Haberde Bursa

YKKED KAHVALTISI! KÖY ENSTİTÜSÜ YAŞATILMALI!

16.05.2022

Yenik Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Akköprü, beni derneklerinin kahvaltısına davet etti. Davete seve seve katıldım. Pandemi kısıtlamalarından sonra toplu yemek yemeyi, kahvaltı etmeyi özlemişim.

15 Mayıs 2022 saat 10.00’daki kahvaltı için Kültür Park içindeki Dörtler Restoran’a gittim.Yine on beş dakika önce oradaydım. Diğer konukları gibi beni de kapıda karşıladı Jülide Öğretmen. Konukların çoğunu siman tanıyordum. Yakından tanıdığım; benden önce İhsan Dikmen 4 İlkokulundan emekli olan İsmail ve Mükerrem Şehitoğlu öğretmenlerin masasına giderek sohbet ettim.Mükerrem Hanım’ın “gazeteciliğe de el attınız Ahmet Bey.  Başarılısınız da. Sizi tebrik ederim” demesiyle moral depoladım. Oğulları Ege Bey’le de selamlaştım. Aynı okulda çalıştığım öğretmenleri hep kendime yakın hissederim.

Aksu Köy Enstitüsü mezunu Bursa Anadolu Lisesi eski Beden Eğitimi öğretmeni Mustafa Yıldırım Bey’le tanıştım ve ayaküstü sohbet edip fotoğraf çekindim.

Oradan ayrılıp her yeri gören bir masa aradım.Arka masalardan boş bir yer bulup oturdum. Yanıma Bursa’nın eski yayınevlerinden; birçok yazarın kitaplarını basıp okuyucularla buluşturan, Alp Dağıtım’ın sahibi; yayıncı, yazar, televizyoncu Fehmi Enginalp geldi. Kültür hizmeti olarak çıkardıkları“Çini Kitap Dergisi” hakkındaki görüş ve önerilerimi paylaştım. Yazar ve yayıncıların yaşadıkları sorunları konuştuk.

Masada; zeytin, peynir, haşlanmış yumurta, pakette bal, reçel, tereyağı ve Jülide Hanım’ın, “kendi ellerimle yaptım” dediği kek vardı. Kekten atıştırırken domates ve salatalık da geldi. Ekmek yoktu. Ekmeğin gelmemesini; “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diyen; Fransa’nın son kraliçesi Marie Antoinette’yi anımsadım kek yerken. Ekmekten önce bölünmüş simitler de gelince pastadan ekmeğe doğru yol almamıza sevindim. En son ekmek ve termosta çay da gelince kahvaltıya başlamak için her şey hazırdı. Kahvaltı en sevdiğim yemektir. Başladım afiyetle yemeye. Jülide Hanım ve diğer yönetim kurulu üyeleri masalar arasında dolaşarak konuklarıyla ilgileniyorlardı biz kahvaltıya başladığımızda.

Kahvaltıya devam ederken hazıra konan; Bursa Vatan Medya Grubu sahibi, patronum Erdal Orhan geldi karşımdaki sandalyeye oturdu. Her şey hazır olunca gelişine şaşırmadım zira yılların gazetecisiydi, deneyimliydi ve ekmeğin masaya ne zaman geleceğini biliyordu.

Gözünde gözlüğü, sırtında basın yeleği, yeleğin cebinde cep telefonu ve yedek şarj aleti, kulağında kulaklık, sağından solundan sarkan kablolar ile tam teçhizatlı bir basın emekçisidir sevgili Erdal. Bir ona bir kendime baktım; daha olmadığıma, hala öğretmen gibi giyinmeye, davranmaya devam ettiğime kanaat getirdim. Önce bir basın yeleği almalıyım, ardından evde olan tüm bozuk şarj aletlerini, çekmecede bekleyen bozuk cep telefonlarını da ceplerime doldurmalıyım. O zaman ancak muhabire benzerim. Aklımdan bu düşünceler geçerken Erdal: “Hocam nasılsınız?” dedi. Teşekkür ettikten sonra“patron birkaç aydır gazetenizde yazıyorum. Yazılarım en fazla dört yüz okuyucuya ulaşıyor gibi görülüyor. Az değil mi?” diye sordum. “Hocam o sizin gördüğünüz Facebook’ta okuyanların sayısı. Sizin yazılarınız bu hafta yüz elli bin okuyucuyu geçti” dedi. Çok mutlu oldum. Bugün mutlu olma günüm demek ki…

CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık geldi. Jülide Hanımla masaları dolaştılar. Ardından konuklarla resim çekinmeye başladılar. Kameramana yardımcı olan Erdal, mikrofonu milletvekiline tutarak sorular sordu ve yanıtlarını kaydetti büyük kameraya. Ardından da Jülide Hanım’a sorular sorup, yanıtlarını aldılar.

Beni çağıran patron Lale ve Jülide hanımlarla resmimizi çekti “yazında kullanırsın hocam” diyerekten. Onun, beni hep büyük insanlarla tanıştırmak istediği gibi bir izlenim edindim. İki güzel kadın arasında resim çekinmek her kula nasip olmaz.

Resimden sonra ünlü eğitimci yazar Nadir Gezer’in eşi olan Ayten Gezer’in yanına gittim. O da yakın hissettiklerimden biridir. Zira o da üç yıl görev yaptığım Davutkadı Eşref Evcil İlkokulunda çalışmıştı benim gibi. Yani, burada yakınlarım çok. Ayten Hanım’ın yanına oturdum; kendisi ile yapmayı planladığım söyleşinin ana hatlarını kararlaştırdık.  Eski günleri, eğitim öğretimin bugün geldiği durumu konuştuk.

Konukların güzel ağırlanıp, güzel yolcu edildiği harika bir kahvaltı böylece sona erdi.  Jülide Hanım’a teşekkür ederek; damağımda güzel bir tat, belleğimde güzel bir anı ile lokantadan ayrıldım.

ahmet.kocak16@hotmail.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>