RESSAM AYNUR AKALIN’LA SÖYLEŞİ
Zeki Baştürk Bey’den: “İyi akşamlar değerli dost. Sana bir görev çıktı. Bu arkadaşın sergisine katılır, bir röportaj yaparsanız sevinirim.” diye bir mesaj aldım. Mesajın üzerinde Suluboya Derneği’nin 5-15 Nisan, 15.00’te Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde sunacağı resim sergisinin afişi vardı. Sabah ilk işim söyleşi yapmamı istedikleri Aynur Akalın Hanım hakkında bilgi toplamak oldu. Facebook’ta arkadaşım değil. Tek ortak arkadaşımız ; “Şiir Dinletisi” ve “Mahkeme Hamamı” yazılarımda adından sıkça bahsettiğim Hayati Yıldırım Bey.
Aynur Hanım: “2019 yılında kurulan Bursa Suluboya Derneği, suluboya sevenleri, ilgi duyanları bir çatı altında toplamak, tanıtmak, sevdirmek için kurulmuştur.
Özellikle çok küçük yaşlara suluboya eğitimi vermek amacımızdır. Bu güzel, tutku dolu tekniği sevdirmek, izletmek istiyoruz. Bizler; “suluboya aşktır, tutkudur, heyecandır” diyerek yola çıktık.” yazarak derneklerinin kuruluş amacını özetlemiş bir paylaşımında.
“Heyecan ile bu sergiye hazırlandık. Heyecanımızın yansıdığı suluboyalarımız ile sizlerleyiz. Bekliyoruz…” ve “Bursa Suluboya Derneğinizin ilk sergisi hayırlı uğurlu olsun! Suluboyanın rüzgarı 5 Nisanda Bursa’da esecek demek ki ” diyerek de sergilerini duyurmuş sosyal medyadan.
AHMET KOÇAK: Aynur Hanım, 24 Mayıs 2019 da ulaşıma kapattığınız bir paylaşımınızın altında “Merhaba, 1965 yılında Bursa’da doğdum. 1985 yılında Uludağ Üniv…” yazıyor, devamı gelmiyordu. Devamını siz getirir misiniz?
AYNUR AKALIN: Ahmet Koçak merhaba, 1985 yılı Uludağ Eğitim Fakültesi Resim Ana Sanat Dalı mezunuyum.1986 yılında ilk görev yerim olan Malatya’da öğretmenlik yapmaya başladım. Sonra Tekirdağ ve Bursa olmak üzere 31 yıl öğretmenlik yaptım. 2016 yılında Aynur Akalın Resim Atölyesi’ni açtım. Hala resim dersleri vermeye, çalışmalarımı yürütmeye atölyemde devam ediyorum. 42 kişisel sergi, yurt içi ve yurt dışında bir çok karma sergiye katıldım. Suluboya tekniğini kendime daha yakın bulduğum, sevdiğim için suluboya sergileri açtım. Suluboya heyecan dolu, transparan rastlantısal renk karışımları sunan inanılmaz bir teknik. Bu nedenle 2019 yılında Bursa Suluboya Derneği’nin kurulmasını sağladım. Üye olduğum dernekler: Bursa Suluboya Derneği (başkanı) Istanbul Suluboya Derneği Uluslar Arası Suluboya Derneği, İzmir Suluboya Ressamları Derneği.
AHMET KOÇAK: “Seni görmeden tanıyıp seven bunca çocuğun var. Sen, hiç ölür müsün? Ruhun şad olsun Atam…” Yazmışsınız bir paylaşımınızda. Meslektaş olmamızın dışında bir çok ortak yanımız olduğunu fark ettim. Bunlardan biri de Atatürk Devrimlerine, görüş ve fikirlerine hayranlığımız. Atatürk’ün sanata ve sanatçıya çok değer verdiği sözlerinden belli.
Yurt dışına gittiğimde resim, heykel konusunda çok geride kaldığımızı düşünürüm hep. Floransa’da gezerken bir binanın iki köşesinde binayı omuzlayıp ayakta tuttuğu izlenimi veren iki erkek heykeli görmüş, çok hoşlanmıştım. Atatürk’ten sonra sanata önem vermeyen yöneticiler geldi. Sanatçıları emirleri altında, ısmarlama eserler veren kişiler sananlar; “tükürürüm böyle sanatın içine!” diyebilenler oldu. Sizin, sanatsal aktiviteler ve ülkemizin gidişatı hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?
