Kestel’e Kim Çöktü? İddialar Vahim!

“PARSEL PARSEL RANTÇILAR KESTEL’İMİ PAZARLIYOR!” herşey birkaç gün önce “Kestel’de bazı binalara göz yumulmuş” söylentileriyle başladı. Bir basın emektarı olarak konuyu araştırmaya başladık ve gördük ki; Kestel Belediyesi’nin kaçakla mücadelesini eleştirilirken Önder Tanır’ın Ankara yolu üzerinde bir firmaya ait olan işyerinin 1 katının kaçak olmasına rağmen yıkılmadığı göz yumduğu yönünde izlenim edindik.  Ayrıca; Ağlaşan Mahallesi’nde tarla vasfındaki bir araziye 3 tane yüzme havuzlu kaçak villa yapıldığı, kaçağın tespit edilmesine rağmen hiçbir cezai işlemin yapılmadığı, belediyenin suç işlediği yönünde de bazı bilgilere ulaştık. 

Yakın bir zaman önce Almanya’daki bir iş insanının kaçak yapısı nedeniyle yaşanan yıkım ve sonrasını hepimizin hafızalarındaki sıcaklığını koruduğu muhakkak. Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır;  kaçak binalar üzerinden göreve geldiği günden beri yapısal anlamda sürekli eleştiriliyor. Kaçak bina sadece Kestel’in değil Bursa’nın da ana sorunu. Bursa bu meseleyi ancak ve ancak imar alanları sınırlarını revize ederek çözebilir ve ortadaki mülkiyet sorunlarını çözebilir. Çözmelidir de! Gelelim son iddialara; Ağlaşan Mahallesi 104 ada 9 parselde kayıtlı tarla vasfında. O bölgede villa ile beraber 3 adet yapı ve yüzme havuzu yapılmış. Ekim 2019’da belediye tarafından kaçak tespiti yapılmasına rağmen hiçbir cezai işlem uygulamadan, encümende yıkım kararı alınması gerekirken bu yapılmamış. Bunun yerine 10 Şubat 2020 tarihli encümen kararı ile yer sahibi S.B. ’dan bir çöp aracı şartsız bağış olarak kabul edilmiştir. Bağışın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra 11 şubat 2021 tarihli encümen kararı ile de S. B. adına kaçak yapı cezası uygulanmış. Tespit edilmesine rağmen ceza uygulanmadan S. B. ’dan belediyeye bağış alınması, tespitin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra ceza kesilmesi etik midir? Bulgularımızla sabitleştirdiğimiz diğer olayda Kestel- Ankara yolu üzeri 147 ada 5 parselde yer alan binada çıplak gözle görülebilecek olan yapısal değişiklik. Binada 1 kat kaçak yapıya göz yumulduğu da açıkça görülmektedir. Kaçak yapı tespiti yapılarak dosyası oluşturulmuş ve 24.03.2021 tarihli encümen gündemine alınmasın rağmen dosya karar alınmadan sümen altı edilmiş. Ceza ve yıkım kararı alınmadan Karadağ Mobilya’dan belediyeye 1 adet Doblo marka araç şartsız bağış alınmış. Ceza ve yıkım kararı alınmayan yerin sahibinden, belediyeye şartsız bağış araç alınması etik midir? Birkaç günlük yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz bulgular bu yönde.

Geçmişte de iş insanı Yakup Yamaç’ın villasını kaçak yapı gerekçesi ile yıkmış sonrasında konu üzerinden çok geniş kapsamlı medyada haberler çıkmıştı. Olay hala hafızalardaki tazeliğini korurken geçmişe bir not bırakalım ve tekrardan hatırlayalım.

Yamaç’ın savcılık ifadesi şöyle:

*İnşaatı yapmam için Başkan Önder Tanır, benden belediyeye bağış yapmamı istedi.

*Belediyeye 20 bin lira, bir markete de iki kez olmak üzere toplam 27 bin 390 lira bağış yaptım.

