Çok uluslu şirketlerin Türkiye’de artık daha çok faaliyet göstermesi, Türkiye’de kurulan şirketlerin küreselleşme çabalarıyla İngilizce şirket yapıları oluşturması, İngilizce konuşulan ülkelerdeki metodolojilerin kullanılması iş dünyasında Plaza Türkçesi gibi yeni bir dili ortaya çıkardı. Kimi zaman eleştirilere maruz kalan, bazılarına göre Türkçeye zarar veren, çoğu zaman da alay konusu olan, Türkçe ve İngilizce kelimelerin birlikte konuşulduğu Plaza Türkçesine ilişkin kapsamlı bir araştırma yayımlandı. Online dil öğrenme platformu Preply tarafından yapılan araştırmada, bir Plaza Türkçesi sözlüğü de oluşturulurken, en çok kullanılan Plaza Türkçesi ifadeleri de tespit edildi. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan online dil öğrenme platformu Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “İş dünyası küreselleştikçe ve şirketler daha çok ulusla iş yapmaya başladıkça çalışanlar hem İngilizce hem de Türkçe düşünüyor ve iletişim kuruyor. İngilizce, İspanyolca, Rusça, İtalyanca, Fransızca gibi pek çok dilde online dil öğretmenlerini bir araya getiren Preply olarak iki dilin karmasının plazalarda ne kadar yaygın olduğunu ve bu dili konuşanların temel eğilimlerini anlamak istedik” dedi. En çok kullanılan Plaza Türkçesi ifadeleri belli oldu Yürütülen araştırmada, 470 katılımcıya online anket yöntemiyle en çok hangi Plaza Türkçesi ifadelerini kullandıkları, bu ifadelerin hangilerinden rahatsızlık duyguları, iş iletişimi için hangi araçları kullandıkları, Türkçeden sonra en çok hangi dili kullandıkları, Plaza Türkçesi kullanmalarının gerekçeleri, bu kalıpların Türkçeye zarar verip vermediği gibi sorular soruldu. Katılımcı tercihlerinden yola çıkılarak hazırlanan Plaza Türkçesi Sözlüğü’ne göre en çok kullanılan ilk üç ifade, toplantı tarihi belirlemek, toplantı ayarlamak anlamına gelen “toplantı set etmek”, fikir alışverişi, beyin fırtınası yapmak anlamına gelen “brainstorming yapmak” ve bir konu üzerine tartışmak, bir konuyu değerlendirmek için kullanılan “discuss etmek” olarak sıralandı. Öte yandan katılımcıların en çok rahatsızlık duyduğu Plaza Türkçesi ifadeleri arasında yine “toplantı set etmek”, “task açmak” ve Türkçede kullanılmayan bir fiil çekimi olan, İngilizcede “future continious” olarak adlandırılan, “yapıyor olacağız” ifadeleri sıralandı. Plaza Türkçesi en çok teknoloji sektöründe kullanılıyor Plaza Türkçesine ilişkin kapsamlı bir sözlük sunan araştırmada, bu dili en çok kullanan sektörlere de yer verildi. 470 kişinin katıldığı çalışmaya göre Plaza Türkçesinin en çok teknoloji ve bilişim sektörlerinde kullanıldığı ortaya çıktı. Katılımcıların %34,7’si teknoloji ve bilişim sektörlerinde çalıştıklarını söylerken, bu sektörü finans / bankacılık (%24,9), reklam ve pazarlama (%19,8) ve hızlı tüketim ürünleri – FMCG (%10,2) ile diğer sektörler (%10,4) izledi. İş dünyasında kullanılan pek çok metodolojinin ABD gibi pazarlardan çıktığını belirten Mustafa Ali Sivişoğlu, “Türkçede terminoloji geliştirmek ve bu terminolojiyi benimsetmek zaman alıyor. Özellikle teknoloji gibi sektörlerde çalışanlar, çoktan İngilizce terminolojiyi benimsemiş ve kullanmaya başlamış oluyor. Plaza Türkçesi kullanan katılımcıların temel gerekçesi de ‘Türkçede aynı anlama gelen tam karşılık yok’ olarak öne çıkıyor” ifadelerini kullandı. 10 kişiden 7’sinin ikinci dili İngilizce Online İngilizce kursları, online dil eğitimleri sunan Preply tarafından yürütülen araştırmaya göre katılımcıların iş hayatında Türkçeden sonra en çok kullandığı dilin İngilizce olduğu belirlendi. 10 kişiden 7’si İngilizce seçeceğini işaretlerken, İngilizceyi Almanca (%10), Fransızca (%5), İspanyolca (%3), Rusça (%2) ve Çince – Mandarin (%2) ile diğer diller (%8) takip etti. Bu araştırmayla İngilizcenin iş dünyasında küresel olarak kabul gören bir dil olduğunun bir kez daha ortaya konduğunu ifade eden Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Katılımcılar, İngilizce yeterliliklerini geliştirmek ve profesyonel İngilizce konuşmak için çoğunlukla dil odaklı mobil uygulamaları kullanmayı tercih ediyor. Konuşma kulüpleri, özellikle büyükşehirlerdeki katılımcılar için zaman ve ulaşım problemleri sebebiyle geri planda kalıyor. Dört kişiden biri ise online dil dersleri almakla ilgileniyor. Preply olarak sunduğumuz online dil dersleri, İngilizce seviyesine göre uyarlanabilen müfredat, pratiğe dayalı uygulama metodu ve ana dilini konuşan eğitmenler sayesinde katılımcıların çok kısa sürede yetkinliklerini ileri taşımalarını kolaylaştırıyor. Özellikle plaza çalışanları ve beyaz yakalılar da evlerinin konforunda İngilizce veya başka bir dil öğrenebilmek, İngilizce, İspanyolca, Rusça, İtalyanca, Fransızca, Almanca gibi dillerdeki yetkinliklerini artırabilmek için Preply’den diledikleri gibi yararlanabiliyor.” |