Haberde Bursa

TÜRKİYE’DE 5 MİLYONDAN FAZLA KOAH HASTASI VAR

15.11.2022

KOAH’ın, dünya çapında kadın ve erkekleri etkileyen yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığı olduğunu belirten VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. İbrahim Ocak, “Genelde 60 yaşından sonra ortaya çıkan KOAH, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının daha genç yaşlara düşmesi nedeniyle günümüzde 40 yaşından sonra görülmeye başlamıştır. Türkiye’de ise 5 milyon KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir ancak tanı konulmadan yaşayan birçok hasta olduğu da unutulmamalıdır” dedi.

HABER OSMAN ÇETİN

VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. İbrahim Ocak, 16 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

NEFES DARLIĞI VE ÖKSÜRÜK ÖNEMLİ BELİRTİLER ARASINDA
KOAH hastalığının tanımını yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Ocak, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı kelimelerinin baş harfleri ile adlandırılan KOAH hastalığı, akciğerlerde bulunan ve bronş adı verilen hava keseciklerinin tıkanması sonucu; solunum güçlüğü, öksürük ve nefes darlığı gibi şikâyetlere yol açan kronik bir hastalıktır. Nefes alma ile birlikte akciğerlere dolan temiz hava, bronşlar tarafından emilir ve temiz hava içerisinde yer alan oksijen, kan ile dokulara ulaştırılır. KOAH hastalığı oluştuğunda bronşlar tıkanarak akciğer kapasitesinin büyük oranda azalmasına neden olur. Bu durumda alınan temiz hava akciğerlerden yeteri kadar emilemez, dolayısıyla kan ile dokulara yeterli oksijen iletimi sağlanamaz” diye konuştu.

KRONİK BİR AKCİĞER HASTALIĞI
KOAH’ın, dünya çapında kadın ve erkekleri etkileyen yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığı olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Ocak, “Akciğerlerin havayollarındaki değişiklikler ve daralma, akciğere giren ve çıkan hava akımının kısıtlanmasına yol açar. Akciğer dokusunun tahrip olması, hava yollarını tıkayan balgam ve iltihap gelişimi uzun zamana yayılarak KOAH gelişimine neden olur. Belirtileri ise; nefes darlığı ya da nefeste zorlanma, uzun süren öksürük ve balgam, bazen göğüsten gelen hırıltı sesleri, çarpıntı, halsizlik sayılabilir” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE TANI KONULMAYAN ÇOK SAYIDA KOAHLI BULUNUYOR
Tüm dünyada tahmini 200-300 milyon insanın KOAH tanısı ile yaşamakta olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Ocak, “Türkiye’de ise 5 milyon KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir ancak tanı konulmadan yaşayan birçok hasta olduğu da unutulmamalıdır. Dünya Sağlık Örgütü, 2019’da KOAH’ı ölüm nedenleri arasında 3. Olarak belirlemiştir. 3,23 milyon ölümün KOAH’a bağlı olduğunu da belirtmek gerekmektedir. Ölümlerin yüzde 80’inin orta ve düşük gelirli ülkelerde olduğu saptanmıştır” ifadelerini kullandı.

GÖRÜLME YAŞI 40’LARA DÜŞTÜ
Hastalığın nedenlerini anlatan Uzm. Dr. Ocak, şu bilgileri paylaştı: “KOAH önlenebilir bir hastalıktır. En önemli nedeni ise tütün ve tütün ürünlerinin kullanımıdır. Genelde 60 yaşından sonra ortaya çıkan bu hastalık tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının daha genç yaşlara hatta çocuk yaşlara kadar düşmesi sebebi ile şimdilerde 40 yaşından sonra görülmeye başlamıştır. Tütün ve tütün ürünlerinin bıraktırılması ise erken dönemde KOAH hastalığını önleyebilir. Konu sadece sigaradan ibaret değildir, nargile ve evlerde elde sarılan sigara gibi diğer tütün ürünlerinin de aynı şekilde zararlı olduğu bilinmekte, elektronik sigaraların dumanının da zararlı olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.”