* Belediye başkan yardımcısı Haluk Kürel’e de 20 bin euro borç para verdim. Ancak geri ödemedi. İnşaatı yıkmakla tehdit etti. Bunu başkanın kendisine ilettiğini söyledi.

*100 bin lira daha verdim. Bu kez benden yine 100 bin euro daha istedi. ‘Param yok’ dedim, vermedim. Kürel bana, ‘Başkan Önder yıkar orayı’ dedi.

“100 BİN EURO PARA İSTENMİŞ”

Birde CHP Bursa Örgütü’nün Kestel’de yaptığı açıklama var onu da köşemize not olarak alalım…

İfade tutanaklarını gündeme getiren CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, kaçak inşaatı ve kaçak inşaat yapanı savunmanın söz konusu bile olamayacağını belirterek, şunları söyledi;

*Almanya’da yaşayan bir vatandaşın sit alanına inşaat yapmak istemesiyle başlıyor her şey, aslında kaçak inşaat yapmaya yönlendiriliyor.

*Buraya geliyor, bir akrabası aracılığıyla belediye başkanıyla tanıştırılıyor. Sonra birtakım yönlendirmelerde bulunuluyor, çok bariz, vatandaşın savcılık dilekçesi, ifadeleri ortada.

* Mevcut binayı restore etmek istiyor ama ‘biz onu uydururuz’ denilerek yeni bina yapmaya yönlendiriliyor.

* Arkasından da zorunlu bağışlar. Belediye başkan yardımcısına gönderilen paralardan söz ediliyor, iki kere 10 bin euro, onun dışında erzak dağıtımı için bir markete ödeme yaptırılıyor.

* Birçok defa görüşülüyor, kendi ifadesine göre son gelişinde bu kez 100 bin euro para isteniyor, şahıs bu parayı vermeyeceğini söyleyince de imar kanununa aykırı olarak yaptığı ve kendi ifadesiyle 150 bin Euro harcadığı inşaatın ki içinden birçok malzeme kurtarılabilirdi, onları almasına bile müsaade verilmeden, tebligat muhtarlığa bırakılıp apar topar orası yıkılıyor.

* Kestel’de kendi ifadelerine göre yıkılacak 400-450 tane bina olduğunu söylüyorlar.

*Sıraya konuluyor bunlar biliyorsunuz. Hiçbir uygulama yapılmadan bu şahıs 100 bin euroyu kendilerine vermediği için apar topar yıkıyorlar.

“DAHA GİTMEDEN UÇAK BİLETİNİN FOTOĞRAFINI GÖNDERMİŞ”

“Belediye başkanı o kişiyle Almanya’da tanıştığını söyledi” diyen Karaca, “Halbuki daha Almanya’ya gitmeden uçak biletinin fotoğrafını çekip gönderiyor ve ‘bizi karşıla’ diyor. Başkanın ifadesi çelişkili. Bu fuar sırasında havaalanında karşılanması, giderlerin karşılanması, mihmandar verilmesi, kimse bir yakınlık olmadan kimseden böyle bir şey talep edemez” ifadelerini kullandı.

“ALMANYA’DAN KALKIP AMSTERDAM’A GİDİYORLAR”

Karaca konuya ilişkin iddialarını şöyle sürdürdü:

* Anlamadığımız konu şu; AKP’li belediyelerin kendi yaşam tarzları ve ideolojileriyle tezat bir algıları var.

* Koca Avrupa’da yüzlerce şehir var ama bu şahıslar ne istiyorlar, biz Amsterdam’a gideceğiz. Almanya’dan kalkıp, 250 kilometre Amsterdam’a gidip geri dönmek soru işareti.

*Amsterdam’ın pırıltılı gece yaşamı cezbediyor onları, yoksa orada çok önemli ressamlar var, sergileri var… Bu bir tezattır.

