Torpili Yapanlar Yerine Açığa Çıkaranlar Yargılanıyor !
“Önceki dönem Şube Başkanımız Özkan Rona’nın torpil belgelerini yayınladığı için yargılandığı 10. Köy Davası’nın karar duruşması 4 Kasım’da Ankara’da görülecektir.” sözler Eğitim İŞ Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’a ait.
Toy; “2016 yılında okul yöneticiliği sözlü sınavında yandaş sendika Eğitim Bir-Sen üyelerine yüksek puanlar verilerek gerçekleştirilen torpilin belgeleri dönemin şube başkanı Özkan Rona tarafından kamuoyuna ilan edilmiş, Eğitim Bir-Sen ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin ortaklaşa gerçekleştirdiği haksızlığın boyutları gözler önüne serilmişti. Ancak, torpil ve siyasi kadrolaşmayı gerçekleştirenler, bütün amaçları belgelerle ortaya çıkanlar, bu usulsüzlüğün utancını yaşamak yerine, suçüstü yakalanmış olmanın telaşıyla, soluğu Ankara Adliyesi’nde almıştır.
Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi, üyelerinin kişisel verilerini yayınlandığı iddiasıyla dönemin şube başkanı Özkan Rona hakkında suç duyurusunda bulunarak yargı sürecini başlatmış, 2017 yılında dava açılmış, torpil belgelerinde geçen bilgiler kişisel veri olarak kabul edilmiş, torpili yapanlar yerine bunu ortaya çıkaran şube başkanımız yargılanmaya başlanmıştı.
Aradan geçen dört yıllık süreçte yerel mahkeme tarafından verilen beraat kararı, İstinaf Mahkemesi tarafından tartışmalı hukuksal gerekçelerle temyiz edilmiş, yargılama süreci yeniden başlatılmıştı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi’nde başlayan yargılamanın ikinci duruşması 4 Kasım 2021 Perşembe 13.30’da gerçekleştirilecektir.
Aslında, yargılanmak istenen ve hesap sorulmak istenen dönemin şube başkanı Özkan Rona’nın şahsı değildir. Bursa’da ve ülkenin dört bir yanında, yıllardır devam eden siyasi kadrolaşmaya, sesini yükselten, çağdaş- ilerici eğitim çalışanlarına yönelik baskılara ayak direyen, çocuklarımızın körpecik zihinlerine gerici fikirlerini yerleştirmeye çalışanların karşısına dikilen, kamu okullarını adeta siyasi arka bahçeye dönüştürmeye çalışan yapıların karşısına çağdaş fikirleriyle çıkan anlayışın yargılanması istenilmektedir.
Bu dava ile yargılanmak istenenin herhangi bir kişi olmadığını; haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı mücadele eden bütün kesimlere gözdağı vermek amacıyla haksız bir yargılama sürecinin ısrarla sürdürüldüğünü açık bir şekilde görmekteyiz.
Koşullar ne olursa olsun, bizler, yandaş kadrolaşma ile okullarımızın siyasi kamplara dönüştürülmesine karşı, kamu yapılanmasında kariyer ve liyakatin temel belirleyici unsur olması için direnmeye devam edeceğiz.
Torpili yapanlar, torpille hak etmedikleri göreve atananlar yargı karşısına çıkana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Bizler, haksızlığın karşısına bir an bile tereddüt etmeden dikilenler, halkımız için hak ettiği adaletli bir düzen kuruluncaya dek, herkesin kendisini güvende hissettiği, insanca yaşanılan bir düzen kurulana dek mücadelemizi sürdüreceğiz.
Biliyoruz ki bu mücadelemiz adaletsizliği, yolsuzluğu, haksızlığı ilke edinenleri rahatsız edecek.
Bu uğurda 9 köyden kovulsak da , “10. Köyde” buluşup dayanışmamızla bu adaletsiz düzene karşı koymaya devam edeceğiz.
Buradan ilan ediyoruz;
Elinizdeki iktidar gücü ile her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu yapabilirsiniz. Ve hatta “hırsızı yakalayanları” cezalandırabilirsiniz de .
Biz ise Atatürk’ün Bursa Nutku’nda ifade ettiği gibi “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.” Anlayışıyla karşınıza dikilmeye devam edeceğiz.
Tüm kamuoyunu 4 Kasım 2021 Perşembe Saat 13.30’da Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi’nde görülecek olan davaya katılmaya, dayanışma ile 10.Köy’ün ne kadar kalabalık ve kararlı olduğunu göstermeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla.” ifadelerini kullandı.