Haberde Bursa

MEMLEKET’imin İftarı…

17.04.2022

Demokrasimizin vazgeçilmezi siyasi partilerimizden Memleket Partisi’nin iftar programına katıldım dün akşam. Yıldırım İlçe Başkanlığı organize etmiş. İl Başkanı Güner Alkan ve Yıldırım İlçe Başkanı Mesut Şahin’i yakından tanıyorum. İkisi de genç ve deneyimli siyasetçilerdir.

İftar programı için Esenevler Kilim Düğün Salonu’na geldiğimde Muharrem İnce’nin çakarlı siyah minibüsü ile diğer araçlar düğün salonunun önüne geldiler benimle aynı anda. Muharrem Bey’i parti yöneticileri kapıda karşıladılar. Bu karşılamayı izledim, resimler çektim.

Onlarla birlikte düğün salonuna girdim. Basın için iki masa ayrılmış. Gazetesinde yazdığım Erdal Orhan beni masaya davet etti. Dünkü mağduriyetimi okuyunca bana yer ayırtmıştı. Genel başkanın yanında, sahneye hâkim bir masaydı. Kameralar parti yönetimine doğru kurulmuştu. Ben oturduğum yerden resim çekebilecek yerdeydim. İyi Parti iftarında da basın için masalar ayrılmış, kalabalık ve izdihamdan görememiştim. Bu sefer işler yolunda…

Masamızda; Halk tv, Anadolu Ajansı, İHA, Demirören muhabirleri vardı. Tanıştık. Genç gazeteciler işlerini yapmaya yoğunlaştıklarından ya da muhataplarının yazar olmasından- her ağızdan çıkanı yazma potansiyeline sahip olmalarından dolayı olsa gerek- sorulara kısa yanıtılar veriyorlardı. En yaşlı olanı otuz beş yaşındaydı.

Basın, okuru olmam dışında yabancısı olduğum bir alandı. Üç yıla yakındır çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yapmaktayım. Haberciliği de tatmak için parti ve sivil toplum kuruluşlarının aktivitelerine katılmaya devam edeceğim. Yavaş yavaş ısınmaya, sevmeye başladım. Gazetecileri de sevmeye başladım. Bana karşı saygılı ve ilgililer. Çoğu asgari ücretle çalışıyor. Onlar evine ekmek götürmek için, ben hobi olarak yazıyorum. Bu tür organizasyonlarda kendilerine- işlerini aksatmadan yapabilmek için- kolaylıklar sağlanmasını istiyorlar haklı olarak. Nasıl ki; bir sağlık çalışanının yakını hasta olup hastaneye geldiğinde sıra ve randevu ile uğraşmadan hastasını doktora gösterip, hastalarının başına dönmek isterse, basın emekçileri de böyle kolaylıklar istiyorlar. Neticede onlar olmasa davet edenlerin sesini kim duyuracak? Bu yemekte istediklerine kavuşmuşlar.

Basın emekçileri deyince rahmetli Can Ertan’ın söyledikleri geldi aklıma. Can: “ Ben asgari ücretle köşe yazıyorum. Amerika’da yazdığım köşeden aldığım ücret olmasa geçinmem mümkün değil. Hiçbir ücret almadan yazanlar da var. Biliyorum. Amerika’da böyle bir durum asla olamaz. Gazeteyi inceleyen yetkililer çalışanların bordrolarını da inceler ve ücretsiz yazdıklarını, insanca yaşayacak kadar ücret almadıklarını görürse gazeteye yüklü cezalar yazar. Ülkemizde maalesef okuyan az, okuyandan çok yazan var da diyebiliriz” demişti. Haksız mı?

İlk yemek servisi Genel başkan masasına ve bizim masaya yapıldı. Çorbalar bittikten hemen sonra ana yemek(et sote, pirinç pilavı, bir küçük dilim domates, bir lokmalık biber-pahalı olmasından olsa gerek- içecek olarak ayran) verildi. Yemekten sonra Mesut Şahin ardından Güner Alkan konuştular.

Genel başkan Muharrem İnce, bordo kabanı, spor kıyafeti ile kürsüde yerini aldı. Meclis kürsüsünden meclisi titreten bir vekildi.Cumhurbaşkanlığı seçiminde milyonlara hitap eden güçlü bir hatipti Muharrem Bey. Meral Akşener gibi öğretmen kökenli olması ayrıca kendime yakın hissetmeme neden oluyor.

Pahalılığı, bir kilo salatalığın kırk dokuz lira oluşuyla anlattı. Çocukluğu ve gençliğinin tarlada, meyve bahçesinde ve hayvancılık yapmakla geçtiğini; üretmeden bu pahalılıktan kurtulamayacağımızı; hiçbir maliyeti olmayan bir taşı kamyona yükleyip İstanbul’a getirsekdört liraya mal olacağını söyleyerek; akaryakıt, otoyol ve köprülerin bu pahalılıkta çok önemli bir rolü olduğunu anlattı. “Evlerinizdeki saksılara kadar her yere bir şeyler ekin. Arabamda salatalık fideleri var. Yarın köyümdeki tarlama dikeceğim. Hepimiz üretmeliyiz. Başka çaremiz yok.” diyerek üretimin önemini bir kez daha vurguladı. Çok şeyler anlattı Muharrem Bey; yerel ve ulusal basından okumuşsunuzdur diye tekrar etmeyeceğim.

Güzel ve kusursuz bir organizasyondu. Yönetici ve üyelerin enerjilerinin yüksek, morallerinin yerinde olduğunu gözlemledim. Yolları açık olsun. Muharrem İnce’nin konuşmasından sonra program sona erdi. Muharrem Bey’le geldiğim gibi onun ayrılışı ile salondan ayrıldım.

ahmet.kocak16@hotmail.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>