Türkiye’nin Mücevher Teknolojileri Araştırma Merkezi dünyada bir ilke imza attı.
Fuarda canlı elmas analizi yapılacak.
JTR | Jewellery Technology Research tarafından geliştirilen sistem ile saniyeler içinde yüzlerce, hatta binlerce pırlantanın laboratuvar pırlantası mı doğal mı olduğu saptanabiliyor. JTR’nin geliştirdiği sistem dünyadaki en gelişmiş sistemler arasında yer almak üzere uluslararası patent sürecine kabul edilirken; 6-9 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek İstanbul Mücevher Fuarı’nda (Hall 1A 18) görücüye çıkacak olan sistem ile herkesin net bir şekilde görebileceği pırlanta analizleri yapılacak.
Tamamen Türk bilim insanları ve yazılımcılar tarafından geliştirilen Reveal Diamond Dedector– Elmas analiz makinesi, mücevher üretiminde kullanılan taşların doğal olup olmadığını saniyeler içinde ve sıfır hata payı ile belirliyor.
Yıllarca süren AR-GE çalışmaları sonunda mücevher sektörü için önemli sistemler geliştiren bir ekibin başarılı çalışmasının sonu olan sistem sayesinde Türk mücevher sektörü ihracattaki katma değerini de arttıracak. Türkiye’nin Mücevher Teknolojileri Araştırma Merkezi JTR tarafından geliştirilen sistem, 6-9 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olarak İstanbul Mücevher Fuarı’nda Hall 1 A 18’de sergilenecek. Cihaz uygulamalı olarak değerli taşların analizini yapacak ve tüm katılımcıların diledikleri şekilde taşları saniyeler içinde ve şeffaf bir şekilde canlı olarak Reveal Diamond Dedector tarafından analiz edilecek.
Reveal Diamond Dedector ile ilgili bilgi veren JTR CEO’su Mehmet Can Özdemir, sistemi anlatırken saniyeler içinde binlerce taşın aynı anda analiz edilebildiğini ve bir pırlantanın doğal olup olmadığının analizinin gerçekleştirdiğini belirtti. Pırlantaların laboratuvarda üretilmiş de olsa doğadan çıkarılmış da olsa önemli bir değere sahip olduğunun altına çizen Özdemir; “Buradaki en önemli nokta pırlantaya olan güvenin gerek iç pazarda gerekse ihracat pazarlarında korunması” dedi.
Sistemin aynı anda yüzlerce ve hatta binlerce taşı analiz edebildiğini vurgulayan Özdemir, bu sayede özellikle ihracatçılar için hızlı ve ekonomik bir çözüm üretildiğini; Mücevher İhracatçıları Birliği üyelerinin daha verimli çalışabileceklerini anlattı. JTR’nin, Uluslararası Elmas Konseyi (IDC) denetimlerini kayıtsız şartsız kabul eden tek laboratuvar olduğunu vurgulayan Özdemir sözlerine şöyle devam etti:
“Dünyada pırlanta ve mücevher belgelendirilmesi konusunda gerek uluslararası standartlar organizasyonu (ISO) normlarını gerekse uluslararası pırlanta konseyi (IDC) kurallarını takip ederek; bu kurumların denetimini kabul eden dünyadaki iki laboratuvardan biriyiz. Sahip olduğumuz güvenirlik ve Türkiye mücevher markasına katma değer sağlamakta ve Türkiye’nin mücevher ihracatının artırılmasına katkıda bulunmaktadır. Mücevher ihracatının desteklenmesi ve Türkiye Mücevher Markasına katkıda bulunulması için gerek pırlanta ve mücevher raporları, gerekse JTR tarafından geliştirilen teknolojiler ile ihracat pazarlarında önemli bir müşteri güvenin oluşturulması hedeflenmektedir.”