“DURUP DURURKEN, BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI İSTİFA ETTİRİLİYOR”

Kestel Belediye Başkan Yardımcısının istifa ettirildiğine dikkat çeken Karaca, şöyle konuştu:

*Ortada bir suç yoksa, neden belediye başkan yardımcısı istifa ettiriliyor? Neden soruşturma açmıyorsunuz?

* Çağrım İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, çağrım Cumhurbaşkanı’na, Saray’a. Bu kadar bariz bile olmayan bir örneği Yalova’da yaşıyoruz. Dün mahkemede duruşma vardı.

* Sayıştay raporunda aynen şöyle diyor, ‘Yalova Belediye Başkanı üzerine düşeni yapmıştır, orada bir usulsüzlük tespit eden Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman kendi iradesiyle Savcılığa gidiyor, diyor ki burada bir usulsüzlük var.

*Ardından da Yalova Belediye Başkanı yardımcısıyla birlikte açığa alınıyor. İade edilmesi gerekirken 2 yıldır iade edilmiyor. Bu siyasi bir karardır. Çünkü orada AKP’nin belediye meclisinde sayısal üstünlüğü vardır.

* Eğer CHP’nin üstün durumda olsaydı, benzer bir adımı atmayacakları ortada. Çoktan göreve iade olması gerekiyordu.

* Usulsüzlüğü saptayıp Yalova’da Savcılığa başvuran belediye başkanını açığa alıyorsunuz ama Kestel’de soruşturma bile yok. Kestel belediye başkanı istifa etmelidir, istifa etmiyorsa da, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınıp soruşturma açılmalıdır.

* Talebimiz budur, bu soruşturmayı takip ediyoruz. Bu sürecin şeffaflaşması ve aydınlanması için CHP olarak ne gerekiyorsa yapacağız.

“YÜZ KIZARTICI SUÇLAMALARA RAĞMEN HAREKETE GEÇEN YOK”

CHP Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan ise şunları söyledi:

* Kestel bugünlerde doğasıyla, güzellikleriyle, sanayisiyle ve Türkiye ekonomisine katkılarıyla değil… Maalesef rüşvet-irtikap gibi, yüz kızartıcı suçlamalarla gündemde.

* Kestel’in AKP’li Belediyesi ve Belediye Başkanı ile belediye başkan yardımcısı da maalesef bu suçlamaların odağında bulunuyor. Ortada acayip bir siyasi oyun var…

* Olayın gelişimini kısaca özetlersek… Bol paralı görüntü veren gurbetçi işadamını, Kestel’de satın almış olduğu araziye yasa dışı yöntemlerle ev yapmaya teşvik eden bir belediye başkanı ve belediye başkan yardımcısı var.

* Bu yönlendirmelere inanıp kaçak inşaat yapan gurbetçi işadamından bağış adı altında alınan paralar var.

* Muhalefetin “ne oluyor burada” diye inceden konunun üzerine yürümesi var. Bağışın devamı gelmeyince, işadamının yasalara aykırı olarak yaptığı villanın yasaların gerektirdiği şekilde tebligat bile yapılmadan ve belli süreler beklenmeden apar topar yıkılması var…

* Yıkımdan canı yanan ve yüzbinlerce euro zararla feryat eden gurbetçinin Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet dilekçesi var, tabii bütün işlerin ortalığa saçılacağı anlaşılınca, apar topar istifa ettirilen belediye başkan yardımcısı var… İşin içine istifa da girince, konunun üzerine üzerine giden kimi yayın organları da var tabii…

“İDDİALAR VAHİM AMA…”

* Ortada çok şey var ama birkaç şey de yok… Örneğin; gurbetçi işadamıyla müteaddit görüşmelerde başından sonuna kadar yanlarında olan, taleplerde bulunan, bizi Almanya’da gezdir diyen, sanki babasının oğlundan arabasını ödünç ister rahatlığıyla ‘Amsterdam’a gezmelere gideceğiz, bize araba kirala-mihmandar bul’ dediği ortaya çıkan, o gurbetçi işadamına kendisini Almanya’da Hollanda’da paşalar gibi ağırlattığı fotoğraflarla ispatlı belediye başkanının istifası yok…

* Belediye başkanıyla ilgili kamuoyuna açıklanmış bir adli-idari soruşturma da yok…

* Gurbetçiden defalarca paralar aldığı dekontlarla ispatlı olan, bu nedenle belediye başkan yardımcılığından istifa ettirilen kişiyle ilgili suç duyurusu da yok iyi mi?

