Haberde Bursa

Sahipsiz Can’ların Tek Sorumlusu Belediyelerdir!

31.12.2020

Belediyelerin sahipsiz hayvanlar konusunda yeterli çalışmalar yapmadığını vurgulayan Bursa Veteriner Hekimleri Odası Genel Sekteri Melike Baysal, konuya dair detaylı açıklamalarda bulundu.

Son dönemlerde hem Bursa’da hem de Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşanan hayvan katliamları, hayvanseverlerin tepkisine neden oldu. 20’den fazla sahipsiz hayvanın Balıkesir’de öldürülüp Mustafakemalpaşa’ya bırakılması üzerine, Bursa Veteriner Hekimleri Odası Genel Sekteri Melike Baysal, BursaMuhalif’e açıklamalar yaptı.

Belediyeler “mış gibi” çalışıyor

Bursa’da hayvanseverleri ayağa kaldıran hayvan katliamının basit bir olay olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Baysal, “Mustafakemalpaşa’da meydana gelen olayın mantıklı bir izahı yok. Çünkü kulaklarındaki küpelerden anlıyoruz ki bunlar kısırlaştırılmış hayvanlar. Tehlike arz etmeyen hayvanlar neden öldürülür anlamıyoruz. Kaldı ki bu hayvanlardan, başka hayvanlar onları yediği zaman haberdar olunabildi. Eğer erken farkına varmasaydık, bu durum ciddi bir çevre sağlığı sorununa neden olabilirdi.” dedi. Böyle bir olayın yaşanmasının sebebi olarak belediyelerin yetersiz çalışmalarını işaret eden Baysal, temelde problemin belediyelerin “mış gibi” çalışma anlayışından kaynaklandığını ifade etti:

“Belediyelerin yaptığı çalışmalar sahipsiz hayvanların sorunlarını çözmeye yönelik değil, bir şey yaptığını göstermiş olmak için yapılan çalışmalar. Çünkü vatandaşlar, sahipsiz hayvanlar konusunda belediyelerin çalışma yapmasını bekliyorlar. Vatandaşların yaptığı şikayetler sonucunda, belediyeler sokak hayvanlarını topluyorlar. Hayvanların akıbetini ise, toplayan kişilerin vicdanı belirliyor. Bu hayvanlar toplandıktan sonra ya başka mahallelere ya da kırsala bırakıyorlar. Oraya canlı ya da ölü olarak bırakmak, toplayan kişinin inisiyatifine bırakılıyor. Bu sorunun temeli ise belediyelere dayanıyor. Çünkü belediyelerin, bu hayvanların toplu halde yaşamasına imkan sunacak altyapısı yok.”

Belediyeler hazırlıksız

Özellikle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın sokak hayvanları için yaptığı propagandaya karşılık, Baysal’ın ortaya koyduğu veriler ise bunun sadece lafta kaldığını ispatlar nitelikte. Sadece büyükşehir değil, diğer belediyeler de sokak hayvanları için yapmadıkları çalışmalar nedeniyle sınıfta kaldı. Bursa’da bulunan 18 belediyeden yalnızca 4 tanesinde Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün bulunduğunu ifade eden Baysal, bu müdürlüklerin de yalnızca 2 ya da 3 tanesinde nispeten rehabilitasyon merkezi tanımına uygun alan olduğunu söyledi. Bu rakamlar arasında en çok dikkat çeken durum ise, Büyükşehir Belediyesi’nin rehabilitasyon merkezi, hayvan hastanesi ve hayvan bakım merkezi olmaması. Hayvanların kısırlaştırma sonrası bakımlarının hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Baysal, sözlerine şöyle devam etti:

“Hayvanların, kısırlaştırma sonrası dönemde bakımının yapılacağı bir alan yok. Oysa bu hayvanların düzenli olarak kısırlaştırılması ve rehabilite edilmesi gerekiyor. Bursa’da 18 belediyede toplamda 54 veteriner hekim çalışıyor. 3 milyonluk bir şehirde 54 veteriner hekim ne kadar çalışma yapabilir? 2019 yılında sadece 5 bin tane kısırlaştırma yapılabildi, bu rakam henüz açıklanmadı ama 2020 yılında daha da düşmüştür diye tahmin ediyorum. Çünkü geçen süre zarfında yeni veteriner hekim alımı yapılmadı, yeni merkezler açılmadı ve pandemi nedeniyle belediye çalışmaları farklı alanlarda yoğunlaştı.”

