Memur-Sen yine tiyatrosuyla çalışanı sıfır zamma mahkum etmiştir!
“Uludağ Üniversitesi Hastanesinde görev yapan üyelermize ve onların haklı davasını gündemde tutan Şube başkan ve yöneticilerimize karşı BİR TAKIM idarecinin yapmış olduğu baskı ve zorlamalara karşı Bursa yolundayız.” Türk Sağlık Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Köse bu sözlerle Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde yapılan basın açıklamasına destek mesajını duyurdu.
Uludağ Tıp Fakültesi Sağlık Çalışanları; Yönetim tarafından kendi sendikalarına uygulanan bazı uygulamalara ilgili bir açıklama yaptı. Türk Sağlık Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Köse, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi İbrahim Bulut, Türk Sağlık-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Sabit Karabayır 2 Nolu Şube Başkanı Bilal Atik, Kamu Sen şube başkanları açıklamaya katıldı. Açıklamayı Mustafa Köse yaptı. Köse yaşanan baskılar nedeni ile Sendika yöneticileri ile görüşmek için geldiğini söyledi.
Köse; “Hepinizi bildiği gibi hükümet ile memur-sen toplu sözleşmede anlaştılar. Yüzde 21 zam talebine ilave olarak 600 TL seyyanen zam isteyen memur-sen her ne hikmetse yüzde 12’ye tamam diyerek imzayı attı. Muğlak ifadelerle 3600 meselesi ile sözleşmelilere kadro ise geçiştirildi. Türkiye Kamu-Sen olarak böyle bir anlaşmaya onay vermemiz mümkün değildir. Nitekim Genel Başkanımız Önder Kahveci’de memurun memnun olmadığı hiçbir şeye evet demeyiz diyerek tavrımızı net biçimde ortaya koymuştur. Yüzde 3,5 tarihi kazanım diye anlatanların bu seneki yüzde 12’yi de allayıp pullamalarına kamu çalışanları şaşırmasın. Memurun maaşına enflasyon düşünüldüğünde sıfır zam gelmiş olacaktır. Yani memur-sen yine tiyatrosuyla çalışanı sıfır zamma mahkum etmiştir. Türkiye kamu-sen olarak kamu çalışanlarının haklarının iyileştirilmesi konusunda elimizden geleni yapacağımızdan herkes emin olsun. Çalışandan aldığımız gücü çalışanlar için yürüttüğümüz hak mücadelesinde sonuna kadar hiç çekinmeden kullanacağımızı herkes iyi bilsin.
Bugün burada da çalışma arkadaşlarımızın uğradığı haksızlıklar, yapılan yanlışlar, çalışanların sorunlarını çözmek için yeni sorunlar çıkarma ile ilgili yapılan bir takım işlere tepki olarak bir araya geldik.
Zira bazı meseleler bardağı taşırmış, sabır taşını çatlatmıştır. En son olarak Acil serviste görevli 10 arkadaşımız kendilerine uygulan mobbing, başta olmak üzere rahatsız edici ve çalışma barışını bozan uygulamalar nedeniyle hastane idaresine dilekçe ile başvurmuşlar ve çözüm istemişlerdir. Şikayetleri dikkate alınarak ilgili kişinin görev yeri değiştirilmiştir. Fakat daha sonra enteresan bir olay yaşanmış ve dilekçe ile başvuran 10 arkadaşımızın da görev yeri değiştirilmiştir. Geri adım atmaları istenerek mobinggin binbir çeşidi uygulanmaya başlanmış, alaycı tavırlar ile çirkinleşen idareciler olmuştur. Çalışma arkadaşlarımız yıpratılmışlar, tükenmişlik sendromuna mahkum edilmişlerdir.
Burada merak ettiğimiz çalışanlar haklı değilse malum kişinin görev yerini niye değiştirdiniz, Haklılar ise niye görev yerlerini değiştirdiniz sorularına idarenin verecek cevabının ne olduğudur. Kendini idareci zanneden bazı zevatlar yoksa burası kamu kurumu değil, Kel Ali’nin bağıdır bizde burada istediğimizi gibi at koştururuz mu demektedirler.
Acil servise yıllarını vermiş deneyimli çalışanları oradan almakla sağlık hizmetlerine verdikleri zararı bile görmezden gelip, vatandaşında sağlığı ile oynayanlar bunun vebalini nasıl verecekler.
Ne yazık ki bir takım idareciler bunları yaparken karar verici makamlarda olanları sadece izlemeleri bir başka sorundur. Burası kamu kurumudur. Kimsede devletin üstünde değildir. Ülkede kanun vardır, mevzuat uygulanmaktadır.
Yapılanlara sessiz kalmayacağımız gibi kimsenin yanına bırakmayacağımızı tüm hukuki platformlarda çalışanların hakkını arayacağımızı, yaşanan mağduriyeti kamuda en yetkili yerlere kadar ileteceğimize herkes emin olsun.
Çalışanların bir çok önemli gündemi ve sorunu varken kendi egosunu tatmin etmek ve diğer sorunların üstünü örtmek adına ben yaptım olacak diyenler şunu iyi bilsin bizler Türk Sağlık Sen teşkilatı olarak çalışanların mağdur edilmesine asla izin vermedik vermeyeceğiz de. Tüm gücümüzle gerekeni yapacağımızdan herkes emin olsun.” Dedi