Seval Gazitepe yazdı; ÇİLEGE SELAM OLSUN!
Köşe yazarımız Seval Gazitepe makalesinde;
“Yazmak ne güzel bir eylem. Kendini sevmek de öyle. Hiç de narsizm kokmuyor. Öyle demeyin.Dingin bir akıl ile hayata yol almanın sırrı bu. Önce kendini kusurlarına rağmen seveceksin. Herkes kendi gizeminin efendisidir çünkü…
“Çileğe selam olsun.” diye yazmıştı kaya olmak isteyen. Kocaman bir paragraf. Ben çilek oldum o da kaya…Ufalanışını gördükçe kaya olmasına sevinemiyorum. Bir de altında kalmayayım diye can havliyle attım kendimi düzlüğe. Kayayı görebileceğim bir yere. Taş yerinde ağır olsun. Ben kendi düzlüğümde yayılırım güzelce.
Şimdilerde seyrediyorum hep yaptığım gibi. Yazacağım yine günü gelince. Kayaya selam olsun!!!
ÇİLEK Mİ OLSAM KAYA MI YOKSA?
Durup dururken toprağa karışmaktan bahsetti bugün. “Sen, dedi doğaya döndüğün zaman ne olmak istersin?”
Hiç beklemediğim anda gelen hazırlıksız yakalandığım soruyu, yanıtsız geçiştirdim.
“Ben kaya olmak isterim.” dedi. “Şöyle heybetli bir kaya.” Düşündüm. Varlığımızı o kadar önemsiyoruz ki yok olmak fikrine karşı geliştirdiğimiz ne çok düşünce var.. “Ne olsam? Ne olsam?” diye düşünüp duruyorum şimdi. Ben de mi kaya olsam? Kayalar da yok olur.. Uzun zaman alır sadece. Hatta belki de kayanın yok oluşu büyük işkence.
Vazgeçtim. Ben çilek olmaya karar verdim. Her bahar yeniden hayat bulurum. Ne güzel. Üstelik çiçek açar, meyve de veririm. Bir de arsız arsız yayılırım üstelik.Hem yeşilim hem kırmızım olur. Zarar da vermem. Dikenim yok. İnsanlar izin verirse salyangozlarla kuşlara da yeterim.
Evet evet çilek olayım ben. Bu fikri sevdim..
Kaleminize ve yüreğinize sağlık,