Haberde Bursa

Türk Sağlık Sen’de Atik güven tazeledi

21.11.2021

Türk Sağlık Sendikası Bursa 2 Nolu Şube nin ikinci Olağan Kongresi’nde Bilal Atik ve Yönetimi güven tazeledi. Kongreye MHP İl Başkan Yardımcısı Cemal Ersoy MHP Nilüfer İlçe Başkanı Levent Karakoç ve Yönetimi, Türkiye KamuSen Şube Başkanları, Daire Amirleri katılırken Divan Başkanlığını Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi İbrahim Bulut, Kâtip Üyelikleri ise Ömer Işıkoğlu ve Ümit Atasoy yaptı. Bulut; “Hükümet ile pazarlık masasına oturduğumuz da açıkçası MALUM SEN üyelerine ne vaat edildiğini çok merak ediyorum. 3600 ek göstergeyi geçtim, Hükümet’ten talep ettiğimiz yüzde 3 Refah Payı’nı bile zamanında alamıyoruz. Niye mi biz 2022 Ocak 15 de hanemize yazılacak pay ile 380 lira artış beklerken MALUM SEN in manevrası ile bu rakam 2023 e kaydı ve biz o zamanda sadece ve sadece 42 liralık bir artış alacağız. Bugün emekli olacak olan memur arkadaşlar 7 bin fark alabilecek iken onlarda bu imkandan faydalanamayacak.” dedi.

Gerçekleştirilen kongrede yeniden seçilerek güven tazeleyen Bilal Atik yaptığı açılış konuşmasında “Türk Sağlık-Sen’in Bayraktarlığını yapan işyeri temsilcilerimiz, Bugün şubemizin yeni bir 4 yılına şekil verecek olan Çok Kıymetli Delegeler, Saygıdeğer misafirlerimiz ve Basın mensupları, Şubemizin olağan kongresine hoş geldiniz şeref verdiniz. Kıymetli Hazirun; Bismillah diyerek 22 mart 2021 tarihinde ilk adımı attığımız 1. Olağan Genel Kurulumuzdan itibaren Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız diye çıktığımız bu yolda başımız dik, yüreğimiz cesur ve duruşumuz nettir. Ekmek kavgamızın önüne koyduğumuz Türkiye Sevdamız ve bu uğurdaki fedakârlıklarımız bizim en önemli gurur kaynağımızdır. İnandığı değerlerin hepsini menfaati için anında terk edenlerle kuşatılmış bir sivil toplum dünyasında milli duruşuyla fark yaratan bir sendikayız. Sadece bunları düşündüğümüzde bile şükürler olsun ki Türkiye Kamu-Sen’liyiz, Türk Sağlık-Sen’liyiz diyoruz. Pandemi döneminde Uludağ Üniversitesi Hastanesi, Aile Sosyal Hizmetler ve adli tıp kurumunda hak arama mücadelesi adına kurulan şubemiz 400 kişi ile çıktığı bu kutlu yolda 1. Yılını tamamlarken kıymetli sağlık çalışanlarımızın takdirini kazanarak üye sayısını 800 e çıkartmıştır.

Artık sağlık çalışanları malum sendikaya kurumlarımızda dur demiştir. Sivil toplum örgütü olarak ortaya koyduğumuz tavrı ve mücadelemizi en net biçimde herkes görmektedir. Geride bıraktığımız 2 yıla yakın bir süreyi dünyayı saran pandemi ile geçirdik. Bu zor süreçte sağlık çalışanlarının kahramanca mücadelesine herkes tanık oldu. Bu Kahramanlardan bir tanesi de Bursa Uludağ üniversitesi hastanesinde çalışan covid 19 sebebi ile geçtiğimiz ay hayatını kaybeden Hemşire Sevgül Memet olmuştur, arkadaşımız yaşanılan ve yaşatılan tüm zorluklara rağmen cefakar sağlık çalışanlarının millet ve devlet için canları dahil olmak üzere büyük fedakarlıklarda bulunduğunun büyük kanıtıdır. Sevgili meslektaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz . Merhumeyi Allah rahmetini ile muamele eylesin. mekanı cennet olsun. İşte bu zor şartlarda mücadele eden sağlık çalışanlarının temel sorunlarına ve ihtiyaçlarına pandeminin ortaya çıktığı ilk andan itibaren dikkat çektik. Alanlara çıktık, başvurularda bulunduk, görüşmeler gerçekleştirdik. Kurumlarda sağlık çalışanları ile hep beraber olduk. Çözüm aradık, çare sunduk. Kısacası çalışanların sesi, nefesi olduk.

Tabii ki yaşanan problemlerden çözdüğümüz meseleler olduğu gibi ısrarla dile getirdiğimiz sıkıntılardan sonuç elde edilemeyenler de oldu. Ama biz mücadelemizden taleplerimizden hiçbir zaman vaz geçmedik. ısrarla çözülemeyen meselelerin takipçisi olduk. Fakat bizi sarı sendika ile karıştırma gibi bir gaflet içerisinde bulundular sandılar ki baskı ve yıldırma ile bizi vazgeçirebilecekler. Bizler ne şartta olursa olsun güçlünün değil haklının yanında olduk olmaya da devam edeceğiz . Onlar farklı hesaplar, planlar yaparken biz çalışanların derdiyle dertlendik vazgeçmedik ne yaparlarsa yapsınlar yılmadık yıkılmadık. Ben yaptım olacak diyenlere karşı çalışanlardan aldığımız güçle gür bir sesle haykırdık karşı çıktık.

