Ses frekansları şifaya dönüşüyor: Madde bedenimizi ve enerji bedenimizi iyileştiriyor…
Bedenimizde bulunan her atom, hücre, doku, organ, enzim, hormon ve sistem kendine has bir frekans dokusuna sahiptir ve sürekli olarak titreşir. Her birimin parmak izi gibi kendine has titreşim frekansı vardır. Aynı zamanda her sistem ve hücre hem birbirleriyle hem de dış dünya ile ilgili titreşimler üzerinden devamlı bir iletişim halindedir. Süreç içerisinde çeşitli sebeplerle vücut içerisindeki frekans dengesi bozulur. Bu hem fiziksel hem de ruhsal rahatsızlıklara yol açar. Bu durum bozulmuş frekansların tespit edilip, olması gereken frekansa getirilmesiyle çözülecek kadar basittir.
Bu kapsamda MTB Academia çatısı altında çalışmalarını yürüten Murat Tulga Buyruk ve Fatih Yavuz uygulamalar hakkında şunları belirtiyor:
MTB Academia’da uygulamakta olduğumuz ‘’Bedensel ve Ruhsal Enerji Taraması’’nda tüm organların ve çakra enerji alanlarını frekans değerleri ölçülüyor, bozuk ya da bozulma ihtimali olan alanlar belirleniyor ve bozulmuş frekans olması gereken düzeye getirilerek düzenleniyor.
Müzik terapisi ve enerji beden ilişkisi yaklaşımı kuantum fiziğinin dinamiklerine dayanır. Müzik terapisi uygulamalarında kişinin farkındalığı ve bilinç boyutundaki frekansı yükseltilerek daha hızlı sonuçlar alınır. Müzik ve frekans terapisinde, kişinin inanç ve bilinç sistemini harekete geçirmek, elde edilecek başarıyı arttırmak noktasında çok daha etkilidir.
MTB Academia Terapi Yaklaşımı’nın temel farkıyla ilgili Murat Tulga Buyruk ve Fatih Yavuz şunu belirtiyor:
‘’Frekansı bozulmuş bölgeler anlık olarak çözülebilir ancak biz frekansın bozulmasına sebep olan ana unsura odaklanıp konuyu kökten çözümlüyoruz ve bir daha tekrar etmiyor.’’
Atıl duran DNA…
%97’lik kısmı boş ve hareketsiz olduğu için Junk yani çöp olarak adlandırılan DNA’da atıl durumda bulunan alanlar frekans ve müzik terapisi ile herekete geçiriliyor ve iyileşme potansiyeli tetikleniyor. Eski alışkanlıkları terk edildiği ve kelimelerin tekrarlarıyla oluşturulan yeni nöron bağları yani yeni algı mekanizması eskisine oranla daha güçlüdür. Dönüşüm çok hızlı oluşuyor ve yeni algı mekanizmasıyla seyredilen dünyada doğru düşünce ve niyetlerin yönlendirilmesiyle isteklere ulaşılması çok hızlı bir şekilde sağlanabiliyor.
Kuantum alanında bir potansiyeli gerçeğe dönüştürmek için saf niyetinizi yüksek bir duyguyla birleştirmeniz gerekir. Niyetinize ulaşacağınız zaman yaşayacağınız duyguya girerek, niyetinizin gerçekleştiği duygusunu yoğun olarak hissetmelisiniz. Niyetiniz, kuantum alanındaki elektrik yükü, niyetinizin gerçekleştiği anda yaşayacağınız duygu durumunu hissetmeniz ise kuantum alanındaki magnetik yüktür. Elektrik yükü ile magnetik yükün birleşimi kuantum alanındaki oluşun elektromanyetik imzasıdır. Niyetinizi yönelttiğiniz yerin aslında enerji beden alanı olduğunu anlarsanız, sebepler doğrultusunda birleşmiş daha yoğun duyguları olay, kişi, ya da soruna odaklayarak değişimi başlatabilirsiniz. Tüm niyet ve enerjiniz maddenin bu üç boyutlu alanına yöneldiğinde, duygu durumunuz mevcut gerçekliğinizin devamlılığını yeniden oluşturmanıza olanak verir ve bu sizin değiştirmek istediğiniz gerçekliğe yönelmenizi sağlar. Eğer gerçekten değişimi yaratmak istiyorsanız bu bilinmeyene niyetinizi ve duygunuzu güçlü bir şekilde inanarak yöneltebilirsiniz. Düşünerek bir sonraki anımızı yaratırız Müzik düşünülerek ve odaklanarak icra edildiğinde istenilen duygu formuna dönüşür ve bu duygu bazında istediğimiz sonuçlara ulaşabiliriz. Müzik frekans bazında bir sonraki anımızı yaratmanın en güçlü dilidir. Kuantum fiziği bir sonraki anı yaratmanın rasyonelini eko ve teklif dalgalarıyla açıklar.
Eko ve teklif dalgaları nedir?
Kuantum fiziği, kuantum dalgası denilen şeyin (düşünce ve inançlarımızın) sadece fiziksel olarak yayılmakla kalmayıp zaman içine de yayıldığını bulmuştur. Yani inançlarımız sadece yer değil, zaman da değiştiriyorlar. Bunun dışında, bir de “Birleşik karmaşık dalgalar” olarak adlandırılan gelecekten geçmişe yayılan dalgalar vardır. Geleceğe yayılan dalgalar “Teklif dalgası” geçmişe geri dönen dalgalar ise “Eko dalgası” olarak adlandırılır. Eğer bu iki dalga karşılaşırsa, yani gelecekten gelen bir eko dalgası, bizim yolladığımız bir teklif dalgasına rastlarsa, bu durumda dalgalar birbirlerini modüle ederler ve ikisinin ortak ürünü olarak ortaya “Olay ihtimali” dediğimiz şey çıkar. Kuantum fiziğine göre “Bir olayın gerçekleşmesi ihtimali, geçmişten gelen teklif dalgası ile gelecekten gelen uygun bir eko dalgasının buluşması sonucu ortaya çıkar.“ Bu şu anlama gelir; “Sadece geçmiş geleceği değil, aynı zamanda gelecek de geçmişi etkiler.”