Mehmet Can Özdemir; mücevher üreticilerinin pırlantaların doğal olup olmadığını gözle ayıramamasından kaynaklanan üretim zorluklarının üstesinden Reveal Diamond Dedector ile kolayca geleceklerinin, böylelikle mücevher belgelendirme sürecinde ve mücevher ihracatında yaşanan sıkıntıların aşılabileceğinin altını çizdi ve şunları söyledi:
“Reveal Diamond Dedector’ün kendisinin de önemli bir ihracat potansiyeli bulunmaktadır. Gerek hassasiyet gerekse hız anlamında dünyadaki muadilleriyle kolayca başa çıkabilecek bir cihaz. Reveal Diamond Dedector’ün yurt dışı alıcılar tarafından kullanılması ile Türkiye mücevherinin yurt dışı pazarları satışı daha da kolaylaşacak. Günümüzde hala mücevherler belgelendirilmeden satılabiliyor ancak laboratuvar pırlantalarının yaygınlaşması küresel anlamda mücevher raporlarına olan ihtiyacı ve talebi artırıyor. “
Laboratuvar pırlantalarının tespiti konusunda birden fazla yöntemden bahseden Mehmet Can Özdemir, pırlantaların ürün haline dönüşmeden önce, tek tek iken her türlü kimyasala dayanabildiğini ancak mücevher takılı kıymetli taşların; safir zümrüt yakut ve elmasın kimyasallarla bir araya getirilmeden incelenmesi gerektiğinin altını çizdi ve özellikle safir, zümrüt ve yakutun içesinde sıvı kapanımların bulunduğu, bunların da aşırı düşük sıcaklıklarda katı faza geçerek hacimlerini artırmasından ötürü bahsi geçen kıymetli taşlara zarar verebileceğine dikkat çekti.
Reveal’da hiçbir kimyasala gerek kalmaksızın analizlerin gerçekleştiğini, ileri analiz gerektiren pırlantaların çıplak olarak araştırmaya alındığını belirten Özdemir; JTR Mücevher Teknolojileri Araştırma merkezinin mücevher üretimindeki teknik imkansızlıkları çözme; güvenilir, sürdürülebilir mücevher üretimine destek verme ve mücevher üretimindeki verimliliği geliştirme hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceğini belirtti.
Kimyasal maddelerin kullanılmasının bazı taşlar ve metaller açısından zorlukları olduğunun altını çizen Özdemir, İhracatçı ya da üretici firmalar, RDD sistemi sayesinde üretim öncesinde taşları ayırıp satın alma aşamasında zarar etmekten kurtuluyorlar. Özdemir uygulamayı şu sözlerle özetledi:
“Pırlanta alımı aşamasında tek tek alınmaz, özellikle küçük taşlar. Dolayısıyla hepsinin aynı kalitede olup olmadığını anlamak olanaksızdır. Taşlar alınır, üretimde kullanılır ve ürün aşamasında analiz edildiği zaman içlerinde bir tane bile sentetik ya da zirkon misali taş çıkarsa üretici için itibar, zaman kaybı oluşur ve mali zarar meydana gelir. Bu sayede daha işin başından taşlar ayrılır ve üretim hatasız yapılır. Bu da zaman ve maliyet avantajı sağlar. Üretici ürünlerle ilgili rapor istemesi halinde biz kendi sistemlerimizle inceleyerek raporumuzu veririz ve ürün çifte test edilmiş olur.”
Sistemin tüm denetimlerinin tamamlandığını belirten Özdemir, IDC standartlarına uygun olarak ISO 17025 akreditasyonuna sahip olan JTR’nin, uluslararası patent başvurusunun kabul edildiğini ve diğer tüm denetim süreçlerinin de kesintisiz süreceğini anlattı. Teknoloji geliştirme noktasında çalışmalarına devam ettiklerini anlatan Özdemir, sistemlerinde tanımlanmamış taşların izlerine rastlamaları halinde sistemin bunları da tanımlayarak ayrıştırdığını; gerekli durumlarda 4 aşamalı analizler ile taşların durumlarını teyit ettiklerini anlattı. Özdemir, üreticiler gibi önceden ellerinde bulunan mücevherleri olan vatandaşların da talep etmeleri halinde mücevherlerini analiz ettirebileceklerini söyledi.