-* Soruşturma da yok… Madem ki ortada bir suç yok, suç duyurusu yok, soruşturma da yok, niye istifa ettirdiniz adamcağızı?” ifadelerini kullandı.

“TEK SÖYLEDİĞİ, ALLAH’TAN BAŞKA KİMSEDEN KORKUM YOK”

“Kestel Belediye Başkanın konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında dikkat çeken Doğan, şöyle devam etti:

*Sonradan Almanya vatandaşı olan Yakup Yamaç adlı gurbetçi ile Almanya’daki fuarda tanıştığını söyledi.

*Peki Yakup Yamaç’tan talep ettiği VİP ağırlama ve ödettiği gezi masraflarıyla ilgili iddiaları cevapladı mı? Hayır!

* Yakup Yamaç diyor ki, ‘Belediye Başkanı bizi havaalanından alın dedi, araç gönderdim, aldırttım. Benden fuar süresince araç tahsis etmemi istedi, lüks BMW araç verdim.

*Hatta aracın deposunu doldurup da teslim ettim. Ertesi gün geldi, Hollanda’ya geçmek istiyorlarmış, araç ve şoför istedi.

*Araç verdim, şoför olarak da kardeşimi verdim, yeme-içme dahil, her türlü masraflarını da karşıladım. Türkiye’ye dönüşte, havaalanına bizim şirketin arabasıyla gönderdim’ Belediye Başkanı’na bakın hele! Ye-iç-eğlen, gez-toz, cebinden beş kuruş harcama…

* Devletin verdiği harcırahı bir kenara istifle, binlerce euroluk bütün masrafları emrivakilerle başkalarına yık…

* Bütün bunları soran olmadı sanıyoruz ki, Belediye Başkanı basın toplantısında bu konulara hiç girmemiş ama fena halde gürlemiş: ‘Allah’tan başka korkum yok.

Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın da bu konuda yapmış olduğu açıklamalar var, onları da alıp konuyu daha sonra bağlayalım.

BAŞKAN TANIR İDDİALARI REDDETTİ

Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak İddiaları reddeden AKP’li Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, şunları söylemişti:

*2021 yılında bu kişi sit arazisinde kalan tarım arazisinde kaçak lüks villa inşa etmiş, yıkım kararı alınmış ve hiç bir suiistimale yer vermeden yıkılmıştır.

*2019 yılında tarım fuarına katılmak üzere heyet halinde Almanya’ya gittik. Belediyemizde çalışan bir personelin yakını bizi karşıladı.

*Bizimle yakından ilgilendi. Sonraki aylarda bu kişi Kestel’e geldiğinde bizde kendisiyle misafirperverlik çerçevesinde ilgilendik.

*Kendisinin bize istinat ettiği iftiralar üzerinden avukatlarımız savcılığa suç duyurusunda bulundu. Haksız, çirkin ve karalama kampanyasının failleri inşallah yargı önünde hesap verecek.

*Göreve başladığımız günden itibaren tüm Bursa kamuoyu; ilkeli ve düzenli kentleşme ve çocuklarımıza yeşil bir Kestel bırakma gayretimiz ve kaçak yapılaşma ile mücadele hassasiyetimize şahit olmuşlardır.

* Kaçak yapılara izin vermediğimiz için daha öncede haksız karalamalara maruz kaldık.

SON SÖZ; Bu konu daha çok toz kaldırır.