SİGARA TÜKETİMİNDEN UZAK DURULMALI
Sigara tüketiminin KOAH hastalığını tetiklediğini belirten Uzm. Dr. Ocak, “Sigara içen 40 yaş üzeri bireylerde uzun süren öksürük, balgam ve nefeste zorlanma şikâyetleri olduğunda KOAH’tan şüphe edilerek ve solunum fonksiyon testi yaptırılmaktadır. SFT, uygun özgeçmiş ve şikâyetler için tanı koymamızı sağlamaktadır. Bir kişide KOAH saptandıktan sonra sigara kullanıyorsa bırakılması için girişimlere başlanmalı, düzenli egzersiz yapılması, zatürre ve grip aşılarının yaptırılması teşvik edilmelidir. Kişinin SFT değerlerine göre ise, inhaler ilaçlar denilen havayolu ile alınan ilaçlar başlanabilir. Bu ilaçlar şikâyetleri azaltarak atakları önlemektedir” dedi.

HASTALIĞIN EVRELERİ
Hastalığın belirli evrelerinin olduğunu söyleyen Uzm. Dr. İbrahim Ocak, 4 farklı evreyi şu şekilde sıraladı:
• Hafif KOAH: Yoğun tempolu işlerde ya da merdiven çıkma, yük taşıma gibi efor gerektiren aktiviteler sırasında ortaya çıkabilen nefes darlığı belirtisi görülür. Bu evre hastalığın başlangıç evresi olarak da bilinir.
• Orta KOAH: Gece uykusunu bölmeyen ancak basit günlük işler sırasında nefes darlığı gelişmesine neden olan KOAH evresidir.
• Ağır KOAH: Nefes darlığı şikâyetinin gece uykusunu dahi böldüğü, solunum sıkıntısına bağlı gelişen halsizlik probleminin günlük işleri yapmayı engellediği hastalık evresidir.
• Çok ağır KOAH: Bu evrede nefes almak son derece güçleşir, kişi ev içerisinde dahi yürümekte zorlanır ve dokulara yeterli oksijenin iletilememesi nedeniyle çeşitli organlarda rahatsızlıklar meydana gelir. İlerleyen akciğer hastalığına bağlı olarak kalp yetmezliği gelişebilir ve bu durumda hasta hayatını oksijen desteği olmadan sürdüremeyecek hale gelir.

GRİP AŞISI İHMAL EDİLMEMELİ
Grip aşısı olmanın önemine değinen Uzm. Dr. Ocak, “Dünya Sağlık Örgütü ve T.C. Sağlık Bakanlığı, 65 yaş ve üzeri kişilere, KOAH dâhil olmak üzere kronik akciğer hastalığı olanlara ve toplum hizmeti veren kişilere grip aşısı olmalarını önermektedir. KOAH hastalarının grip olması; şikâyetlerinde artışa, KOAH ataklara ve zatürreye neden olabilmektedir. Korunmanın en iyi yolu ise grip aşısıdır. Yılda bir kez grip aşısı olmalarını önermekteyiz. Kronik akciğer hastalığı olan hastalara pnömokok (zatürre) aşıları da önerilmektedir. KOAH’lı hastalarımız bu hastalığa yakalandıklarında solunum sorunlarının artması ve olası komplikasyonlar için daha fazla risk altında olabilir. Bu nedenle KOAH hastalarımızın Covid-19 aşısı olmalarını da önermekteyiz” açıklamasında bulundu.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ
KOAH hastalığının tedavi yöntemlerinden bahseden Uzm. Dr. Ocak, “KOAH tedavisi genellikle hastalığın ortadan kaldırılmasına yönelik değil, belirti ve rahatsızlıkların şiddetinin azaltılmasına yönelik girişimler içerir. Bu noktada tedavi için uygulanacak ilk adım, eğer kullanılıyorsa sigaranın bırakılması ve hava kirliliği bulunan ortamlardan uzaklaşılması olmalıdır. Sigaranın bırakılması ile birlikte bronşlardaki tıkanıklık şiddeti bir nebze hafifler ve kişinin nefes darlığı şikâyeti büyük oranda azalır” diyerek sözlerini noktaladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>