Haberde Bursa

Virüste korkutan açıklama: Tsunami yaşıyoruz!

20.03.2021

Türkiye’de geride kalan 24 saatte 187 bin 859 Kovid-19 testi yapıldı, 21 bin 30 kişinin testi pozitif çıktı, 87 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 1547 oldu, 18 bin 119 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 788 bin 757’ye yükseldi.Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid-19 vaka sayılarının artış gösterdiği 5 ilin sağlık müdürleriyle görüştü. Öte yandan vaka sayıları yeniden 20 bini bulurken, Toplumda Salgın Yönetimi Bilim Kurulu Üyesi Prof. Çalışkan, bu durumu, “tsunami” olarak adlandırdı ve ekledi: “Mutasyon bir dalga yarattı ve o dalga bütün kıyılara ulaştı…” İşte koronavirüs salgını ile ilgili son dakika gelişmesinin tüm detayları…

Virüste korkutan açıklama: Tsunami yaşıyoruz!
Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesinde vaka sayılarının yer aldığı turkuaz tablo, yeniden 20 binlere dayandı. Mutasyonla birlikte, kontrollü sosyal hayattaki kontrolsüz sosyalleşme, vaka sayılarının yeniden tırmanışa geçmesine neden oldu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Çalışkan, Milliyet’e vaka sayılarındaki artışı değerlendirdi. Vaka sayılarının arttığı bu durumu “tsunami” olarak adlandıran Çalışkan, “Koronavirüs genetik bir kırılma yaşadı.

O kırılmaya bağlı olarak deprem sonrası tsunami oldu. Bu bir tsunami. Virüs doğası gereği değişiyor. Bu değişiklikleri piklerle karşımıza çıkıyor. Artık buna tsunami demekte yarar var. Bu mutasyonun yarattığı depremin tusunamisi. Mutasyona bağlı bir tsunami yaşıyoruz. Mutasyon bir dalga yarattı ve o dalga bütün kıyılara ulaştı” dedi.
‘İkiye katlanabilir’
‘İkiye katlanabilir’
Dünyayı etkisi altına alan mutasyonun yarattığı bu tsunamiden, Türkiye’nin Avrupa’ya göre daha az etkilendiğini kaydeden Çalışkan, “Bunun birçok nedeni olabilir. Bunlardan bir tanesi; bize mutasyonlu virüs, biraz daha gecikmeli geldi.

Aynı koronavirüste olduğu gibi. Biz bu esnada riskli grupları aşılamayı, ikinci doz aşılarını yapmayı başardık. O yüzden de bu tsunamiyi ölüm sayıları anlamında daha iyi, kontrollü götürüyoruz. Ama vaka sayıları arttı.

Bunu kabul etmek gerekiyor. Katlandı. Benim öngörüm ikiye katlanması şeklinde. Yani 15 bindeyken tsunami başladı. Öngörüm tsunaminin etkisiyle 30 binlere kadar çıkacak” diye konuştu.
‘Yüzde 3 çıktı’
‘Yüzde 3 çıktı’
Yoğun bakım yataklarının doluluk oranlarının çok artmaması için Bakanlar Kurulu’nda, illerin yerinde karar dönemi noktasında daha iyi desteklenmesine karar verildiğini, İçişleri Bakanlığı’nın temalı denetimler yaparak, denetimlerini biraz daha yoğunlaştırdığını hatırlatan Çalışkan, şöyle devam etti:

“Yoğun bakımlarda yukarıya doğru yüzde 3’lük bir hafif kıpırdanma var ama İtalya’daki gibi, Almanya’daki gibi bir kapasite aşılması yaşamadık. Yaşamayız diye de öngörüm var. Vaka sayıları 30 bine çıksa bile vaka ağırlıkları biraz azaldı.

Çünkü 65 yaş üstünde daha ağır görüyorduk vakaları. İkinci doz aşılarımız tamamlandığı için bu gruplarda enfeksiyon olsa bile ölümcüllüğü daha az gördüğümüz için, artışa rağmen yatak doluluk oranını kontrol edebileceğiz diye düşünüyorum. Ama vakalar katlanacak.

Bu kontrolü elden kaçırırsak ister istemez mutasyonun da yarattığı bir rüzgarla vaka sayıları daha da artar. Çünkü eskiden bir insanı hasta etmek için 100 virüsün geçmesi gerekirken, şu anda 30 ila 50 virüs geçtiğinde hastalık oluşturabiliyor. Bulaştırıcılık arttı. Hastalığın ağrılığında çok büyük bir değişiklik yok.”
Vaka sayıları tırmanışta
Vaka sayıları tırmanışta
Yeni yıla 12 bin 203 vaka ile başlayan Türkiye, Ocak ayının sonlarına doğru vaka sayılarını düşürmüş, 31 Ocak itibariyle günlük vaka sayısı turkuaz tabloya 6 bin 562 olarak yansımıştı. Ocak ayında vaka sayılarındaki umut veren düşüş, şubat ayına ise yansımadı.

7 bin 719 vaka ile başlayan Şubat’ta vakalar 7 bin ile 9 bin arasına sıkışıp kaldı. 1 Mart itibarıyla başlayan yerinde karar döneminde, vatandaşların tedbirlere uymaması ve mutasyonun etkisi tablodaki turkuaz oku yükseltti.

