok üzgün elinde ufacık bir kemik parçasıyla çıkıyor. Çok mutsuz bir şekilde kefeye bırakıyor ve kral altını birkaç kefeye bıraktığında kral şaşırıyor çünkü kemik ağır basıyor. Birkaç tane daha altın bırakıyor halen daha kemik ağır geliyor ve ne oluyor diyerek kantara geçiyorlar. Krallığın hazinesindeki bütün altınlar halen daha ağırlığı yakalayamıyor ve sonra kral diyor ki bu işte bir şey var ve lütfen bu dönemin en bilgin kişisini çağıralım ve soralım. Bilgin kişi geldiğinde gördüğünde halen daha kemik parçasının ağır gelmesini gördüğü anda hemen hazinelerin hepsini kenara bırakıyor ve yerden bir parça toprak alarak kantara koyuyor dengeleniyor. Bu gördüğünüz küçük kemik parçası insanın göz çukurunun kemiği ve bunu ancak bir avuç toprak doyurur.

Bunu neden anlatmak istedim hiçbir para düşünmeyen gönlü zengin vefat etmiş olan değerli kıymetli Atiye Hanım’ın anısına ve ailesi adına ülkemizin şu anki durumuna buna çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Muhabir:Duygu Altun (Özgür)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>