ÖLÜLER ALTIN TAKMAZ
CHP Bursa Mileltvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal Chp Tavşanlı İlçe Teşkilatı önünde Örencik’te açılmak istenen altın madenine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Bölge halkının madene karşı direnişinde onların yanında olduklarını söyleyen Sarıbal “İnsanımızın yaşaması için toprak lazım, ekmek lazım, su lazım! Bir ülkeye ihanet etmek için ille de bomba atmak gerekmiyor .Yaşam alanlarını, tarım alanlarını, suyunu, ormanını katlediyorsan bu da ihanettir!” dedi.
‘Kim ya da kimler bu altın sevdalıları?’ diyerek basın açıklamasına başlayan Sarıbal, altın yüzünden bu ülkeye yapılan zulmün haddinin kalmadığını söyledi. Tavşanlı da yapılmak istenen maden için 5 bin dönümlük ormanlık alanın bin 500 dönümlük tarım alanının toplamda 6 bin 500 dönümlük toprağın yok edileceğini dile getiren Sarıbal ” Devlet kim, kimin için var? Halk için var, halkın devleti olmak için var. Peki halkın devleti ,halkın hükümeti halka ait olan ormanları, tarım alanlarını niye üç kuruşa yabancı şirketlere ve işbirlikçilerine teslim eder? Üstelik siyanür hem doğayı, hem insanlığı katleden ağır bir metal ve zehirli bir kimyasal iken. Altını bununla(SİYANÜRLE) sadeleştirip yurtdışına götürecekler.Memleketin her tarafını kazıdılar. Burada 1 milyon 600 bin ton toprağı alacaklar ve o toprağı siyanürle ilişkilendirecekler. Siyanürle çözüp altın çıkaracaklar.” dedi.
Önemli olanın şirket değil sistemin ta kendisi olduğunu söyleyen Sarıbal, altını çıkaracak firmanın sadece yüzde ikisini bu ülkeye vereceğini ve kalanını yurt dışına çıkaracağını ifade etti. Maden yasasından dolayı burada çıkarılan madenin miktarının denetlemesininde yapılamayacağını dile getiren Sarıbal ” Bir ülke düşünün ormanları, tarım alanları katlediliyor ve yabancı bir şirkete altınları veriliyor. Böyle bir sistem olur mu? Sonra köylüye dönüp diyorlar ‘Şirketle anlaşın topraklarınızı verin’ söylemesi kolay. Bunu söyleyen kim ? Daha önce iktidar partisinin burada Tavşanlı’da ilçe başkanlığını yapmış ve avukat olan bir vatandaş. Kimin tarlasını kimden alıyorsun? Kimin tarihini kimin geçmişini alıyorsun? Halka deniyor ki ‘Eğer siz bu şirketle anlaşmazsanız kamulaştırırız.’ Nasıl bir anlayış bu. Bu gün 6 bin 600 diyorlar yarın bunun büyümeyeceğinin hiçbir garantisi yok. Susurluk havzasına, Bursa’ya, Balıkesir’e akacak o zehirli sular. Simav’ın altında iki önemli fay hattı var, siyanür çukurlarının deprem sonrası patladığını düşünün. Biz bunlara itiraz ediyoruz. Doğru değil diyoruz. Bu halka rağmen köylünün rızası olmadan, çifçinin rızası olmadan, burada küçükbaş, büyükbaş hayvancılık yapan insanların rızası olmadan ‘Ben yaptım’ anlayışını nerde gördünüz? Bakın gidebileceğimiz başka bir ülke, başka bir toprak yok. Bu siyanür su yataklarımızı zehirleyecek. İçme sularımız kaybolacak. Bir ülkeye ihanet etmek için ille de bomba atmak gerekmiyor .Yaşam alanlarını, tarım alanlarını, suyunu ormanını katlediyorsan bu da bir ihanettir. Kimse üzerindeki sıfatla halkı korkutamaz tehdit edemez. Biz halkımızın yanındayız. İnsanımızın yaşaması için toprak,lazım ekmek lazım, su lazım . Tekrar söylüyoruz ölüler altın takmaz.” diye konuştu.