MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öcalan çağrısının ardından gelen eleştirilere, “Söylediğimiz her şeyin arkasındayız” şeklinde yanıt veren Bahçeli, “Oyumuz artıyormuş’, ‘oyumuz azalıyormuş.’ Vatan tehdit altındayken, milli birlik duvarlarımız sallanıyorken başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma halidir.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“HEYECANIMIZI KAMÇILADI”

6 Kasım 2024’te Kırgızistan’da toplanan Türk devletleri teşkilatları zirvesi heyecanlarımızı kamçıladı.

Türk Dünyası 2040 vizyonu kademe kademe inşallah gelişecektir. Bilinmesini arzu ederim ki, Milliyetçi Ülkücü hareket üstüne düşeni yapmak için hazırdır. Türk birliğinin yeniden sağlanacağına canı gönülden inanıyorum.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere Türk devletlerinin başkanlarını kutluyorum.

(Zekeriya Albayrak/Sözcü)

“DÖNENLERE, DEVŞİRİLENLERE…”

Dönenlere, devşirilenlere, demlenenlere, kaçanlara aldırmadan bizim yolumuz Türk Dünyası ve Türkiye Yüzyılıdır. İsrail ile İran arasındaki gerilimin, savaş ihtimaline yakındır. İsrail’in durdurulması, ateşkes temini, iki devletli barış çözüm dünyanın tamamı için sükünet sebebidir.

Trump’ın ne yapacağı, nasıl bir politika izleyeceği elbette tartışmaların ağırlık merkezidir. Türkiye’nin bazı çevreleri fil ile eşek arasında kalanlar, Kamala’nın kaybedişi ile neredeyse yas tutacaklar var.

“ERDOĞAN’I DEĞİŞTİRMEK İSTİYORDU TUZLA BUZ OLDU”

Biden, Sayın Cumhurbaşkanımızı değiştirmek isterken tuzla buz olmuştur. Aklıyla birlikte seçimi de kaybetmiştir
Kimin kazanıp kaybettiğinden daha çok Türkiye ile Amerika ilişkilerin nasıl şekilleneceği hakkında analiz yapıyoruz. Asıl mesele milli çıkarlarımızdır. Amerika ile yepyeni bir sayfa açılmalıdır. PKK, FETÖ, PYD’ye nasıl bakacağı belli olacak, bizim de tavrımız ona göre olacaktır.

Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaşmıştır. Terör örgütünü kaynağında yok etmek milli beka meseledir.

(Zekeriya Albayrak/Sözcü)

“YENİ YETME SİYASET DÖNEKLERİNE SADAKAMIZI VERSEK…”

Silah varsa siyaset yoktur. İhanet varsa demokrasi yoktur. MHP, siyasetteki tutarlılık içinde kopmadan, zaaf göstermeden kardeşlikten yanadır.

Bizim ülkücülüğümüzü kimse sorgulayamaz, yeni yetme siyaset döneklerine kalbimizdeki vatan aşkının sadakasını versek alayına ömür boyu yeter.

“HER ŞEYİN ARKASINDAYIZ”

Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak açığımız yok. Gelecek seçimleri değil gelecek nesillerin hesabındayız. Akan gözyaşlarının geleceğimizi perdelemesine izin vermemeyiz. günü kurtarmanın değil geleceği kurgulamanın istikametindeyiz. Ülkücü olmanın, ülkücü yaşamanın, ülkücü olarak ölmenin sırrını tarif ediyoruz.

(Zekeriya Albayrak/Sözcü)

“OYUMUZUN AZALMASI ÖNEMLİ DEĞİL”

‘Oyumuz artıyormuş’, ‘oyumuz azalıyormuş.’ Vatan tehdit altındayken, milli birlik duvarlarımız sallanıyorken başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma halidir. Böyle terörün bitmesi milli ülküdür. Mili birlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzisi haline getirmek nişanemizdir. Kronik sorunları çözmek için er meydanına çıkacak Cumhur İttifakı’ndan başkası yoktur. Değil elimizi gövdemizi yatırmaya kararlarıyız. Bunun üzerinden siyaset yapan zillet simalarına Türk milleti en etkili cevabı verecektir. Enternasyonel marşı söyleyen maskaraların kararlılığımızı kundaklamasına müsaade etmeyeceğiz.

“ŞEYH SAİT VE SEYİD RIZA DÖNEMİN HAİNİDİR”

Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasından sonra CHP ile DEM’in nasıl da tek yumurta ikizine dönüştüğü görülmüştür. Şeyh Sait ve Seyid Rıza güzellemesi kimin nerede durduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Şeyh Sait ve Seyid Rıza dönemin hainlerindir, devlet düşmanlarının hak ettiği gibi de cezalandırılmışlardır.

“69 MİLYON DEĞİL DE 45 MİLYONMUŞ…”

CHP’li belediyelerin müzikli eğlence ve konser şölenlerine hazine kaynaklarını astronomik şekilde peşkeş çekmeleri, israfa gömülmeleri, sıra vatandaşlarımıza gelince bir tas çorbayla bir tabak pilavı reva görmeleri maskeleri düşüren kepazeliktir. Neymiş? Bir sanatçıya ödenen para 69 milyon değil de 45 milyonmuş. Bu kafa normal bir kafa değildir.

Suçluların telaşıyla kıvrananların şifreli özrü kabahatlerinden büyüktür. Hadi ya halkımızdan utanmadınız, bey densizler, bey sonradan görmeler, Allah’tan da mı korkmadınız?

“İSTANBUL VE ANKARA’YA NANKÖRLÜK”

Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları, anketlerin palavralarıyla caka satmaları en başta İstanbul ve Ankara’ya nankörlük, kendi adlarına da namertliktir.

Ziya Paşa’nın dediği gibi: “Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” Lafları boş, siyasetleri kof, karınları tok eserleri yoktur.

Milletimiz bu yeteneksiz, iş bilmez, adap bilmez, vefa bilmez, kifayesizlere muhtaç ve mecbur olamaz, olmamalıdır.