Melda Yardımcı yazdı; DÜŞLERİN LORDU
Köşe yazarı Melda Yardımcı makalesinde; ”
Rüya hayal ve gerçekler arasında gelip giden bir çocuktu. Hayal dünyasında çok sevilen biriyken, gerçek dünyada ise dalgın ve sakar olarak tanımlanıyordu. Yetişkinlerin hayal hırsızlığı yaptığı bir dönemde yaşamasına rağmen içindeki umudu yok etmemişti. Onu özel kılan bu yönüydü. En iyi arkadaşıysa arada bir onu ziyarete gelen Düşlerin Lordu idi.
Yaşadığı dünya ise çok farklı zorlu dönemlerden geçiyordu. İnsanların hayal kurmayı küçümsediği ve sevmediği bir dönemde, hayat monoton bir şekilde devam ediyordu. Buna rağmen sadece Rüya ve onun gibi birkaç kişi, başka dünyalarında mümkün olabileceğini düşünebiliyordu. Bu mücadele yüzyıllardır sürüp giden hayal ve gerçekler arasında devam eden bir savaştı. Görünmeyen dünyanın kralı ise Düşlerin Lordu idi.
İnsanlar; hayatın içindeki çelişkiler ve savaşlar insanları zor bir psikolojik süreçten geçirdiğinde, hayal dünyasına sığınırlar. Bu dünya onlar için bir sığınaktır. Düşlerin lordu ise bu dünyanın güzel ve mutlu bir yer olması için mücadele ediyordu.
Bir gün Rüya uyurken, hayal dünyasında Düşlerin Lordu ile görüşmeye gitti. Her zamanki gibi nehir kıyısında buluştular. Güneşin sevgisiyle ısıttığı bir yerdi burası. Mor kuşlar havada uçuyordu. Sarı yarasalar, pembe çiçekler her yeri kaplamıştı. Çimenler bile turuncu renkteydi. Toprağın rengi güneş gibi sarıydı. Kırmızı ejderhalar havada dans ediyordu. Gökkuşağı renginde çiçekler şarkı söylüyordu. Hepsi sürekli gülüyor ve kardeşçe mutlu bir şekilde yaşıyorlardı.
Düşlerin Lordu:
-İşte bu hayal dünyası kimileri için korkunç bir yer haline gelebiliyor. Herkesin zihni farklı çalıştığı için dünyadaki olumsuzluklar bu hayal dünyasına getirilebiliyor. Bazen insanlar öyle korkunç rüyalar görüyorlar ki… Bunu görmek bile istemezsin. Bizde bunları engellemeye çalışıyoruz. Bizimde büyük savaşlarımız var.
Rüya:
-Buranın tarih kitaplarında ne bir savaşla ilgili bir yazı okudum ne de sergilerinde kanı temsil eden bir fırça darbesi…Nasıl engelliyorsunuz? Kimle savaşıyorsunuz? Sizin tek bir silahınız yokken insanlar Nükleer silahlanmaya doğru ilerledi. Barışsa dünyada unutulmuş eski bir kelimeden ibaret. Umudum sıfıra yakınken kim bana ümit verebilir ki?
Düşlerin Lordu:
-Eskiden buralarının rüyası farklıydı. İnsanlarla bir arada yaşardık. Fakat onlar bu nükleer silahlarını burada kullanarak tüm hayallerimizi yok ettiler. Savaşımızı negatif düşüncelere karşı pozitif düşünerek veriyoruz. Düşünce savaşları da denilebilir buna. Kötü hayaller bizi bulduğunda ise olumlu hayaller kürara cevap veriyoruz. Anlayacağın şu ki: Biz ‘hayal yapıcılarıyız.’ Savaşı da insanların hayallerinden , rüyalarından, zihinlerinden söküp almaya çalışıyoruz.
Rüya:
-İnsanlar yok olurken, sizler nasıl hayatta kaldınız peki?
Düşlerin Lordu:
-Bizler o savaşın tam ortasında yeni bir dünya hayal ettik. Unutma ki evren sürekli genişler. Biz de bu dünyanın içine saklandık ve insanlara kapısını kapattık. Ancak bu şekilde var olabildik. Üstelik bazı dersler aldık. Savaşı da hayatımızdan çıkarttık. Bu küçük kıyametten sonra insanlar ayrı bir boyutta bizlerse ayrı bir boyutta yaşamaya başladık. İnsanlar hatalarından ders almadılar fakat biz bazı dersler aldık. ‘Barış Krallığı’nı’ kurmayı başardık.
Düşlerin Lordu:
–Rüya buraya iyi bak! Görüyor musun? Başka bir dünya mümkün, diye seslendi. İnsanlar sınırlı bir dünyada yaşarken aslında her şey göründüğünden ne kadar da farklı, diyerek devam etti. Savaşların olmadığı ve sadece barış şarkılarının söylendiği bu dünyada yaşamak ister misin? Ya da senin yaşadığın dünyayı değiştirmeye başlasak mı ne dersin?
Rüya:
– Orada yaşamak isterdim. Unutmamalıyım ki buradaki insanların bizlere çok ihtiyacı var. Gerçekler içinden çıkılmaz bir hale geldiğinde, hayat ümitsiz ve mutsuz bir şekilde devam ettiği zaman düşüncelerimizin içindeki güzellikler yolumuza ışık olacaktır. Yapabilmek ya da yapılan hataları yıkıp yeniden dönüştürebilmek büyük bir cesaret ister. Hayal dünyası aslında gerçek dünyada ruhların gidemediği bir hastaneye yatmak gibidir.
Düşlerin Lordu:
-İlhamla gelen ışık kalbinin içine dolsun. Kaybolan zamanının içinde yeni bir umut döngüsü seni bulsun. Güneşin ışıklarıyla ruhun aydınlansın.
Rüya bu sözlerinden sonra uykusundan uyanır. Uykudan uyanmak onun için korkusuz bir hayatın başlaması demektir. Tüm gücünü toplar ve diğer dünyada yaşadıklarıyla bir kitap yazma kararı alır. Tabi bu konuda en büyük yardımcısı Düşlerin Lord’u olacaktır.
Hayal dünyasındaki güneşin ışıklarını bilgi haline dönüştürüp bu dünyaya yaymaya başlayacaktır.