AYNUR AKALIN: Evet, tam bir Atatürkçüyüm. Atatürk Devrimlerinden asla taviz vermem. Ona çok şey borçlu olduğumu hep aklımda tutarım. Sanata ve sanatçıya verdiği değeri; “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur” diyerek toplumda sanatın hayati önemini , gelişmesinde bunun şart olduğunu ne güzel belirtmiş. Ben 31 yıl öğretmenliğim süresince hep Atama teşekkür ederek çalıştım. Tabiki ortam, okullar çok değişti maalesef. .. Ama bizler bırakmamalı, vazgeçmemeliyiz.
AHMET KOÇAK: Gürbüz Azak’ın RESSAMLAR GÜZEL İNSANLARDIR yazısını paylaşmışsınız;
“Hiç ressam tanıdınız mı?
“Hayır” diyorsanız üzülürüm. Cevabınız “Evet”se kıskanacağım tutar. İnsanın ressam dostları olmalı. Onlar dünyaya tat verir, en ilginç hükümleri onlardan duyarsınız. Anlatırken bile resim çizerler.
Resimsiz, ressamsız hayat kurudur.
“İstanbul’da, İstanbul’un Sultanahmet’inde yaşayan herkesin doğum tarihi 300 yıl önce başlar”…Bu söz ressamcadır. Sahibi de Etem Çalışkan. Ben ona “Etem Ağa” derim, alınmaz, “Aslan Etem Ağa” dediniz mi, dağları bile boyatırsınız. Öpülesi sakalları vardır… Cağaloğlu Meydanı’nda zengin dostumla karşılaştık. İlk sorusu şu oldu: “Nerede kardeşim şu Yaşar Çallı? Üç yıl evvel portremi yaptı, parasını almayı unuttu.” Görüyorsunuz. Alacağını unutanlar ancak ressamlar arasından çıkıyor. İnanın doğru. Ressamlara sunulan her hayranlık yerindedir. Ressamlar güzel insandır çünkü… Üzerimde ressamların emeği var. Yaa… Ressamlar aynı zamanda toplumun öğretmeni.
Gelin beni dinleyin… Ressam tanıdıklar edinin! Tamam… Şairlerle ahbaplık edin, müzisyenlerle zenginleşin ama, ille de bir ressam dostunuz olsun! Onlarsız alıp başınızı, mutluluğa koşamazsınız. Onlar, güzellikleri paylaşan insandır. Söz aramızda, ressamlarınız eksikse, ne doğru dürüst sinemacınız vardır, ne aklı başında edebiyatçınız. Sahi, siz hiç ressam tanıdınız mı ?”
Neşet Ertaş: “”Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur.” demiş. Sizce de ressamlar güzel insanlar mıdır? Kötü insanların resimleri yok mudur?
AYNUR AKALIN: Evet ressamlar güzel insanlardır. Ruhları güzeldir. Hayata bakışları güzeldir. Duygu olmadan sanat olmaz. O yüzden toplumu güzelleştiren insanlar ressamlardır. Ressamlar eserleriyle bütünleşir. Onu asla maddi kazanç olarak görmez. Işte bu insanlar sanatçıdır. Toplum bu güzel ruhlu insanlarla yükselir diye düşünüyorum.
AHMET KOÇAK: Derneğiniz ve aktiviteleri hakkında bilgi verir misiniz?
AYNUR AKALIN: Derneğimiz 2019 yılında kuruldu. Daha çok yeni bir derneğiz. Kurduktan sonra tanıtma ve suluboya seven ,ilgi duyan, yapan bütün arkadaşlarımıza ulaşma çalışmaları yürüttük.Şu anda elli üyeye sahibiz. Kurucu üyelimle bir orta öğretim okulunda, iki şube ile suluboya çalışmaları yaptık. Tanıttık, bizi izlediler, biz de onları. Çocuklar suluboyayı seviyor, malzeme ve öğreti yanlışları çok. Bu etkinlik bizi çok mutlu etmişti.(2020) Malum sonra pandemi karşımıza çıktı. En son dernek üyesi arkadaşlarımızın bağışladığı 30 resim satışından on beş üniversite kazanan gencimize maddi yardım sağladık. Sergi yeri Mütareke Meydanı Mudanya idi. Şimdi Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde ilk sergimizi açmanın heyecanı içindeyiz. Umarız çok gezilir.
