‘Zor Koşullarda Babalık İşlevinin Önemi Artıyor’
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin ile Adli Tıp Uzmanı – Psikanalist Prof. Gökhan Oral’ın babalık üzerine ufuk açıcı kitabı “Bana Hazır mısın Baba” geçtiğimiz aylarda Remzi Kitabevi’nden yayınlanarak okuyucularıyla buluştu. Babanın, çocuğun gelişimindeki rolünü ve vazgeçilmezliğini anlatmak için kaleme alınan ‘Bana Hazır mısın Baba’ kitabı, savaş, doğal afet, göç, salgın hastalıklar gibi durumlarda babanın rolüne dikkat çekiyor.
Annenin çocuğa karşı biyolojik bağı ve kadına yüklenen sosyolojik görev, baba ile çocuk arasındaki ilişkinin gölgede kalmasına neden oldu. Baba işlevinin yokluğu, çocuğun sağlık ve esenlik içinde büyümesini de sekteye uğrattı. Kitapçı raflarında anne ve çocukla ilgili kitaplar çoğunluktayken, baba ve çocuğa dair kaynaklar ise bir elin parmaklarını geçmiyor. Dünya tarihinin en büyük salgınlarından biri yaşanırken, zor koşullarda babalık işlevinin önemini Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin ile Adli Tıp Uzmanı – Psikanalist Prof. Gökhan Oral, ‘Bana Hazır mısın Baba’ kitabında ele alıyor. “Baba – çocuk” ilişkisini tarihi, sosyolojik, kültürel ve psikolojik olarak ele alınan kitap, baba ve baba adaylarının şimdiden başucu kitabı oldu.
Seçkin: ‘Zor koşullarda ailenin referans ilkeleri sarsıntıya uğrar, bundan en fazla çocuklar etkilenir’
İnsanlık tarihinde savaşlar, bölgesel çatışmalar, terör eylemleri, kitlesel ölümlere yol açan salgınlar, zorunlu göçler, doğal afetler gibi olaylarda babanın, ailenin ve çocuklarının hayatta kalması, sağlık ve esenlik içinde hayatlarına devam etmesindeki rolünü irdeleyen Çocuk Sağılığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, kitapla ilgili şunları söylüyor:
“Genel düzeni temsil eden baba imgesidir ve bu ruhsallıkta çok özel bir yere sahiptir. Düzen, yasa ve kural koyma, yaptırımlar ve organize edici faaliyetler gibi işlemlerle sürdürülebilir. Baba ortalıkta olsa bile bu işlevi yitirmiş ve başkalarına bırakmış bir pozisyona çekilmiş olabilir. Böyle bir durumda ailenin referans ilkeleri sarsıntıya uğrar, bundan en fazla çocuklar etkilenir.”
Çocukların böyle durumlarda öncelikle anneye yöneldiklerini söyleyen Seçkin: “Çocuk böyle ürkütücü bir tablonun ortasındayken ilk önce onu acıdan kurtaracak ve avutacak anneye yönelecek, olup bitenle ilgili ilk yorumları ondan alacaktır. Daha geniş boyuttaki bir bilgilenmeyle muhakemesini artıracak ve stratejiler oluşturacak, bakış açısını ise babasıyla geliştirecektir. Üstelik baba çeşitli taktiklerle bu çıkmaz gibi görünen durumda aileyi düze çıkartacak bir rol üstlenecektir” diyor.
“Pandemi döneminde bazı babalar eşleri ile empati kurmayı öğrendi’
Bir yıldır süren pandemi nedeniyle babaların eskiye oranla evde daha çok vakit geçirdiğine ve aile içi iletişimin arttığına dikkat çeken Seçkin: “Pandemi sürecinde bazı ailelerde ev içi şiddet artarken veya bazıları komple dağılırken, bazı babalar annenin ne kadar çok ev işiyle vakit geçirdiğini, çocuk bakımının hiç de uzaktan göründüğü kadar kolay olmadığını, hatta eşinin çok yorulduğunu, zaman zaman kendisine ayıracak hiç vaktinin olmadığını gözleme ve deneyimleme durumunda kaldı. Böyle babalar empatik ise, zaten evde olduğu süreçte bebek bakımına, ev işlerine katkıda bulunmaya başladı. Her iki ebeveyn de evden çalışıyorsa mecburen hem bebek bakımında hem ev işlerinde ortak bir şekilde uzlaşı içinde bir düzene geçildi. Bu bazı aileler için çok iyi oldu. Baba ev işlerine ve çocuğun bakımına yardım ettiğinde eş daha mutlu oluyor ve çocuğuna daha iyi annelik yapabiliyor. Değişime açık olmak ve ailenin ve çocuğun gelişimi için elinden geleni yapması önemli” şeklinde konuşuyor.
“İçindeki anneliği keşfedemeyen bir erkek iyi baba olamaz’’
Kitabı babalık işlevleri diye adlandırdığımız ve bir çocuğun gelişimi için elzem olan bu rolü üstlenebilme becerisine destek olabileceği umuduyla yazdıklarını belirten Prof Dr. Gökhan Oral ise şunları söylüyor:
“Annelik ve babalık görevleri gibi sınırları net çizilmiş listelerin artık günümüzde önemi kalmadı. Her anne tüm kadınlık becerilerinin yanında içindeki erkeksi özellikleri kullanarak çocuğunun esenliği için eril gözüken aktif görevleri yerine getirebileceği gibi baba da kendi içindeki kadını keşfedip çocuğa yaklaşımında bunu kullanabilmelidir. İçindeki kadını yani anneliği keşfedip kullanmadan bir erkeğin iyi bir baba olması çok güçtür.”
Yazarlar Hakkında:
Uzm. Dr: Şirin Seçkin
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Gençer Seçkin orta ve lise öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oldu. 1990 yılında Londra Northmiddle Sex Hospital’de, 1993’de Childrens Hospital of Los Angeles’ta (U.C.L.A), 1996’da Boston’da Harvard Community Health Plan ve New York’ta Kings County Childrens Medical Center of Brooklyn’de çalıştı. Çalışmalarını 1997′den itibaren serbest hekim olarak İstanbul’da sürdüren Şirin Seçkin’in ‘Çocuk Hastalıkları’, ‘Emzirme Teknikleri’, ‘200 Adımda Çocuk Yetiştirme Rehberi’, ‘0-1 Başla’, ‘Çocukta Rezilyans’, ‘0-2 Yaş Doğru Beslenme’ ve ‘Bana Hazır mısın Anne?’ isimli 7 kitabı bulunuyor.
Prof. Dr. Gökhan Oral
1984’te Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Cerrahpaşa Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı ve Psike İstanbul Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir. Sokak çocukları, çocuk istismarı, çocuk hakları, göç ve deprem başta olmak üzere çocuk ve travma konusunda uzun süredir çeşitli projelerde çalışmaktadır.