“Şehir otellerinde ofis, resort otellerde ev konforu aranıyor”
Otelleri birbirlerinden ayıran en önemli özellikleri kendilerine özgü atmosferleriyken, artan rekabetle birlikte oteller tasarım ve konsept yönünde farklılaşmaya gayret ediyor. Mobilya ve dekorasyon tercihlerinin ilk belirleyicisi ise otel türünün yapısal ve hizmet farklılıkları oluyor. Dünyaca ünlü otel projelerine imza atan Hotelya’nın Kurucu Ortağı Yüksek Mimar Zümrüt Doyran, resort otellerde kullanılan mobilyaların ev konforunu, şehir otellerinin ise ofis konforunu yakalamaya özen göstermesi gerektiğini belirtiyor.
Mobilya ve dekorasyon, şüphesiz bir otel için en önemli konulardan biri. Otelin adeta vitrini gibi önemli bir özelliği olan otel mobilyalarının kendilerine has bir tarz ya da kimlik taşıması, otelin geneli için oluşan algıda büyük bir önem teşkil ediyor. Kullanılan mobilyalar ise otelin şehir, zincir, butik veya resort olmasına göre değişiklik gösteriyor.
50’den fazla ülkede 800’ü aşkın projenin hareketli ve sabit mobilyalarında imzası bulunan Hotelya’nın Kurucu Ortağı Zümrüt Doyran bu değişiklikleri şöyle anlatıyor. “Hotelya olarak ana faaliyet alanımız başta oteller olmak üzere AVM’ler, havaalanları, hastaneler, mağazalar, ofisler, restoranlar, kafe ve rezidanslar için hareketli ve sabit mobilya üretmek. Birçok farklı tipte devam eden projelerimizle birlikte üretimimizin yaklaşık yüzde 90’ını otel projeleri oluşturuyor. Bu oranın da yüzde 50’sini şehir otelleri iken, yüzde 40’ı turistik oteller. Şehir otellerinin genelde tek gecelik iş seyahatleri için tercih edildiğine şahit oluyoruz. Tek veya iki kişilik konaklama yapıldığı için odalarda ağırlıklı olarak pratik ve fonksiyonel ürünler kullanılıyor ve bu otellerde çoğunlukla ofis konforunun yakalanması bekleniyor. Resort oteller genelde en az bir hafta konaklamalı, ailelerin kaldığı, büyük ölçüde her şey dahil sistemin uygulandığı, hem dinlenme hem tatil otelleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu tip otellerde, odalarda daha ekonomik ve uzun ömürlü ürünler tercih ediliyor ve özellikle ev konforunun ağırlıklı olması bekleniyor. Genellikle standartların dışına çıkmayan zincir oteller ise tüm tesislerinde aynı kaliteyi sunmak durumunda olduklarından mobilya tercihlerinde de standardı kolaylıkla yakalayabilecek tarzda ürünlere yöneliyor.”
“Otel mobilyaları, doğru üreticiler tarafından üretilmeli”
“Her otelin insanlar gibi kendine özgü bir karakteri ve tarzı var” diyen Doyran şöyle devam ediyor: “Misafirlerin otele giriş anından çıkış anına kadar otelde geçirdikleri zaman, bu zaman içinde kullandıkları her ürün, soludukları atmosfer, oturdukları koltuk, gözlerine çarpan aksesuar dahil her şey oldukça büyük önem taşıyor. İlk anda dekorasyon müşteriyi çok fazla etkiliyor ve tüm algısını kapsıyor. Her ne kadar her otelin tarzına hitap eden dekorasyonlar farklılık gösterse de mobilyaların kalitesi, konforu, ergonomik ve çekici bir tasarıma sahip olması her otelin aradığı kriterler. Misafirlerin evinde gibi rahat ve güven içerisinde hissetmeleri kalite, konfor ve tasarım ile mümkün. Otel için tercih edilecek mobilyalar, evlerimizde gündelik yaşantılarımızda kullandığımız mobilyalardan mutlaka farklılık göstermelidir. Konaklayacak kişinin ilgisini çekecek, estetik görünümüyle ziyaretçiye kendini iyi hissettirecek, insanların aklında yer edici lüks ve konforlu mobilyaların seçilmesine özen gösterilmeli. Dolayısıyla otel mobilyalarının doğru üreticiler tarafından üretilmesi de önemli bir nokta. Biz bu noktada sunduğumuz çözümler ve kullandığımız teknikler sayesinde ev mobilyası üreten firmalardan farklılık gösteriyoruz. Mobilyaları mekana ve odalara göre özel tasarlıyor ve müşterilerin rahatlığına göre dizayn ediyoruz. Aynı zamanda, birçok kişi tarafından defalarca kullanılacağını düşünürsek, uzun süreler kullanılabilecek kalitede, dayanıklı mobilyalar üretiyoruz. Tatil için gelen misafirin maksimum rahatlık ve kendisini güven içerisinde hissedeceği mobilya tercihleri yapmak oldukça önemli” dedi.