AHMET KOÇAK: Devlet okullarında mı, özel okullarda mı çalıştınız?
AYNUR AKALIN: 31 yıl öğretmenliğim hep Devlet Okullarında idi. Mesleğimi çok severek yaptım. Bir çok öğrencinin hayatına dokunduğuma inanıyorum ki; çoğu benim mesleğimi seçmiştir. Hepsi unutulmaz anılardır benim için.
AHMET KOÇAK: Pandemi Dönemi’nin içindeyiz. Müzisyenler maddi manevi çok sıkıntılar yaşadılar, yaşıyorlar. Ressamlar bu dönemi nasıl geçiriyor?
AYNUR AKALIN: Pandemi dönemi hepimizi zorladı tabiki. Atölyemi kapadım mesela kendim de risk gurubunda olduğum için. Sonra online dersler verdim. Evde çalışmalarıma devam ettim.Maddi olarak bu dönem hepimizi zorladı.
AHMET KOÇAK: “18 Mart 2015’te, 30 yıl öğretmenlikten sonra atölye açma fikrini hayata geçirmişim. Zaman zaman değişen yol arkadaşları ile hep koşarak gittiğim yer oldu bana atölyem. Bazen, yalnızlığı yaşadığım, çoğu zamanda kalabalıķlarla olduğum…Yeni arkadaşlar, öğrencilerle yola devam. Yanımda olan tüm arkadaşlarıma teşekkürlerimle..
Nice yıllara ,sağlık ve sanat ile” diyerek duygularınızı dile getirdiğiniz Aynur Akalın Resim Atölyesi’nde çalışmalarınız nasıl gidiyor?
AYNUR AKALIN: 2016 yılında Aynur Akalın Resim Atölyesi’ni açtım. Hala resim dersleri vermeye, çalışmalarımı yürütmeye atölyemde devam ediyorum.
AHMET KOÇAK: Aynur Hanım, öğrenim hayatım boyunca resim, müzik, beden eğitimi branşlarından hiç öğretmenim olmadı. Bu derslere pek önem verilmez, dışarıdan ilkokul öğretmenleri ile doldurulurdu. Şimdiki kuşaklar bu konuda şanslılar. Bu önem vermemezlik devam ediyor mu? Bu konuda sizin görüşleriniz ve meslek hayatınız boyunca yaşadığınız zorluklar oldu mu?
AYNUR AKALIN: Ben, ilkokul ve lisede çok şansliydım. Resim öğretmenlerinin ýönlendirmesi yeteneği fark etmesi o yüzden çok önemli. Soğutmamalı, sevdirmeli öğretmen. Çok bilinçli aileler var. Bu benim hoşuma gidiyor.
Irgandı Köprüsü
AHMET KOÇAK: Neden suluboya?
AYNUR AKALIN: İşte bu soru; neden suluboya? Benim ünversitede atölye hocam (rahmet olsun) Eyüp Ömer Yüksel suluboya ustasıydı. Öğretti ve sevdirdi. İlk meslek yıllarımda yağlıboya sergiler de açtım ama hep suluboya benimleydi. Neden? Zor bir teknik suluboya. Heyecan dolu. Bir çalışmaya başladiğınızda o gün bitmeli. Öyle bir haftada çalışılmıyor. Hızlı olacaksın, kararlı olacaksın, renkleri iyi tanıyacaksın. Yani, muhteşem bir yolculuk. Suluboya aşktır derim hep ben. Fırçanız hiç kurumasın derim. Hızı, çok çalışmayı sever suluboya. Tutkudur. İşte bu tekniği; İstanbul, İzmir ve dünyada olduğu gibi, şehrimizde de sevdirmek amacımız.
AHMET KOÇAK: Değerli öğretmenim, sizinle tanışmak güzeldi. Sergi telaşınız arasında söyleşi için zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyor, serginizin gönlünüzce geçmesini diliyorum.
AYNUR AKALIN: Bana söyleşi olanağı sağladığınız için çok teşekkür ederim Ahmet Bey. Sergimize tüm Bursalıları bekliyorum.