Birçok şirketin uzaktan çalışmaya geçişiyle evlere taşınan iş süreçleri, evdeki fazlalıkların farkına varılmasını sağladı. Bu süreçte daha küçük ve yalın bir yaşama olan ilginin artırmasının yanı sıra, sürdürülebilir ve çevre dostu hayat sürme arzusu, daha az eşyayla, daha huzurlu bir hayat tarzını tarif eden minimalizme ilgiyi yükseltti. Evlerdeki dağınıklığın duygusal ve ruhsal esenliğe doğrudan etkisi olduğunun da tespit edilmesiyle, 2022 dekorasyon trendleri ve tasarımcı görüşleri, minimalizmin yıl boyunca gündemde olacağını gösterdi. Daha az materyalist ve ruhsal olarak daha tatmin edici bir yaşam tarzını benimsemek isteyenlerin sayısı artarken, eşyalarını atmak ya da satmak istemeyenlerin kişisel depo çözümlerine yöneldiğini belirten Depo Palas CEO’su Ulaş Gümüşoğlu, “İnsanlar pandemiden sonra günlük hayatlarına daha iyi odaklanabilmek ve esenliklerini koruyabilmek için fazla buldukları eşyaları gözlerinin önünden kaldırmaya başladı. İşe yaramayan, kullanılmayan, yine de muhafaza edilmek istenen eşyaların depolanması ihtiyacı da yükselişe geçti. Depo Palas olarak Türkiye’nin ilk yüksek standartlı ev eşyası depolama tesisi olma özelliğini taşıyan tesisimizle 2004’ten bu yana bu ihtiyaca yanıt veriyoruz” ifadelerini kullandı. “Minimalizm akımı, daha kolay taşınma ve seyahat etme özgürlüğü tanıyor” Yurt dışında “self-storage” olarak adlandırılan bu çözümün, kişilere ev temizliğine daha az zaman ayırma, kolay taşınma ve seyahat edebilme özgürlüğü tanıyan minimalizmi benimseyen kitleler tarafından tercih edildiğini söyleyen Ulaş Gümüşoğlu, “Kişisel depolama çözümleri özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok insan tarafından kullanılıyor. ABD’deki 3 kişiden biri daha önce bir kişisel depolama alanı kiraladığını söylerken, Avrupa’da da 5 binden fazla depolama alanı bulunduğu biliniyor. Türkiye’de bu konseptin yaratıcısı şirket olarak, daha sade bir hayat tarzına geçiş yapmak ve evlerindeki alanları daha verimli kullanmak isteyenlerin işe eski kitaplardan, kıyafetlerden, büyük alan kaplayan kullanışsız eşyalardan başladığını görüyoruz. Fazla eşyalarını güvenli bir biçimde depolamak isteyen ve İstanbul’da kişisel depolamanın avantajlarını fark eden herkese, Depo Oda adını verdiğimiz düşük maliyetli çözümümüzle küresel standartlarda hizmet sunuyoruz ve sunduğumuz hizmet bir oda büyük bir evin kira farkına göre kıyaslanamayacak kadar küçük bütçelidir” dedi. “Ekonomik, güvenli, erişilebilir” Minimalizmin dışında, artan kira fiyatlarıyla daha küçük evlere taşınan çalışanların ya da uzaktan eğitim sebebiyle İstanbul’daki yaşam alanını geçici süreliğine kapatan öğrencilerin de kişisel depolamayı tercih ettiğine dikkat çeken Depo Palas CEO’su Ulaş Gümüşoğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “İstanbul’da şehir merkezinde bulunan 33 bin metreküplük tesislerimizde her bir Depo Oda, uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak şifreli giriş sistemi, yangın dedektörleri, haşere kovucular ve nem alıcı cihazlarla donatıldı. Apartman bodrumlarında çürümeye terk edilen ya da evlerde boşu boşuna alan işgal eden eşyaları, kiradan çok daha uygun maliyetlerle, kişiye özel depolarda, sigortalı, güvenli ve kilitli bir biçimde depolama olanağı tanıyan Depo Palas olarak, her boyutta ve sayıda eşyaya uygun bir Depo Oda sağlayabiliyoruz. Eşya sahipleri, depolama tesislerimize mesai saatleri dahilinde diledikleri zaman erişebiliyor.” |