1 Mart itibarıyla 9 bin 891 olan günlük vaka sayısı, 2 Mart’ta 11 bin 837’ye, 9 Mart’ta 13 bin 755’e, 12 Mart’ta 14 bin 941’e, 15 Mart’ta 15 bin 503’e ve 18 Mart’ta 20 bin 49’a yükseldi.
‘3 ‘K’ dan uzak durun’
‘3 ‘K’ dan uzak durun’
Vatandaşların 3 “K” dan uzak durması gerektiğinin altını bir kez daha çizen Prof. Dr. Deniz Çalışkan, “Kapalı mekan, kalabalık ve kötü havalandırma… Kapalı mekan, kalabalık ve kötü havalandırma = hastalık. Biz bunlardan uzak durabilirsek kontrollü sosyal yaşam mümkün” dedi.

Önümüzdeki 15 gün içerisinde risk haritasında, kırmızı renkli illerin sayısında artış öngördüğünü belirten Prof. Dr. Çalışkan, şunları kaydetti: “Bunun nedeni de kuluçka süresi. Kuluçka süresi ortalama 5-7-14 güne kadar değişebiliyor. Belirtilerin ortaya çıkması için 5 gün bir ortalama süre var.

Bu kontrolsüz yaşamın etkileri, mutasyonla birlikte katlanmaya başladı. Bir önceki haftanın artışı sadece mutasyonun artışıydı, ama şimdi mutasyon artı bizim kontrolsüzlüklerimiz, karnemizi ortaya çıkaracak. İllerin karnesinde geçen haftaki kötü davranışlar bu haftaya yansıyacak.

Bu haftaki toparlanmalar da bir hafta sonra ortaya çıkacak. ‘Toparlandık, çeki düzen verdik’ dediğinizde vaka sayınız hemen  düşmüyor. En az bir  hafta 10 gün beklemeniz gerekiyor.”

Bitmeyen hastalık…
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’ne göre koronavirüs geçiren 10 hastadan 1’inin yakınmaları 12 haftadan daha uzun sürüyor. Etkilerinin haftalarca, aylarca sürdüğü vakalara bitmeyen kovid-19 deniyor.

Genelde koronaya yakalanan hastalar, 3-4 hafta süren bir tedavinin ardından iyileşiyor. Ancak bazı hastalarda bu süre 3 ayı aşabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, kovid-19 geçiren 10 hastadan 1’inin yakınmaları 12 haftadan daha uzun sürüyor. Bu vakalara da ‘long kovid’ yani ‘uzun kovid’ ya da ‘bitmeyen kovid’ deniyor.

Hürriyet gazetesinden Buse Özel’in haberine göre, özellikle virüsü ağır atlatan hastalarda bu durum daha sık görülürken ABD ve Avrupa’da bu hastalar için rehabilitasyon merkezleri açılıyor. Uzun kovid geçiren hastaların iyileşme süreleri, solunum egzersizleri, psikiyatrik destek verilen rehabilitasyon merkezlerinde kısalıyor.

İstanbul İl Pandemi Kurulu üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Çetinkaya, şu anda ihtiyacı olan hastalara tele rehabilitasyon yapıldığını ve bu nedenle Türkiye’de bir merkez ihtiyacı olmadığını belirterek şunları söyledi:

“Türkiye’de uzun kovid yaşayan hastalarımız için henüz böyle bir merkezimiz yok ancak akciğer tutulumu olan ya da çeşitli organ tutulumu olan, yeterli iyileşmeyi gösteremeyen hastaları pulmoner rehabilitasyona alıyoruz.

Rehabilitasyondan önce COVID-19 geçiren ve göğüs ağrısı, çarpıntı, aritmi şikâyeti olan hastalara kardiyoloji konsültasyonu, nörolojik yakınmaları olan hastalara da nöroloji konsültasyonları yapıyoruz.”

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim üyesi Dr. Fzt. Elif Develi ise solunum güçlüğü çeken hastalara çeşitli egzersizler verdiklerini söyledi: “Bu hastalara taburculuk sonrası dönemde de 6-8 hafta süre ile pulmoner rehabilitasyon öneriliyor.”

Egzersiz kapasitesinin korunmasına yönelik olarak hastalara hafif tempoda yürüyüş ve germe egzersizleri ile vücut ağırlığının kullanıldığı egzersizler, solunum problemleri için ise fizyoterapist ile solunum egzersizleri ve solunum kas eğitimi veriliyor.

Kovid 19’u ağır şekilde atlatan kişilerde kaygı bozukluğu, panik atak, takıntı daha fazla görülebiliyor. Türkiye Psikiyatri Derneği’nden Dr. Şahut Duran, “Bireysel olarak başvurularda kovid-19 öncesi herhangi bir kaygı bozukluğu yokken hastalık sonrasında endişe, kaygı, tekrar hastalanma korkusu, ölüm korkusu görebiliyoruz.

Ancak bu yüzyılda ilk defa bir pandemi yaşadığımız için aslında fiziksel, ruhsal anlamda neden olduğu sıkıntıları yeni yeni öğreniyoruz” dedi. Hastalığın belirtileri ise şöyle: Sürekli yorgun olmak, nefes darlığı, endişe ve depresyon, çarpıntı, göğüs ağrıları, eklem veya kas ağrısı, kafa karışıklığı, unutkanlık ve odaklanma sorunu ile kendisini gösteren beyin sisi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>