Şartlar Ne Olursa Olsun Seçime BBP Olarak Gireceğiz!

Büyük Birlik Partisi (BBP) 11. Olağan Kurultayı sonrası, Bursa’da basın toplantısı  düzenledi. Toplantıda, Bursa’dan seçilen Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) ile Merkez Disiplin Kurulu (MDK) kamuoyuna tanıtıldı. BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, dünyayı kasıp kavuran koronavirüse değindi ve vaka sayılarının şeffaf paylaşılması gerektiğini söyledi.

Bursa’da bir otelde gerçekleşen toplantıya İş Dünyası ve Sosyal Politikalardan Sorumlu  BBP Genel Başkan Yardımcısı  Ekrem Alfatlı, Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Kadir Taş, Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyeleri Selahattin Celt ile Hasan Uslu, BBP Bursa İl Başkanı Salih Uçak ve BBP Nilüfer İlçe Başkanı Mustafa Aydın da katıldı. Büyük Birlik Partisinin gündeminde ise koronavirüs, deprem, Azerbaycan ve Muhsin Yazıcıoğlu vardı.

Tanıtım toplantısında konuşan Alfatlı’nın ilk gündemi ise koronavirüs oldu. Alfatlı, “Artık şeffaf rakamları görmek istiyorum” diye konuşmasına başladı ve şöyle devam etti:

“Çok zor bir süreçten geçiyor Türkiye. Maske, mesafe ve temizliğe uyalım. Pandemi tedbirleri üzerinden siyaset yapılmasını bu konusunun eleştiri anlamında yaklaşımına doğru bulmuyorum. Sayılar ile ilgili gündemde ciddi kargaşalık var. Bu konuyla ilgili açık ve şeffaf bir şekilde bu konunun kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Sayılar neyse vatandaşlar bunu bilmeli buna hakkı var.  Salgında hayatını kaybedenlere yüce Allah’tan rahmet, hastalarımıza acil şifalar diliyorum. Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisi altına alırken yeni normal düzende hayatımızı devam ettirmek zorundayız. Savaş zamanı kolluk kuvvetlerimiz ne ise, şimdi de sağlık çalışanlarımız bu savaşın en ön safında mücadelelerini kahramanca sürdürmektedirler. Sağlık çalışanlarımıza, sağlık alanında hizmet veren tüm vatandaşlarımıza minnettarız. Bugüne kadar el birliği ile  sürdürdüğümüz  bu mücadeleyi yakınlarımıza zarar vermeden, en az hasarla atlatmak tek tesellimiz olacaktır.O nedenle maske, mesafe ve temizliğe her zamankinden fazla özen gösterelim.”

“BURSA’DA YAPILACAK OLAN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TAKİPÇİSİ VE YARDIMCISI OLACAĞIZ”

İzmir’ de gerçekleşen ve 116 vatandaşın hayatını kaybettiği depreme de değinen Alfatlı, kentsel dönüşüme dikkat çekti.

Alfatlı şöyle konuştu:

“Deprem kuşağında yer alan ülkemizde birçok depreme şahit olduk. Son olarak İzmir Depremi bize bu acı gerçeği bir kez daha ortaya koydu. Özellikle 1999 depremi öncesinde yapılan yapılar en büyük hasarı aldı. Hayatını kaybeden 116 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralanan 1,034 vatandaşımızın sağlıklarına kavuşması en büyük tesellimiz olacaktır.
İnsan üstü bir özveri ile deprem bölgesinde geceli gündüzlü durmadan çalışma yapan tüm yetkililere ve arama kurtarma ekiplerine, camiamız ve milletimiz adına şükranlarımı arz ediyorum.
Ancak şunu bir kez daha yinelemeliyiz; Deprem değil, güvensiz yapılar öldürür. Yapı güvenliği ve sağlıklı şehirleşme  gündemimizden asla düşmemelidir.

Ülkeyi idare edenler ve Yerel yönetimler sağlıksız ve güvensiz yapılaşmadan dolayı mutlaka hesap vermelidirler.Bu hem hukuk önünde hem de sandıkta olmalıdır.
Kentsel dönüşümde hak sahiplerinin uzlaşma aşamasında, mevcut haklarını sonuna kadar alması, mutlaka orta yol bulunması  dönüşümün hızlı olması için çok önemlidir. Bursa’da ve Ülkemizde  başlatılacak olan kentsel dönüşüm planlamasının takipçisi ve yardımcısı olacağız. Artık yaşanabilir, kültürümüze, örfümüze uygun, nesillerimize miras bırakabileceğimiz sağlıklı ve huzurlu yapıların yapılması zamanı gelmiştir.