Şunu herkes iyi bilmelidir ki bizler Hiçbir zaman mücadeleden geri durmadık durmayacağız. Çünkü “Mücadele edenler her zaman kazanamaz ama kazananlar hep mücadele edenlerdir” sözünü kendimize şiar edindik, asla mücadeleden vazgeçmedik. Çok şükür ki anlattığımız, aktardığımız hep sendikal mücadelemiz olmuştur. Bakın bir toplu sözleşme hezimeti yaşandı. Sağlık çalışanlarının temel talepleri sumenaltı edip, kapsamı sınırlı, getirisi zayıf düzenlemelerin altına imza atanlar %40 zam aldık, Kazanımlarımıza kimse sahip çıkmasın, tarihi toplu sözleşme diye hiç sıkılmadan konuşuyorlar. Ne istenen 600 TL seyyanen zam ne de %3 refah payı alındı. Yıllık %21 zam isterken, imza attıkları yüzde 12’lik zam oldu. Enflasyonun TÜİK’e göre yüzde 20’lerde olduğunu düşündüğümüzde bunların aldıkları sıfır zamdır. Yani memurun cebine bir kuruş dahi koyamadılar. 3600 ek gösterge ve sözleşmelilere kadro gibi iki önemli beklentide belirsiz bir sürece tamam dediler.

Türkiye Kamu-Sen bunlara itiraz ettiği içini masayı terk edip, bu anlaşmayı kabul etmediğini ilan etmiştir. Çünkü biz çalışanın memnun olmadığı hiçbir şeye evet demeyiz.
Sağlık ve sosyal hizmet kolunda yapılan anlaşmanın da genel toplu sözleşmeden bir farkı yoktur. Sağlık çalışanlarının ücretlerinde kapsayıcı, nitelikli, makul, sürdürülebilir ve çalışanın mağduriyetlerini sonlandıracak bir ücret artışı olmadıkça hizmet kolu sözleşmesinin bir anlamı olmayacaktır, olmamıştır. Sağlık çalışanlarının temel talepleri olan döner sermayeler, ücretlerin iyileştirilmesi, şiddet v.b meselelerle ilgili somut adımlar atılmalıdır. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca sabit ek ödemelerin maaşlara ekleneceğini ifade etmiştir. Söz konusu düzenleme önemli bir gelişme olmakla birlikte döner sermayeler ve ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Bununla birlikte yeni, sürdürülebilir ve kalıcı bir ücret politikası ana ekseninde adil, hakkaniyetli ve tüm sağlık çalışanlarının ücretlerinde artış sağlayacak bir ücret sisteminin kurulması daha zaruridir.

Nöbet v.b ücretler makul bir seviyeye yükseltilmelidir. Sağlık personeli eksikliği ve buna bağlı gelişen aşırı iş yükü tüm sağlık sistemimizin önemli bir diğer sorunudur. Bu sorununun aşılabilmesi ve istihdam bekleyen yüzbinlerce genç sağlık çalışanının taleplerinin karşılanması için acil olarak bir istihdam eylem planı ortaya konulmalı ve alımlar süratle gerçekleştirilmelidir. Sağlıkta şiddette son dönemde ağır darp, silahlı saldırı, hastanede rehin alma gibi vahşet boyutunda olayların yaşandığı görülmektedir. Bu meselenin çözümü içinde daha önce dile getirdiğimiz sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi yönünde adım atılmalıdır. Sıfır toleranslı alanlarda işlenen suçlara en sert yaptırımlar uygulanır, suçlara karşı hakimlerin bir takdir yetkisi de olmaz. Türk Sağlık-Sen olarak sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hakkı ve hukuku için mücadelemizi hız kesmeden sürdüreceğiz. Çalışanın gür sesi olarak her zaman ve artta gerekeni yapmaya, hakkı savunmaya, mağduriyetleri sonlandırmaya devam edeceğiz. “ Türkiye Kamu-Sen’e Türk Sağlık-Sen’e omuz vermek, Türk Milletinin geleceğine omuz vermektir” çağrımızı her daim dile getireceğiz. “Dik Baş, Tok Karın, Mutlu Yarın” düsturu ile bakışını ortaya koyduğumuz şanlı mücadelemizde bayrağı daha yükseklerde ve daha gür bir şekilde dalgalandırma azmimizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Bu inanç ve azim bu güçlü teşkilatın her bir ferdinde mevcuttur.

Bugün burada da teşkilatımızın 4 yıllık yeni bir döneminin adımını atmak adına Genel Kurulumuzu gerçekleştiriyoruz. Her şeyden önce şunu bilmenizi isterim ki bizim seçimlerimizde kaybeden olmaz. Kazanan Türk Sağlık-Sen’dir. Bizim seçimlerimizde esas olan birlik ve beraberliktir. Çünkü biz bir araya gelmenin bir başlangıç, bir arada bulunmanın bir gelişme ve birlikte çalışmanın ise başarı getirdiğine inananlarız. Bursa Uludağ üniversitesi hastanemiz , aile sosyal hizmetler, adli tıp kurumu ve diğer kurumlarımızda çalışan arkadaşlarımızın sorunlarının ve taleplerinin hepsine vakıfız. Aktif bir şekilde çözüm için çalışacağız, acil meselelere hızla odaklanacağız. Sözlerimi fazla uzatmayacağım. Vakit işe koyulma, yola düşme ve çok çalışma vaktidir. Sizlere Abdurrahim Karakoç un şu dizeleri ile seslenerek konuşmamı noktalıyor Kongremizin Sendikamıza , çalışanlara ve çalışma hayatına hayırlı olmasını diliyor bugün burada olduğunuz için şükranlarımı sunuyorum.

Ben milletim uğruna adamışım kendimi
Bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir
Zulüm Azrail olsa hep hakk’ı tutacağım
Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir.

Haklı dava güçlü sendika Türk sağlık Sen e üye olarak bizlere güç verip destek olan bütün üyelerimize ayrı ayrı tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>