ResearchAndMarkets.com’un verilerine göre, küresel prefabrik bina ve çelik yapı pazarının, her yıl ortalama %6,36 büyüyerek 2027’ye kadar 299,4 milyar dolar değerine ulaşacağı öngörülüyor. Bu büyümenin itici güçlerinin ise esneklik, dayanıklılık, enerji verimliliği ve kısa inşa süresi olduğu belirtiliyor. Tüm dünyada talep gören prefabrik yapılar, ülkemizde de pandemi sonrasında doğaya özlem duyanlar için hızlı ve ekonomik bir alternatif oluştururken, depremin ardından evleri yıkılanlara sıcak birer yuva oldu. Özellikle de çelik yapılar, deprem korkusu yaşayanlar için alternatif haline gelerek son dönemde yoğun talep görmeye başladı. Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını göz önünde bulundurarak çelik prefabrik evlerin daha da popülerleşeceğini öngördüklerini belirten Karmod CEO’su Mehmet Çankaya “Deprem sonrasında çelik prefabrik evlere talebin artması şaşırtıcı değil. Çünkü insanlar hayatlarını güvenli yapılarda sürdürmek istiyor” dedi. “Çelik evler, teknolojik üretim sistemimizle saatler içinde tamamlanıyor” Yaşamı konforlu hale getirmek için çalıştıklarını belirten Mehmet Çankaya, “Son dönemde prefabrik evlerin satışlarında adeta patlama yaşandı. Çünkü insanlar kaliteli, konforlu ve güvenli evlerde oturmak, onları uygun maliyetlerle ve hızla temin etmek istiyor. Uzun ömürlü ve dayanıklı olmasıyla öne çıkan çelik evler, Amerika başta olmak üzere gelişmiş birçok Avrupa ülkesinde de sıklıkla tercih ediliyor. Biz de çelik evlerin üretimini özel tasarım programlarımızla yapıyoruz. Olası hatalar, teknolojik üretim hatlarımızın sunduğu imkanlarla geride kalıyor ve üretim saatler içinde tamamlanıyor. Çelik taşıyıcı sistemlerle tek katlı ve iki katlı müstakil konutlar inşa edilebiliyor. Elektrik ve su tesisatlarını da özel olarak projelendirdiğimiz çelik evlerimiz birkaç günde kullanıma hazır hale geliyor” şeklinde konuştu. “Köy evlerimizle doğal bir yaşam alanı sunuyoruz” Çelik evlerin yalnızca şehirde değil, köylerde de yoğun ilgi gördüğünü öne süren Karmod CEO’su Mehmet Çankaya sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Özellikle deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız geçtiğimiz aylarda güvenli ve uygun fiyatlı alternatif ev arayışına girdi. Bu doğrultuda köy evleri ise dayanıklılığı ve doğal yaşam imkanlarıyla dikkatleri üzerine çekti. Biz de köy evleri konusunda fark yaratan projeler gerçekleştiriyoruz. Bölgesel ihtiyaçlar, yöresel mimari ve yaşam şartlarını dikkate alarak tasarladığımız köy evlerinde, 5 farklı seçenekle her türlü ihtiyaca hitap ediyoruz. Tek ya da iki katlı olarak tasarlanan köy evleri, sadece ev olarak değil aynı zamanda ahırı, köy konağı, camisi ve parklarıyla da yaşam alanı sunuyor. Bu sayede, yeni alanlarda köy kültürünün ve sosyal yaşamın devamlılığı sağlanıyor. Köy yaşamını modern mimari ve yaşam standartlarıyla buluşturarak, doğayla iç içe, huzurlu ve güvenli yaşam alanları yaratmayı hedefliyoruz.” |