“TÜRKİYE EKONOMİSİNİN LOKOMOTİFİ BURSA DARALDI”

2020 yılında yaşanan ekonomik sıkıntılara da değinen Alfatlı şunları kaydetti:

“Dünyanın zor bir sınav verdiği 2020 yılında dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler piyasaları adeta alt üst etti. Kredi destekleri, açıklanan paketler, teşvikler piyasaların nefes almasını bir nebze de olsa sağlamayı başarmıştır. Ancak burada asıl üstünde durulması gereken konu üretimdir.

Öncelikle tarımda yeni politikalar ile sürdürülebilir bir tarımsal üretim sağlanmalıdır. Köylerden şehir merkezlerine olan göçler artık durma noktasına gelmiştir. Gençlerimizi, genç nüfusumuzu tarımsal faaliyetlere yöneltecek teşvikler yeniden gözden geçirilmeli ve Bursa özelinde dağ köylerindeki tarımsal üretimi nitelikli ürünlerle arttırmanın zamanı gelmiştir.
Sanayi alanında Türkiye ekonomisinin lokomotifi Bursa’da ülkenin ekonomik daralmışlığından en fazla payı alan şehirlerin başında gelmektedir. Yapısal reformlar ile, cari açığımızı azalıp, cari fazla veren bir ülke konumuna gelmek en büyük istek ve arzumuzdur. Bunun içinde önce iktidardan başlamak sureti ile tasarruf, israfın önlenmesi ve yatırımların önündeki tüm engellerin kardırılması gerekmektedir.”

“MUHSİN YAZICIOĞLU SUİKASTİNİN ÜZERİNDE DURULSAYDI 15 TEMMUZ YAŞANMAZDI”

Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında, aralarında Eski Adana Jandarma Bölge Komutanının da bulunduğu 4 kişi hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasının gerçekleştiği tarihte Adana Jandarma Bölge Komutanı olan emekli Korgeneral Ali Lapanta, eski Kurmay Başkanı Mazlum Koçoğlu, dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal ve eski Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla hazırlanan iddianame, 5. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.

Konuyla ilgili konuşan Alfatlı şunları kaydetti:

“Öncelikle 25 Mart 2009 tarihinde  Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve onunla birlikte hayatını kaybeden arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum, acımız 11 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, ilk günkü gibi taze, ve sabırla ve kararlılıkla adalet  arıyoruz. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Büyük Birlik Partisinin (BBP) Kurucu Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte beş kişinin şehadetine ilişkin soruşturma kapsamında; aralarında eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Ali Lapanta ‘nın da bulunduğu dört kişi hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla iddianame hazırladı ve dava açıldı.

Kaza(Bize göre suikast) sürecinde bu süreçte hatası, ihmali, kusuru ve kastı olanların Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar neticesinde hukukun önüne çıkarılacağına ve gerekli cezaları alacağına inanıyoruz.

Yeni gelişmeyi suikastı aydınlatmaya yönelik adımlardan bir tanesi olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki günlerde suikast dosyası kapsamında; daha önce yanlış, eksik veya hatalı yapılan işlem ve uygulamalarla, yapılmayan iş ve işlemlerin de tamamlanarak, ana soruşturma dosyası ile ilgili de yeni bir dava sürecinin başlatılmasını bekliyoruz. Bu minvalde; geçmişte oluşturulan Kaza-Kırım komisyonu ve diğer komisyonlarda görev alan ve alanında uzman ve yetkin olmayan bilirkişilerin hazırladığı eksik, yanlış ve noksan tespitleri içeren bilirkişi raporlarını da incelemeye alacak ve suikastı tüm yönleri ile şeffaf bir şekilde araştıracak yeni bilirkişilerden oluşan bir kurulun davanın seyrine katkı yapacağına inanıyoruz. Şehit ailelerinin, camiamızın ve milletimizin beklentisi artık bu sürecin tüm yönleriyle aydınlatılarak sonuçlandırılmasıdır.

Tüm sorumluların en ağır şekilde hukuk önünde cezalandırılmalarıdır. Kurucu Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu başkanımızın açtığı yolda, sahip çıktığı değerlere sahip çıkmaya devam edeceğiz. BBP olarak Milletin Muktedir İktidarını Gerçekleştireceğiz, İnşallah. Bu azim ve kararlıkla , BBP Genel Merkezimiz, tüm teşkilatlarımız ve mensuplarımız büyük bir özveri ile çalışmaktadırlar.Artık 27 Yıllık birikimimizi Anadolu İnsanı ile Onun hizmetine sunmak istiyoruz.Bu konuda  İyi ve Güzel insanlarımızdan destek bekliyoruz.
Eğer Muhsin Yazıcıoğlu suikastının üzerinde durulsaydı 15 temmuz yaşanmazdı.”