Belediyeler yasaya muhalefet ediyor

Sokak hayvanlarının bakımı, 5199 sayılı yasa gereğince belediyelerin vazifesi olması gerekiyor. Ancak birçok belediye bu yasaya uymayarak yasaya da muhalefet ediyor. Gerekli yasaya uymayan belediyeler ise, kendi sınırlarındaki sokak hayvanlarını diğer belediyelerin sınırları içerisine bırakarak hem sorumluluktan kaçıyor hem de diğer belediyelerin sınırlarında hayvan popülasyonunun sürekli artmasına neden oluyor. Sahipsiz hayvan sorunun çözülememesi olarak belediyelere işaret eden Baysal, “Bu konuda nitelikli çalışma yapmayan belediyeler, sahipsiz hayvan konusunu çözmek yerine kaynaklarını kaldırım, yol vb. gibi alanlara harcıyorlar. Bunu yaparak hem hayvan hem de halk sağlığını tehlikeye atıyorlar.  Bu sorunların çözümü için hem bizim beklentimiz hem de devletin onlara verdiği görev, bütün belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün kurulması. İşin garip tarafı, bütün belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü olmamasına rağmen, hepsinin toplama aracı var. Bu da aslında amaçlarının ne olduğunu çok açık gösteriyor.” diyerek dikkatleri çok daha acı bir noktaya çevirdi.

Sorumlular, veterinerler değil

Sahipsiz hayvanlar nedeniyle hayvanseverlerle veterinerlerin sürekli karşı karşıya gelmelerinden duyduğu üzüntüyü ifade eden Baysal, “Sahipsiz hayvanlar konusunda hayvanseverlerle veterinerler sürekli karşı karşıya geliyorlar. Oysa konunun muhatabı veteriner hekimler değil, belediyelerdir. Dünyanın hiçbir yerinde sahipsiz hayvanlar nedeniyle veteriner hekimler suçlanmaz. Bu sorunu çözmek veteriner hekimlerin gücünün çok ötesinde. Bu konuda özel kliniklere devlet herhangi bir destek vermiyor. Bu yüzden hayvanseverler veteriner hekimlerde değil, belediyelere baskı yapmalı.” şeklinde konuştu.

Güzel haberler de var

Sokak hayvanları için güzel çalışmalar da yapılıyor elbette. Bu çalışmaların diğer belediyelere de örnek olması gerektiğini ifade eden Baysal, “Mustafakemalpaşa Belediyesi, seçimlerden bu yana sahipsiz hayvanlar konusunda başarılı işlere imza attılar. Küçük bir rehabilitasyon merkezi diyebileceğimiz alanı hem insanlar hem de hayvanlar için güzelleştirdiler. Hayvan refahını sağlayacak birtakım önlemler de aldılar. Şu an kapsamlı bir rehabilitasyon merkezinin yapımı için kararlılar.” derken, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de benzer bir çalışma hazırlığında olduğunu, gerekli alanın tahsis edildiğini ve ödeneklerin ayrıldığını belirterek, Bursalıları konunun takipçisi olmaya davet etti.

Hayvan sevgisi müfredata girmeli

Hayvan sevgisinin çocuklara küçük yaşlarda aşılanacağını söyleyen Baysal, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Milli Eğitim Bakanlığı, anaokulundan itibaren hayvan ve doğa sevgisini çocuklara aşılamalı. Hayvanların yaşam hakkının müfredata tıpkı Fizik, Kimya, Biyoloji dersleri gibi alınması gerekiyor. Sahipli veya sahipsiz bütün hayvanların kimliklendirilmesini istiyoruz. Böylelikle kimse kafasına göre sahipli hayvanları sokağa atamayacak. Hayvanların kontrol edilebilir olması şart. Sahipli hayvanların kısırlaştırılması konusunda teşvikler olması gerekiyor. Tabi bu noktada insanlar, hayvanların doğasına müdahale olduğunu düşünebilirler. Ama hayvanlar insanlar gibi canlılar değil. Onlar içgüdüsel olarak üremeye yönelik çiftleşen canlılar. Kaldı ki kısırlaştırma işlemi sonrası hayvanların birçok hastalığa yakalanma riskleri de azalıyor. Hayvan satışlarının da önüne geçilmesi gerekiyor.” şeklinde sözlerini noktaladı.

BursaMuhalif.com/Zehra Değirmenci

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>